Kızılay deprem bölgesine çadır göndermiyor mu? İftira sağanağını yok edecek rakamlar
Geçmişte TSE standartlarında çadır üretemeyen, 1999 depreminde afetzedelere kefeni parayla satan, deprem bölgesine Kızılhaç’tan bile sonra ulaşabilen, millete AIDS’li kan veren Kızılay, belirli bir zümrenin güdümünden kurtarılarak son 20 yılda devasa bir yardım kuruluşuna dönüştürüldü. Muazzam organizasyon kabiliyetine erişen Kızılay, Türkiye’de ve dünyada meydana gelen her afette süratle yaraları sarmak için seferber olabiliyor. Bunun yanı sıra çadır ve konteyner üretimi için fabrikalar kuran Kızılay, bu yönde attığı şirketleşme adımlarıyla bürokrasiden bağımsız hareket edebilme imkanına kavuştu.
YENİ KARA PROPAGANDA ‘ÇADIR SATIŞI’
Kızılay, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından eski Türkiye aparatları tarafından hedefe konuldu. “Kızılay nerede”, “Kızılay bölgede yok”, “Kızılay’ın çadırları depremzedelere ulaşmadı” şeklindeki gerçek dışı ithamlarla gündeme taşınan Kızılay son olarak Ahbap Derneği’ne yaptığı çadır satışı üzerinden eleştirildi.
Kızılay Çadır&Tekstil AŞ’nin Ahbap Derneği’ne 2 bin 50 adet çadır satışı yaptığı gerekçesiyle linç kampanyası başlatılırken; söz konusu çadırların yurt dışı bir kuruluş için üretildiği ve hiçbir kâr marjı uygulanmaksızın Ahbap’a maliyetine satıldığına yönelik açıklama da iftira sağanağını dindirmedi.
Peki Kızılay, iddia edildiği gibi deprem bölgesine çadır göndermedi mi?
Rakamlar, bölgedeki muazzam deprem organizasyonunda en kritik rolü Kızılay’ın üstlendiğine işaret ediyor.
ÇADIR DA AŞ DA KIZILAY’DAN
Geçmişte arpalığa çevirdikleri Kızılay’ın son yıllarda dünya çapında yardım kuruluşu hüviyeti kazanıp, bürokrasiye mahkum olmaksızın kendi şirketleriyle faaliyet yürütebilme kabiliyeti kazanmasından rahatsız olan çevrelerin “çadır” algısını çökertecek rakamlara ulaşıldı. “Deprem bölgesine çadır göndermeyip Ahbap Derneği’ne 2 bin 50 adet çadır sattığı” yönünde karalama kampanyasına tâbi tutulan Kızılay’ın 11 şehri vuran depremlerin ilk 20 gününde bölgeye öz kapasitesinden tam 54 bin çadır ulaştırdığı öğrenildi.
Mobil mutfaklar, sahra mutfakları, ikram araçları, mobil fırınlarla deprem bölgesinde adeta gıda üssü oluşturan Kızılay’ın 81 milyon öğün sıcak yemek dağıtımı yaptığı, 87 milyon ekmeği ihtiyaç sahiplerine temin ettiği bildirildi. Depremzedelere 11,5 milyon çorba, 37 milyon su, 4,5 milyon içecek, 14,5 milyon ikramlık malzeme dağıtan Kızılay’ın 5 bini aşkın personel ve gönüllü ekibiyle birlikte 11 şehrin her nokrasında hummalı çalışma yürüttüğü belirlendi.
İŞTE O RAKAMLAR
Dünyada eşi benzeri görülmeyen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ilk gününden itibaren olağanüstü çabayla bölgenin yaralarını saran Kızılay’ın 6 Şubat-26 Şubat tarihleri arasında afetzedelere yönelik yardım faaliyetleri rakamlara şöyle yansıdı:
- 54 bin 70 çadır
- 80 milyon 965 bin 875 öğün sıcak yemek
- Sahada 1.189 personel, 4 bin 22 gönüllü
- 11 milyon 576 bin 37 çorba
- 87 milyon 831 bin 420 adet ekmek
- 36 milyon 931 bin 290 adet su
- 4 milyon 409 bin 648 içecek dağıtımı
- 14 milyon 539 bin 737 ikramlık malzeme
- 86 ikram aracı
- 886 yardım aracı
- 47 mobil fırın
- Her biri 3 bin kişilik beslenme kapasiteli 370 mobil mutfak
- Her biri 5 bin kişilik beslenme kapasiteli 22 sahra mutfağı
-
SÖZ KIZILAY’DA…
Türkiye Kızılay Derneği’nden konuya ilişkin açıklama yapıldı. Kızılay’ın genel faaliyetlerinin açıklamada, mali sürdürülebilirlik açısından gerçekleştirilen ticari işlemlerle ilgili ayrıntılı bilgiler paylaşıldı.
Türk Kızılayının 155 yıllık iyilik hareketi olduğu belirtilen açıklamada, “Kuruluşundan bugüne kadar hayırsever milletimizin desteği ile varlığını sürdürür. Ancak, bağışçı davranışlarındaki değişimler tüm dünyadaki Kızılay-Kızılhaç Dernekleri gibi Kızılay’ın da insani yardım bütçesini biçimlerken zorlandığı ana sorunlardan biridir. Cumhuriyet hükümetleri bu sorunu görerek Kızılay’ı düzenli gelir imkanına kavuşturmayı zaman zaman hayata geçirmişlerdir. Mustafa Kemal Atatürk Afyonkarahisar Maden Sularının imtiyazını Kızılay’a bırakarak bir “akara” sahip olmasını sağlamıştır. Ardından gelen hükümetler de röntgen filmlerinin, sıtma ilaçlarının tekelini Kızılay’a bırakarak bu akarı günün şartlarına göre geliştirmişlerdir.” denildi.
- Gelinen aşamada Kızılay’ın düzenli akarı olarak sadece Maden Suyu imtiyazı kaldığını, diğer imtiyazların tek tek ortadan kaldırıldığı kaydedildi. Açıklama şöyle devam etti: “Oysa Kızılay’ın insani yardım operasyonları geçmiş ile kıyas edilemeyecek bir büyüklüğe ulaşmıştır. Kızılay, 2022 yılında dünya üzerinde 45 milyondan fazla insana yardım ulaştıran ‘küresel bir insani yardım aktörü’ haline gelmiştir. Kızılay, tahmin edilebilir ve sürdürülebilir finansman ihtiyacını karşılamak için yönünü geçmişe dönmüş, oradan temelini aldığı ‘AKARET’ kültürüyle, yüzde yüz sermayesi Kızılay’a ait olan Yatırım Grubunu oluşturmuştur.”
Kızılay Derneği’nin insani yardım operasyonlarına odaklanırken, Kızılay Yatırım Grubu’nun bu operasyonların finansmanını sağlamak üzere uzmanlaştığı kaydedildi. Son günlerde yaşanan gelişmeler ve ortaya atılan iddiaların kaynağının “bu dönüşümü bilmemekten kaynaklandığı” vurgulandı.
Kızılay’ın açıklaması şöyle sürdürüldü:
- Kızılay Derneği, kendisine bağışlanan her bir kuruşu ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaktadır. Bu bağışlarla insani yardım malzemesi tedariğini ise bu alanda uzmanlaşmış Kızılay Yatırım Grubu üzerinden yapılmaktadır. Böylelikle daha fazla insana ulaşma imkanına ve sistemin sürdürülebilirliği imkanına kavuşmaktadır.
Kızılay Çadır-Tekstil Grubu asli görev olarak Kızılay Derneği’nin “Barınmaya Destek” fonksiyonu gereği çadır stoklarını hep aynı miktarda tutmakla sorumludur. Bu sorumluğunun ardından ise ülkemizde ve dünyada kendisinden talep eden kurum ve kuruluşlar için ücreti mukabili çadır üretimi yapmaktadır. Bunların arasında BM kuruluşları, AFAD, Bakanlıklar, STK’lar sayılabilir. Çadır-Tekstil Grubu, bu süreçten ürettiği tüm değeri Kızılay Derneğine aktarmakta ve bu girdi insani yardım çalışmalarında kullanılmaktadır.”
Kızılay Lojistik Grubu’nun afet, insani yardım, savaş lojistiğinde uzmanlaşmış uluslararası insani yardım sektörünün en büyük lojistik firmalarından biri olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Bu grup, aynı Çadır-Tekstil Grubunda olduğu gibi öncelikle Kızılay Derneği’nin saha operasyonlarını yürütmek ve ihtiyacı doğrultusunda Kızılay Derneği’ne gıda maddeleri temin etmekle yükümlüdür. Bu çalışmasının ardından da diğer talep edenlere hizmet üretmektedir. Hazır Gıda, Kuru Gıda, Hijyen Setleri, Mutfak Setleri gibi insani yardım malzemelerini BM, STK vb.lerine tedarik ederken, ürettiği tüm değeri yine Kızılay Derneği’ne aktarmaktadır.” denildi.
- Kızılay Sistem Yapı Grubu’nun da önceliğin Kızılay Derneği’nde olmak üzere talep eden bütün kurum ve kuruluşlara yerleşim sistemleri yapan bir şirket olduğu belirtildi.
Bu şirketin de ürettiği değerin tamamını Kızılay’a aktardığı ifade edildi.
“Kamuoyunun bir süredir tartıştığı başlıklar Kızılay Derneğiyle ilgili değil Kızılay İştirakleriyle, onlardan hizmet talep eden kurum ve kuruluşlar arasındaki ilişkilerdir.” ifadeleri kullanılan açıklamada şu vurgulamalar yapıldı:
“Kızılay Derneği, Türkiye Afet Müdahale Planının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmek için var gücüyle sahadadır. 5 bin Kızılaycı ile 10 il 65 ilçe 834 Nokta’da paydaşları ile birlikte yaklaşık 2,5 milyon vatandaşımıza üç öğün ÜCRETSİZ BESLENME HİZMETİ SUNMAKTA, Kızılay Lojistik de tüm bu dev operasyona destek vermektedir.
Kızılay bunun yanı sıra afet bölgesindeki kan ihtiyacının karşılanması, mobil sağlık ekipleriyle birinci basamak sağlık hizmetlerinin verilmesi, psikolojik ilk yardım bağlamında psikososyal hizmetlerin desteklenmesi, açtığı ücretsiz mağazalarla afetzedelerin ihtiyaçlarının karşılanması gibi hizmetleri tamamen kendisine yapılan bağışlarla karşılamaktadır.
Kızılay Derneği, kamu maliyesinden herhangi bir bütçe desteği almamaktadır; vergilerle oluşturulan kamu bütçesi Kızılay’a aktarılmamaktadır.”