Kılıçdaroğlu’ndan itiraf
Düşünmeden ve istemeden yaptı belli. Ancak, kime yaslandığını, kimlerle birlikte hareket ettiğini ve kimin tezlerini savunduğunu itiraf etti. Hem de bunu kendi eliyle bütün Türkiye’ye bildirdi.
Kılıçdaroğlu bu, çoğu zaman günü kurtarmaya yönelik açıklamalar yapıyor. Düşünmeden, lafın nereye gideceğini hesap etmeden konuştuğu için sonunda kendi kendini vuruyor. Hani “Allah söyletiyor” derler ya! Aynen öyle davranıyor.
Biliyorsunuz, Kemal Bey gazetelere demeç verip, bir iddiada bulundu. “Erdoğan Ailesi, memleketi seviyorsa yurt dışındaki servetini Türkiye’ye getirsin. Milyarlarca paraları var” dedi.
Cumhurbaşkanı ve Ailesi de “İftira bu” diyerek yargıya gitti. Erdoğan Ailesi tarafından Kılıçdaroğlu hakkında toplam 2 milyar liralık tazminat davası açıldı.
Bu arada devreye Kemal Bey’in avukatı Celal Çelik girdi. “Kılıçdaroğlu’nun doğru söylediğini ispatlayacağız” açıklamasını yaptı.
Çok iddialıydı bu sözler. Biz de “Acaba ne yapacak, nasıl ispatlayacak?” diye beklemeye başladık…
Tam bu noktada Kemal Kılıçdaroğlu’ndan ilginç bir çıkış geldi. Kamuoyuna bir açıklama yapıp, şu twiti paylaştı:
“ABD Kongresi ‘Mal varlığını araştırırım’ dediğinde gıkı çıkmayan Erdoğan, ben ‘paralarını yurda getir’ dediğimde 2 milyar liralık tazminat davası açmış. Hem davanın adresi, hem de istenen para yanlış. Davayı ABD Kongresine açıp, 2 milyon T.L değil, 2 milyon $ istemen gerekiyordu.”
Ne şimdi bu?
Tam bir ergen muhabbeti! Hukuken hiçbir geçerliliği olmayan boş laflar. Celal Çelik’in “ispatlayacağız” dediği buysa eğer, geçmiş olsun. Geliyor tazminat kararları. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a bir defa daha yüklü paralar ödeyecek.
***
İşin en önemli tarafına gelince…
Yazdıklarının anlamı açık ve net: Kılıçdaroğlu “muhatap ben değilim” diyor. ABD Kongresini gösteriyor. Kendisinin sadece onların bir iddiasını dillendirdiğini, sözcülüklerini yaptığını anlatıyor. “Bana değil, onlara dava açın” diyor.
Son derece vahim ve çarpıcı bir itiraf bu: Kemal Kılıçdaroğlu, ABD Kongresi ile aynı dili kullanıyor. Bu ülkenin Cumhurbaşkanını karalamak için onlarla birlikte hareket ediyor. Onlar ne derse doğru kabul ediyor. ABD’liler dışarıdan, kendisi de içeriden vuruyor. Bunu da hiç sıkılmadan kamuoyuna ilan edebiliyor.
Şimdi daha iyi anlaşılıyor, ABD Başkan Adayı Joe Biden’in ne demek istediği! Niçin Türkiye’deki muhalefetin desteklenmesi gerektiğini söylediği!
Elde böyle bir malzeme varken, israf edilip, köşeye atılır mı? Ne güzel işte Kemal Bey, ABD Kongresinin sözcülüğünü yapıyor. Onların karalama kampanyasına destek veriyor. Elinde hiçbir belge ve bilgi olmadan, sadece onların iddialarını dayanak yapıp, kendi ülkesinin Cumhurbaşkanını lekelemek için çırpınıyor.
Saklamıyor da bunu, kamuoyunun önünde açıklıyor.
Amerikalılar açısından bulunmaz bir malzeme Kemal Kılıçdaroğlu. Tabi ki iktidara getirmek ister. Tabi ki kendisinden sonuna kadar yararlanmayı düşünür.
Biden, kendi ülkesinin çıkarları açısından çok doğru yapıyor. O konuda sıkıntı yok. Bizim cevabını aramamız gereken soru şu: Kılıçdaroğlu’nun peşinden koşanlar ne yapmak istiyor?
