Kılıçdaroğlu, Babacan ve bitmeyen dezenformasyon

Okuduğunuz Yazı
Kılıçdaroğlu, Babacan ve bitmeyen dezenformasyon

İçerik

Meclis kürsüsünde FETÖ’nün montajlı tapelerini okuyan Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra da değişmedi. İşi FETÖ’nün sosyal medyadaki trollüğünü yapmaya kadar vardırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Maliye Bakanı Berat Albayrak üzerinden her gün ayrı bir sosyal medya kampanyası yürütüyorlar. FETÖ’nün sosyal medya ordusu da arkalarında.

İYİ Parti ve diğer muhalefet partileri de Kılıçdaroğlu’nun peşinde. Abdullah Gül’ün kurduğu partinin başına getirilen Ali Babacan ise “ekonomi” üzerinden yapılan bütün dezenformasyonları üstlenen-yöneten isim. Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve hükümeti yıpratma operasyonlarını o yönetiyor.

Sözün özü muhalefet, FETÖ’nün yönlendirmesinin bir adım dahi dışına çıkmış değil. Muhalefet partileri, FETÖ’nün sosyal medya faaliyetlerinin bir unsuru, uzantısı olarak çalışıyor.

CHP, FETÖ’nün sosyal medyadaki arka bahçesi olmuş durumda. Kemal Bey de sosyal medya trolü gibi hareket ediyor. Kimse kusura bakmasın, muhalefetin başı hâlâ Pensilvanya. Bunu sağlayan da Kemal Kılıçdaroğlu’ndan başkası değil. İYİ Parti’si, DEVA’sı hepsi bu kirli ilişkinin bir parçası.

FETÖ’nün yönlendirmesiyle her gün ekonomi üzerinde tepiniyorlar. Zira en akıl çelici, en duygulara hitap eden nokta ekonomi.

Batı, Erdoğan’ı nefessiz bırakmak için Türkiye’ye karşı her gün ayrı bir cephe açıyor. Bir gün Suriye’de sınırımıza dayanıyorlar, diğer gün Doğu Akdeniz’de karşımıza çıkıyorlar. Bir gün Yunanistan ve Fransa olarak, diğer gün Ermenistan olarak saldırıyorlar.

Türkiye’yi hedef alan küresel güce içeride hâlâ FETÖ vekalet ediyor. Çünkü CHP’yi, İYİ Parti, DEVA, HDP ve diğerlerini de kontrol edebilen tek güç Pensilvanya.

Pensilvanya’nın devlet içindeki gücü önemli ölçüde kırıldı. Bu yüzden de operasyonları ağırlıklı olarak etkili olduğu muhalefet partileri üzerinden yürütüyor. Siyasi parti olmalarından kaynaklanan meşruiyet de söz konusu olduğu için hükümet, bu yapılara karşı mücadeleyi “siyasi” çerçevede tutuyor. Ama bilelim ki mesele siyasi değil, hele basit bir iktidar kavgası hiç değil. Mesele Türkiye’yi durdurma, zayıflatma ve çökertme meselesi. “Muhalefet” adı altında kimse bu gerçeği gizleyemez!

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Kurtuluş TAYİZ