Korona günlerinde insanlığa karşı işlenmiş suçlar
Bu Covid 19 belasından kurtulacağız elbette. Bugünler geçecek. Bu toz bulutu kalkacak. Önümüzü görmeye başlayacağız. Hayat normal akışında devam edecek. Hatta tüm bu yaşananları unutacağız belki de.. Öyle mi? Unutacak mıyız sahiden?.. Sizi bilmem ama ben pek unutmam bugünlerde yaşananları..
***
İspanya’da olanı gördünüz mü? Huzurevinde çalışanlar binayı terkedince, o yuvanın sakinleri acı içinde öldü. Kimi covid 19’dan nefessiz kalıp öldü yataklarında.. Kimi bir ilgilenen olmadığı için susuzluktan.. Can çekişerek.. acı içinde kıvranarak.. İspanya da, her ülke gibi bu belayla baş etmeye çalışıyor. Ama bir taraftan da böylesine kabul edilemez tablolar görüyoruz. 2.Dünya savaşı şartlarında da bazı psikopatlar, “…60 milyon insan öldü, iki kişiye de ben sıksam kim farkeder ki…” diyordu.. Yarım asra yakındır, o utançla yaşıyor insanlar. İspanya’da o huzurevinin çalışanları, bu toz bulutu kalktığında bulunup, insanlığa karşı işlenmiş suçlardan yargılanmayacak mı?
***
İtalya’dan her gün 600/700 ölüm bildirilir oldu farkında mısınız? Herkes biliyor ki bu, İtalya’da hayatını kaybeden hastaların sayısı değil. Sağlık sistemindeki yetersizlik nedeniyle hükümetin yaşatmaktan vazgeçtiği insanların sayısı. Devlet kararıyla öldürülenlerin. Aralarında kim var, bilmiyoruz. Kimden vazgeçiyor İtalya ve yerine kimi yaşatma kararı alıyor?!.. Bunu hangi kriterlere göre yapıyor daha da önemlisi.. Kim veriyor kimin yaşayıp kimin öleceğine kararı?.. Tanrı’yı kim oynuyor İtalya’da yani.. Bu toz bulutu kalktığında bir uluslararası mahkeme sormayacak mı bu cinayetlerin hesabını?
***
Boris Johnson, “sürü bağışıklığı” ilan etti ilk gün biliyorsunuz. “Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir” dedi.. Galler Prensi Charles Covid pozitif çıktı. Sırf ülke üzerinde bağışıklık deneyi yaptığı için gerekli önlemi almadığı için kaç kişi öldü acaba? Sağlık sistemini tam kapasite çalıştırmak yerine, kendi insanına ölümü gösteren Johnson ve ona bu kararı aldıranlar, yargılanmayacak mı?
***
Çin’i, İran’ı, Kuzey Kore’yi ve diğer kapalı rejimleri hiç saymıyorum bile. Neler yaşandığını bilmiyoruz oralarda. Kim bilir ne insan hakkı ihlalleri oldu. Hepsinin ama hepsinin takipçisi olmalı hayatta kalanlar…