Kemal Bey eskiden kızdırıyordu, şimdi sadece güldürüyor
Ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün salgın için yaptığı öneriler beyin yakan cinstendi. Kemal Bey, kahvehanelerde her turda yeni oyun kağıdı açarak salgına karşı nispeten tedbir alınabileceğini söyledi. Bu tavsiyeler üzerine sosyal medyaya da eğlence çıktı. Evire çevire alay edip Kemal Bey’in sözleriyle eğlendiler.
Tabii, Kemal Bey’in sözlerini duyunca “olamaz” diyorsunuz. Montaj, şaka, falan. Duyduklarınıza inanamayacağınız cinsten konuşmalar çünkü. Türkiye gibi bir ülkenin ana muhalefetini temsil eden birinden beklenilmeyen bir düşünce düzeyi.
Bazıları “taktik yapıyor, gündeme gelmek için kendini deliye vuruyor” diyor; ama, ne yazık ki numara da yapmıyor. Karşımızda kimi, neyi görüyorsak, o. Arkada gizli saklı, aklı başında biri gerçekten yok.
Türkiye’de muhalefetin seviyesi maalesef bu düzeyde. “Ajans” fişi çekince böyle bocalıyorlar. Ajansın güdümündeki siyasetçilerin hepsi böyle aslında. Zaten kendi iradeleri olmadığından bir “ajans” devreye konulmuş, bütün idare onlara bırakılmış.
CHP’nin başına geldiğinden beri Kemal Kılıçdaroğlu söyleneni yapmaktan, eline tutuşturulanı okumaktan fazlasını yapmadı. Kendisi FETÖ’nün eline tutuşturduğu, arkasına medya desteği vererek parlattığı bir isim. Baykal’ın yerine böyle hazırladılar Kemal Bey’i.
CHP’nin başına geldikten sonraki süreci de hatırlatmaya gerek yok; FETÖ’nün montajlı tapelerini Meclis’te okudu, düşünmeden, sorgulamadan, bile isteye FETÖ’nün yalanlarını gündeme taşıdı.
Kızmak yerine anlamak gerekiyor. Kemal Kılıçdaroğlu şahsında Türkiye’de bir siyasetçi ve lider modeli oluşturdular. Hiçbir iradesi olmayan, dışarıdan yöneltilen, kendisine söyleneni gözü kara bir şekilde yapan bir siyasetçi modeli bu. O sıkça duyduğumuz, “kadro hareketi” diyerek yere göğe sığdıramadıkları “modern” siyasetçi tipi işte bu.
Türkiye için en büyük tehdit -ana muhalefet partisi olsun ya da olmasın- siyasi parti liderinin dışarıdan verilen komutların dışına çıkamaması, ajanslar tarafından yönetilmesi ve iradesinin yok denecek düzeyde seyretmesidir. Yarın içlerinden biri kazayla ülkenin başına gelse neler olabileceğini tahmin edebiliyor musunuz? Anlayacağınız, durum bu kadar kötü!
