Kayıkçı kavgası
İlk andan itibaren ısrarla ve üzerine basa basa söylüyorum, “kayıkçı kavgası” bu. Uzar gider, ama hiç bir zaman sonuç vermez. Göz boyamak için kavga eder gibi görünen eski zaman kayıkçıları gibi günün sonunda yine birbirlerine sarılırlar.
İyi Parti ile HDP arasındaki atışmadan söz ediyorum. Biri diğerine “Size fikrinizi mi sorduk” diyor. Diğeri “Dün bize aracı gönderen kimdi?” diye tepki gösteriyor. Tartışma, karşılıklı suçlamalarla uzayıp gidiyor…
Halin icabını yerine getiriyorlar aslında…
Kayıkçı kavgasında müşteri çekmekti amaç, bugün de seçmeni elde tutmak! Dün seçim vardı, kol kola girmek gerekiyordu. Girdiler.
Bugün seçim yok, seçmene mesaj verme zamanı. Geçmişin hasarlarını onarmak gerekiyor. Kavga ediyorlar.
Sonucu şimdiden söyleyebilirim. Yarın yine birlikte olacaklar.
***
Hepimiz yaşadık ve biliyoruz: İyi Parti ile HDP son yerel seçimde aynı adaylar üzerinde birleşip onlara oy verdiler. Eylem ve söylem birlikteliği içine girdiler.
Bitti, tartışmanın anlamı yok. Ne kadar perdeleme yapılırsa yapılsın, sonuca bakarım ben. Kayıkçı kavgasına değil.
Üstelik, dünden bugüne herhangi bir değişiklik de yok. Siyasi tablo aynı, belirledikleri “ortak hedefler” de değişmiş değil. En büyük amaçları Erdoğan’ı indirmek!
Bundan vazgeçip “Yanlış yaptık” diyorlar mı? Demediklerine göre, yine el ele verecekler. Önümüzdeki dönemde de birlikte yol yürüyecekler.
Sistem bunu gerektiriyor çünkü. Sonuç alabilmek için yüzde 50 artı bir oya ihtiyaçları var. Bunu da tek başlarına gerçekleştirmeleri mümkün değil.
İtişseler de, kakışsalar da yol arkadaşlıkları sürecek.
***
Bugün yaşananlar da yeni bir perdeleme aslında…
Bir yandan itişip kakışma görüntüsü verilirken, diğer taraftan “Üçüncü bir ittifak” formülünden bahsediliyor. SP ve İyi Parti ile Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın bir araya gelerek Cumhuriyet ve Millet ittifakları dışında yeni bir ittifak oluşturacakları üzerine haberler yapılıyor.
Böylece, hem Akşener, hem de diğer isimler “CHP ve HDP ile birlikte yol yürüyorlar” suçlamalarından kurtulacak.
Gerçekleşirse, bu da başka bir oyun olacak!
Nihai noktada hedef Erdoğan’ı tökezletmek olduğu için, yine hiçbir şey değişmeyecek. Günün sonunda yine aynı amaç doğrultusunda birleşilecek, el ele verecekler.
Boşuna demiyorum “kayıkçı kavgası” diye…
Sonuçta Kılıçdaroğlu, Akşener, Karamollaoğlu, Buldan, Babacan ve Davutoğlu’nun ortak hedefi Erdoğan. Yok aslında birinin değerinden farkı. İçlerinde en büyük yapı olduğu için, tamamının su taşıdıkları değirmen ise CHP.
Şu anda…
“O olmadı, şunu deneyelim” diyorlar. “Bu plan tutmadı, başka arayışlar içine girelim” düşüncesi ile formüller üretiyorlar. Yüzde 50 artı bir oyu denkleştirebilmek için ne gerekiyorsa onu yapıyorlar.
İllüzyon bunlar, siyasi manevra ve ayak oyunları…
O yüzden “O şunu dedi”, “Bu beyle söyledi” türünden tartışmalara takılıp kalmamak lazım. Kayıkçı kavgalarına itibar etmemek gerekiyor. Büyük fotoğraftır asıl olan. O da açık ve net olarak görülüyor zaten.
Sonuçta aynı amaç doğrultusunda birleşeceklerine göre, kavga etseler ne olur, etmeseler ne değişir?
Hiç!