Yeryüzünde yaşayan toplumlar olarak öyle basit ve alakasız konularla uğraşıyoruz ki çevremizde dönen dolapları,kurulan tezgahları görmemiz mümkün olmuyor.Toplumları cerrah ustalığında inceleyip sinir uçlarına kadar ayıran,çok iyi analiz eden,buna göre de formüller hazırlayan,toplumları birbirine düşürmek için ince ince planlar kuran küresel bir sistemle karşı karşıyayız.

Örnek vermek gerekirse ABD ortadoğu Afganistan işgallerini ,ölümlerine sebep olduğu yüzbinlerce masum sivili kendi vatandaşı ve dunya gundeminden düşürmek için kendi yönettiği işid diye bir örgüt kurdu,ne garipki ABD ye kim direnirse yada ABD nereyi işgal etmek isterse işid orda boy gösteriyor,son örnek Filipinler lideri Rodrigo,Trump’a canlı yayında kufrettikten çok kısa bir zaman sonra ülkesinde işid eylemleri başladı.Venezuella’da ise ABD poitikalarına ters kanunlar cıkarılmaya başlanınca darbe girişimi yaşandı.Irak ve Suriye ise içler acısı.Katar ise hala sıcak bir örnek.Ornekleri biraz daha düşünerek onlarca sayabilirsiniz.Garip olan bu olayların arka yüzünü kimse yazmıyor,merak etmiyor.

Bu sistemin ülkesi,bayrağı,toprağı,para birimi,ordusu yok ama içine sızdığı,ele geçirdiği,tüm ülkelerdeki yapılar ile istediği uygulamaları istediği zaman harekete geçirecek bir gücü var.İsimler mason,tapınakçı,avanjelist,gladyo, mafya,işid,pyd,pkk,asala,gülhaç, ahmediye,tuhule,moon tarikatı,kurukafa ve kemikler, MRA , CFR, opus dei, feto,ergenekon olsada aslında hepsi aynı zihniyete ve hedefe hizmet etmektedir.

”Bu küresel sistemin amacı ne ?” derseniz  tek hedefleri dünya üzerinde kendilerinin kontrol ettikleri tek pazar ve tek din hayalidir.Bütün kuralları kendileri koyacak,bütün insanlar onların çıkardığı dine uyacak ve tabiki ticaretin tüm karı onların kalacak.

Bu sistemin belirgin olarak su üstüne çıkması 17. yüzyılın başındadır.Avrupayı din ,kilise,mezhep ve derin sapık örgütler üzerinden birbirine düşüren,yıllarca savaştıran ve iki dünya savaşı çıkaran bu yapı belirli bir ekonomik ve siyasi güce ulaştıktan sonra dünya hakimiyeti ve dünya üzerindeki tüm maden,petrol,askeri ve idari gücü ele geçirebilmek için planlar yapmaya başladı.Bu yapının içinde en öne çıkan grup siyonist kabalacılardır.Avenjelist,tapınakçı yapıları da buna ekleyebiliriz, Her ülkede başka isimler alsalarda kendi içlerinde kendileri ile mücadele etselerde tepeden beyinden gelen emirlere harfiyen uyar birbirlerinin menfaatlerini düşmanlarına karşı inanılmaz bir şekilde kollarlar.

Bu yapılar hedefine ulaşmak için o devirde en güçlü 2 devlet olan İngiltere ve Osmanlı İmparatorluğuna sızarak bu ülkeler üzerinden planlarını icra etmek istemişlerdir.İngiltere’de buna İngilizlerin de göz yumması ile büyük ölçüde muaffak olsalar da Osmanlı’da tüm uğraşlarına rağmen istedikleri başarıya ulaşamamışlardır.İngilizlerin bitmez tükenmez hırsları ve oyunları ile baş edemeyen,asıl hedefine ulaşamayan bu yapılar güçlü bir devlet üzerinde hakimiyet sağlayarak adeta hayalet gibi o devleti yöneterek dünya hakimiyeti planları yapmaktadır.Bu yüzden o günlerde onlar için en mantıklı seçim çeşitli hilelerle borçlandırdıkları yönetimine ajanlar sızdırdıkları Osmanlı devleti olmuştur.

İşte tam burda Ulu Sultan Abdülhamid Han’a yapılan Filistin toprakları karşılığında Osmanlı’nın tüm borçlarını ödeme ve Osmanlı’yı yeniden yapılandırma teklifini hatırlamadan geçmemiz mümkün değil.Bu hareket küresel sistemin içinde siyonistlerin en güçlü olduğunun da kanıtıdır.Ulu Hakan bu hain planı eşsiz ön görü ve basireti sayesinde görmüş, inançsız her liderin düşünmeden kabul edeceği bu teklifi (Bu topraklar kanla alındı,para ile satılmaz.) diyerek reddetmiştir.Eğer Ulu Hakan o teklifi kabul etse idi bugün ne süper ABD olur ne de İslam ümmeti diye bir toplum kalırdı.Ulu Hakan’ın teklifi reddetmesinden sonra ingilizlerden de umudunu kesen bu yapılar yine ingilizler ile anlaşarak Osmanlıyı yıkma planlarına hız verirler,bir yandan da ABD’yi süper güç yapmak için çalışmalar hızlanır.Çünkü küresel sistem yeni kuracakları düzene ABD üzerinden  ulaşma planları yapmaktadır.Öylede olur.

Hepinizin bildiği gibi hain  planlarla Osmanlı yıkılır.Anadolu evlatlarının mücadelesi ile koca imparatorluktan kala kala Anadolu elimizde kalır.Geride kalan topraklar ise sistemle anlaşan ülkeler arasında pay edilir.Yer altı zenginlikleri,kurdukları kukla idareci küresel uşaklar vasıtası ile talan edilir.

Bu küresel sistem 36’şar yıllık 3 periyotta ara planlar ,sonrası yani 108. yılda ise ana büyük planı yaparlar.Farklı görüşler olsa da son 108 yıllık plan tarihi ulu Hakan’ın tahttan indirildiği 1909 kabul edilir.Bu hesaba göre yeni planların devreye gireceği Tarih 1909+108=2017’dir.

İşte böylesine keskin oyunların oynandığı küresel vampirlerin üzerimizde döndüğü bir zaman diliminden geçmekteyiz.Bu zaman diliminde üzerinde plan kurdukları tüm devletlere aç köpek gibi saldıran,halklarını sağcı solcu,alevi sünni,faşist komunist,zenci beyaz,dindar dinsiz diye bölüp birbirine düşürmek için korkunç planlar yapan bu küresel sistemle gırtlak gırtlağa mücadele verilmektedir.108 yıl önce bizi birbirimize düşüren,topraklarımızı işgal eden milyonlarca insanımızın canını alan bu sistemle bugün yeniden karşı karşıyayız.

Bu savaş iktidar,koltuk,siyasi hırs savaşı değildir.Bu savaş küresel sistemin maşaları ile devletlerin asli sahibi kadim milletlerin varlık yokluk savaşıdır.Şimdi bize düşen basiret ve ferasetle birbirimizi kucaklama,el ele verip bu amansız düşmana karşı omuz omuza savaşma zamanıdır.Elde kalan şehit kanlarıyla sulanmış anadolu toprağını gelecek nesillerimize güçlü ve tam bağımsız olarak teslim etme zamanıdır.Gün milyonlarca şehidimizin hesabını sorma,15 temmuz da büyük bir tokat vurduğumuz küresel köpeklere son ve büyük darbeyi indirme zamanıdır.Haydi el ele gönül gönüle,omuz omuza dünyaya Türk’ün gücünü göstermeye var mısınız?

    RABBİM YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN