Kemal Bey, gittikçe Geert Wilders’e benziyor
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu dinliyorum; hâlâ “Ecevit Ecevit” diyor. Rahmetli özel iletişim vergisi çıkarmış da çok paralar toplanmış da efendim bu paralar nereye gitmiş de…”
Kemal Bey, bu ülke tarihinin en utanç duyulacak anlarını ne yazık ki bugüne olumlu bir örnek olarak gösteriyor. Maalesef, büyük 1999 depreminde Ecevit yatağından bile kaldırılmamıştı. Yardımcıları onu uyandırma gereği bile duymamıştı. Çok zavallı bir tabloydu aslında yaşananlar. Ülke olarak o depremin altında kalmıştık. Deprem paralarıyla memurların maaşları ödenmişti. Gerisi de hâlâ muamma.
Ecevit’li 1999 depremi devletin bittiğinin, tükendiğinin resmiydi. O devletle milletin arasında hiçbir bağ kalmamıştı. Milletin en zor anında devlet ortalıkta yoktu. Bundan daha büyük bir çaresizlik olabilir mi? Devletin en aciz, çaresiz, tükenmiş günlerini bize “başarı” modeli olarak sunmak ne kadar doğru Sayın Kılıçdaroğlu?
Kemal Bey, aynı konuşmada Suriyelileri de hedef gösterip “Bize gelince para yok ama Suriyelilere gelince para çok, 50 milyar dolar Suriyelilere harcandı” dedi. Kulaklarıma inanamadım, İzmir depreminde Suriyelileri hedef göstermek de neyin nesi? Bu nasıl bir zihniyet, siyaset anlayışı? Böyle bir muhalefet aklı olabilir mi?
Garipsedim ama Elazığ depreminde de CHP’liler yine Suriyelileri diline dolamış, onları hedef göstermişlerdi. Bunu hep yapıyorlar. Her sıkıntıda, olağanüstü dönemde Suriyelileri hedef tahtasına oturtuyorlar.
Bunun nedeni tabii anlaşılmaz değil; CHP’nin masasında hükümeti eleştirebileceği somut bir hata ve eksiklik dosyası yok. Malzeme olsa zaten kıyameti koparacaklar. Erdoğan’ı vuracak gerekçe bulamayınca Suriyeli düşmanlığını körüklüyorlar. Akıllarınca insanların öfkelerini Erdoğan’a çevirecekler! Ne var ki, Kılıçdaroğlu Suriyelileri hedef göstererek gittikçe daha fazla Hollandalı faşist Geert Wilders’e benziyor. Demokratlık falan hak getire.
İster kabul edin ister etmeyin; Cumhurbaşkanı Erdoğan 18 yıllık iktidar sürecinde devleti devlet haline getiren liderdir. Bütün olağanüstü durumlar bu devlet sayesinde atlatılmıştır. Başımıza gelen bütün afetlerde milletin yarasını bu devlet sarmıştır. Hem de bu müdahaleler inanılmaz bir süratle gerçekleşmiştir.
Ancak muhalefet, bu hakkı teslim etmeye bir türlü yanaşmıyor. Bunun en basit göstergesi de Kılıçdaroğlu’nun yine dünkü konuşmasında “devleti yönetmeye hazırız” şeklindeki sözleri. Bu kendini bilmezliğin ifadesidir. Büyük 99 depremi hâlâ milletin hafızasında. Gerçekçi konuşmak gerekirse, CHP’nin devletin başına geçmesi demek felaketlerle dolu bir dönemin başlaması olabilir ancak. Millet başına gelen her afette, musibette bu gerçeği bir kez daha derinden anlıyor. Yanılıyor muyum?