Karadeniz gazı mayısta evlerde! 35 yıllık ihtiyacı karşılayacak

Türkiye, Karadeniz’de 2020 yılından itibaren Sakarya Gaz Sahası’nda toplam 710 milyar metreküp doğalgaz keşfi gerçekleştirdi. Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltacak bu keşfin, bir an önce devreye alınabilmesi için çalışmalar hızlandırdı. Bu amaçla Zonguldak’ta kurulan Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi’nde artık son aşamalara gelindi. Dün CNN Türk Hafta Sonu programında Hakan Çelik’in sorularını yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “20 Nisan’da Cumhurbaşkanımızın teşrifiyle gazı bu tesise getireceğiz ve bazı kontroller yapacağız. Mayıs ayı itibarıyla da ocaklarda kullanılmaya başlanacak. Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ) üzerinden dağıtılacak. Maliyet kontrolleri yapıyoruz. Doğalgazın üretim maliyeti ithala göre daha iyi olacak. Cumhurbaşkanımız 20 Nisan’da vatandaşlarımızın büyük bir kısmını memnun edecek müjdeler paylaşacak. Artık kendi gazımız olacak bu alanda. 2-3 yıl içerisinde buradaki üretim maksimum seviyeye gelecek. Şu an günlük 10 milyon metreküple başlayacağız. 2026’te günlük 40 milyon metreküpe çıkmış olacağız ve tüm konutların ihtiyacını karşılayacağız” diye konuştu.

DIŞA BAĞIMLILIK AZALACAK

710 milyar metreküpün denizlerdeki en büyük keşif olarak literatüre girdiğini belirten Dönmez, “Bugün uluslararası piyasalardaki değeri 500 milyar doların üzerinde, daha da artabilir. 35 yıl süreyle tüm konutların doğalgazını sağlayacak bir keşiften bahsediyoruz. Sanayiyi de dahil ettiğimizde 15-20 yıl ihtiyacı karşılayacak bir keşif” dedi. Keşfin önemini vurgulayan Dönmez, şunları söyledi: “Biz ülkede tükettiğimiz doğalgazın yüzde 99’unu ithal ediyoruz ve geçen yıl yaklaşık 55 milyar metreküp doğalgaz tüketimimiz oldu. Tükettiğimiz petrol ve petrol ürünlerinin de yüzde 99’u ithal. Geçen yıl enerjiye 95 milyar dolar civarında para harcadık. İthalatımız 350 milyar dolar civarında gerçekleşti. Bunun yüzde 30’unu enerji oluşturuyor. Sanayide rekabetçiyiz. Daha fark yaratmak için enerji ürünündeki maliyeti düşürmemiz lazım.”

TERSİNE BEYİN GÖÇÜ

Türkiye’nin sismik araştırma gemileri ve derin deniz sondaj yapma imkanına sahip gemi filosu ile dünya sıralamasında ilk beş ülke içinde olduğunun altını çizen Dönmez, şunları söyledi: “Aramaların neticelerini almaya başladık, aramak gerekiyor bulmak için. Son 5 yılda Akdeniz ve Karadeniz’den yola çıktık. 2018’de aramalara başladık. 2020’de Sakarya Gaz Saha’sında Tuna-1 Kuyusu’nda ilk keşfimizi gerçekleştirdik. Karadeniz’de dünyanın en zor projelerinden birini gerçekleştiriyoruz. Karadeniz’in ortalarındayız. Denizden seyahat edildiğinde servis gemileri 8-10 saatte gidiyor. Denizdeki sınır alanımıza yakınız. Sondajları yaptığımız bölgede su derinliği 2 bin 200 metre. 2 bin 500-3 bin metre de karada ilerliyoruz. Toplamda su seviyesinde 5 bin metre kadar aşağı inmiş olacağız. Bu projelerde beyin göçünü tersine çevirdik. Akdeniz’deki çalışmalardan dolayı ambargolarla karşılaşmıştık. Orada yabancı uyruklu çalışanlarımız Türk vatandaşı oldu. Böyle bir istihdam da kazandık. Bu proje için Exim Banklardan kredi sağlıyoruz. Örneğin, 650 milyon dolarlık krediyi kullanma aşamasına geldik Karadeniz gazı projesi için. Sizin çalışan ve çevre hassasiyetiniz olmazsa bunları sağlamanız gerekiyor. Örneğin, burada, rotada ufak değişiklik yapmak durumunda kaldık. Kuşların konakladığı yerden sapma yaptık.”

EN ÖNEMLİ OYUNCU OLACAK

Enerji merkezi olma adına yapılan çalışmalara değinen Bakan Dönmez, Türkiye’nin doğalgazın nakli ve Avrupa’nın gaz güvenliği konusunda önemli roller üstlendiğini söyledi. Tüm bunların yanında, FSRU adı verilen yüzer LNG terminalini sisteme eklediklerini belirten Dönmez, şöyle devam etti: “İki tane FSRU gemimiz vardı biri Ege’de diğeri Hatay’da.Şimdi Soros da eklendi. Bu gelişmelerle 100 milyar metreküpe kadarlık doğalgazı, işleyip sisteme kazandırma imkanı sağlamış oluyoruz. 40 milyar metreküpü de ihtiyaç duyan ülkelere ticaretini sağlayabiliriz. Gaz merkezi olma buradan çıktı. Bir yandan arz güvenliğimize katkı sağlarken, diğer yandan önemli bir ticaret merkezi olma konusunda adım atmış olduk. Rekabetçi bir ortam olması doğalgazın fiyatının düşmesini sağlar. Bu yatırım ve tesislerle, küresel bir enerji krizi yaşanması durumunda en önemli oyunculardan biri kendi gazımız olacak.”

İLK NÜKLEER YAKIT 27 NİSAN’DA GELECEK

Fatih Dönmez’in konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:

Yeraltı depolamaları ile ilgili olarak geçen yıl Silivri’deki tesiste kapasite artışı sağlandı ve kapasite 2.8 milyar metreküpten 4.6 milyar metreküpe ulaştı.

Tuz Gölü’nde 1.2 milyar metreküplük bir depolama kapasitemiz var. İnşallah orayı da 5.4 milyar metreküpe çıkaracağız.

Esma Çevik sahasında kuyu sahasını 20’ye çıkaracağız. Bu yıl günlük üretimimizi 15-20 bin varile çıkaracağız. Hedefimiz Cumhuriyet’in 100’üncü yılında günlük 100 bin varile çıkarmak.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne (NGS) 1 hafta sonra ilk taze nükleer yakıt gelecek. 27 Nisan’da bölgeye nükleer yakıt geldikten sonra bölge nükleer tesis unvanı kazanmış oluyor. 1 yıl sonra elektrik üretimi gerçekleşecek.

2002’de elektrik kurulu gücü 30 bin megavatken, mevcut durumda 104 bin megavata ulaştı.

Yenilenebilir enerji konusunda piyasa şartlarında güven verdik. Türkiye’deki enerji piyasası Avrupa’nın en büyük enerji piyasasından biri. Regülasyonlarımız Avrupa standartlarında.

Konya Karapınar Güneş Santrali’nin açılışı bu ay içinde gerçekleşecek. Avrupa’nın en büyük, dünyanın sayılı santrallerinden biri. Paneller Türkiye’de üretiliyor. Panel üretiminde dünyada üçüncü sıraya geldik. Avrupa’da ise birinci sıradayız. Yenilenebilir enerjinin payı artacak.

Türkiye elektrik üretiminde yüzde 25’lik pay kömürden geliyor. 2053’te Net Sıfır hedefini koyduğumuz için kömürün payı giderek azalacak.

Kömürde işçi kaynağında 1000 kişilik istihdam alınacağı söylenmişti. Buna 1000 kişi daha alınması gündemde.