KHK, damada kalkan oldu!
Önce damadı Ekrem Yeter, FETÖ’ye üye olmak suçlamasıyla yargılandığı ve 15 yıl hapsi istenen davadan beraat etti.
Bu kararın üzerinden çok geçmedi Bülent Arınç’tan şu açıklama geldi:
“KHK’lar bir faciadır. Çevremde o kadar çok bu felaketi yaşayan insan var ki, ben onlara acıyorum, merhamet ediyorum. Aslında onlardan da özür diliyorum. Evimde temizlik yapmaya gelen daire başkanlığından ihraç edilmiş kadını gördükçe, eşi polis ihraç edilmiş başka bir polisi gördükçe ben yerin dibine geçiyorum”.
Yaşanan o karanlık 15 Temmuz gecesini unutmuş, o olağanüstü dönemde FETÖ temizliğini yapmak için KHK’ların ne kadar gerekli olduğunu bir kenara itmiş Bülent Arınç.
Ne de olsa yılların siyasetçisi!
Baktı ki, gündemde damadı var! Herkes kaldırıyor indiriyor damadı! Daha az suç işlemiş, onun kadar delil olmayan isimler içeride, ancak Arınç’ın damadı dışarıda. Bir şeyler yapılması, okların yönünün değiştirilmesi gerekiyor.
Hemen harekete geçti Arınç!
Müthiş bir manevrayla KHK’lıları gündeme getirerek, damadına kalkan yaptı!
Lafı hiç eveleyip gevelemeye gerek yok, durum budur!
Şimdi yapılacak ise hiç başvurmadığımız müesseseleri hatırlamaktır! Deniz bitmiştir!
İstifa!
***********************************************************************************
Sonunda patladı!
Bir süredir yakın çevrelerinden duyuyorduk, bugün yarın patlak verir diye beklerken sızıntı başladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu arasındaki gerilimden bahsediyorum. İmamoğlu’nun seçimlerdeki kampanya direktörü Necati Özkan, kampanyayı ‘Kahramanın Yolculuğu’ adıyla kitaplaştırınca, Kaftancıoğlu kükredi!
Kaftancıoğlu, kitap için, “Kahramanın hikayesini yazıyorum diyerek kahramandan daha çok kendilerini kahramanlaştırmaya çalışan profesyoneller bilsinler ki; yalan, yanlış ve eksik verilerle genel merkez iradesinin, CHP örgütlerinin ve İstanbul ittifakının emeğine hiç kimse saygısızlık edemeyecektir!” diyerek fitili ateşledi.
Kaftancıoğlu, her ne kadar Necati Özkan’ı hedef gösterse de, kusura bakmayın yemezler! Bu açıklamanın gerçek manası şudur; Biz neredeyiz. İmamoğlu kahraman falan değil. Biz olmasak bir hiçti. Biz bu seçimi ittifak yaptığımız HDP sayesinde kazandık.
Açıklamadaki tek doğru cümle ise; “yalan, yanlış ve eksik veriler”, lafıdır.
