Kim önde, seçimi kim kazanır?
Kararsızlar dağıtılınca Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı, TBMM için yapılan milletvekili seçiminde neredeyse 2018 Haziran ile aynı oyları alıyor.
Şu anda TBMM’de Ak Parti’nin 285, MHP’nin 48, ikisinin toplamda 333 milletvekili var. CHP’nin 135, İyi Parti’nin 36, her hesapta Millet İttifakı içinde hesaplanan ama güya ittifak dışı olan HDP’nin 56; üçünün toplamda 227 milletvekili var. Yani Cumhur 333, Millet 227, diğer bazı partiler toplamda 21 vekile sahipken TBMM’de an itibariyle 581 vekil var. Aslında 600 vekille başladı ama 19 kişi bakanlık, belediye başkanlığı gibi sebeplerle vekillikten ayrıldı.
TBMM yasama organıdır. Bu yönüyle ülkeyi direkt yönetmez. Ülkeyi Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kabinesi yönetir.
2023 seçimlerinde ittifaklar “milletvekili seçimi” için olmayacak. Seçime girecek 24 siyasi partinin her biri 600’er kişilik aday listelerini ayrı ayrı oluşturacak. Tabii istisnalar da olabilir. Mesela Saadet, Deva ve Gelecek Partisi eğer CHP kendilerine 20 vekil kontenjanı verirse CHP listelerinden de aday gösterebilir. Bu henüz netlik kazanmadı.
HDP kendi milletvekili adaylarıyla seçime gireceği için zaten Millet İttifakı’yla aralarında bir “ihtiyaç ilişkisi” söz konusu değil! HDP ister 3. ittifakı kursun, isterse 10. ittifak kurulsun; TBMM seçimleri için bunun büyük önemi yok!
Kim önde? Hiç kimse önde değil; çünkü şu anda şaibesiz, şüphesiz, net biçimde tek aday Recep Tayyip Erdoğan! İş öyle bir noktaya geldi ki bırakın kimin önde olduğunu şu anda Başkan Erdoğan’la yarışacak bir aday bile çıkmadı!
19 yıllık tek başına iktidarın sonunda hâlâ en favori ve üstelik tek aday Erdoğan ise bu bile Cumhur İttifakı’nın, Ak Parti’nin, MHP’nin argümanlarının doğruluğunu gösterir.
Erken seçim söylemiyle günlerini geçiren muhalefet büyük hata yaptı. “2021’de erken seçim olacak” diyen Akşener ve Kılıçdaroğlu kendi seçmenlerini boşa düşürmüş oldu, onları mahcup etti.
“Erken seçim” söyleminin sebebi CHP, İyi Parti ve HDP tabanına verecek başka hiçbir vaadi ve umudu olmayan genel başkanların sırf parti tabanlarını konsolide ederek bir arada tutma çabalarıdır.
Erdoğan ve Bahçeli devletin bekası ve milletin refahı söyleminde ittifak yaparken; Akşener, Kılıçdaroğlu, Buldan ve diğerlerinin erken seçim söyleminde ittifak yaptığını görüyoruz. Seçim geçince ne olacak? İşte bu bir “kaos” vaadidir!
“ANKETLER YALAN SÖYLÜYOR”
İsim vermeyeceğim ama ortada dolaşan anket firmalarının büyük çoğunluğu sırf manipülasyon yapmak amacıyla çalışıyor. Ciddi bir çalışma yapmış gibi uydurup duruyorlar.
Benim gördüğüm sosyolojik tablo her iki ittifakın şu anda “başa baş” bir görüntü sergilediği!
FAKAT; Recep Tayyip Erdoğan’ın aday olduğu Cumhur İttifakı halihazırda % 50’lik bir tabana ve konsolidasyona sahipken Millet İttifakı henüz netleşmemiş tablo sebebiyle risk altında!
Nasıl mı? Onlar ülkeyi yönetecek “Cumhurbaşkanı adaylarını” açıklamakta geciktikçe tabanlarındaki kararsızlar artıyor. Bu kararsızlar çok rahat şekilde Başkan Erdoğan’a oy verebilir.
“İTTİFAK BULMACASI AYNI YERDE KİLİT”
Daha önce yazmıştım; ittifaklar hâlâ aynı noktada! Kılıçdaroğlu aday olmak istiyor ama onu İyi Parti istemiyor. İyi Parti, İmamoğlu veya Yavaş diyor ama onları da Kılıçdaroğlu istemiyor. Akşener aday olsa onu da HDP istemiyor. HDP aday gösterse ittifak bölünecek! Diğerleri “hani bana” modunda! İttifak bulmaca ama çözümü yok! “Ortak aday” olsa onu paramparça bir ideolojik zemin bekliyor.
“İMAMOĞLU VE KILIÇDAROĞLU REKABETİ”
Önce İmamoğlu’nun fotoğrafını gördük. İstanbul’da on binlerce insan mağdur olurken, İBB Başkanı restaurantta görüşme yapıyordu. Büyük tepkiler geldi. İBB Başkanı’na oy verenler hayal kırıklığına uğradı. Bu fotoğrafın “CHP içinden” servis edilme ihtimali konuşulurken, birden Kılıçdaroğlu’nun “Boğaz manzaralı otel” fotoğrafı üstelik CHP İstanbul İl Gençlik Kolları’nın resmî sosyal medya hesabından “alenen” servis edildi.
Bunu CHP içindeki ekiplerin rekabeti olarak okumak mümkün! Bunun Türkiye’ye ve ülke muhalefetine hiçbir faydası yok! Daha büyük bombalar ileride patlayabilir.
Kemal Bey’in bir geceliği 100 bin TL olan otelde kaldığı iddialarına cevap verdiğini görmedim. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın bile şeffaf olmasını isteyenler sıra kendilerine gelince suspus oluyorlar!
HÜLÂSA; CHP’de devasa çatlak ve çatışma var. Umarım iş çirkinliğe varmaz. Kılıçdaroğlu’nu çok eleştiririm ama bir partinin genel başkanına “parti içi son kararlarda” saygı duyacaksınız. “Kasetle gelen kasetle gider” sözünü hayata geçirmek için düğmeye basmalarından endişe ediyorum!
“KILIÇDAROĞLU VİDEOLARI”
Evin mutfağından Hilton’un geceliği 100 binlik otel odalarına dikey geçiş yapınca bu yöndeki tüm kazanımları çöp oldu.
Kılıçdaroğlu yakında; “40 yaş altı kardeşlerime sesleniyorum” demeye başlarsa şaşırır mıyız?
“BAK BUNA YAZIKLAR OLSUN”
ABD’nin büyükelçisi, Ekrem İmamoğlu üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne mesaj veriyor ya yazıklar olsun! Başka bir şey demiyorum!