Liderlik…
Liderlik şaşırtabilmektir.
Ezber bozabilme kapasitesidir.
Herkes aynı yöne bakarken farklı ve daha avantajlı hedefler gösterebilmektir.
Gündelik sıkıntıların dayattığı gündemi ters yüz edip yepyeni ufuklar açabilmektir.
“El âlem ne der” tuzağına düşmemektir.
Hangi durumda ne tepki vereceğini hesap edenlerin psikolojik yönlendirmelerine kapı açmamaktır.
“Biz bunu çözdük” diyenlerin karşısına her seferinde yeni sürprizlerle çıkmaktır.
Kuşatılmamaktır.
Kudretin ezip geçmek değil sezip geçmemek olduğunu bilmektir.
Mazeret değil maharet göstermektir.
Her şart altında mutlaka insanlığın faydasına bir iş yapılabileceğini ispat etmektir.
Umutsuz gönüllerde cesaret ateşi yakabilmektir.
Uyutulmuş yığınların gözünü açmaktır.
Güvenin verdikçe kazanıldığını unutmamaktır.
Etki altında kalmamaktır.
Yardım beklememektir.
Dikkat ve ciddiyetten ayrılmamaktır.
Hevesini ayağının altına alıp gerçeğin bilgisini baş tacı etmektir.
Övgüler karşısında gevşememektir.
Yergilerden yılmamaktır.
Dedikodu etmemek, ettirmemektir.
Kaybetme pahasına da olsa doğrulardan ayrılmamaktır.
Verdiği sözü tutmaktır.
Yaptığını izah edebilmek, izah edemediğini yapmamaktır.
“Desinler” peşinde koşmamaktır.
Sebepsiz hüküm vermemektir.
Düşmanına bile her zaman bir çıkış yolu bırakmaktır.
Şikayet etmemektir.
Kötülediği kadar kötüleşeceğini, iyileştirebildiği kadar iyileşebileceğini, sevindirebildiği kadar sevineceğini idrak etmektir.
Parçaya takılıp bütünü kaçırmamaktır.
Süslü yalan kıvılcımının üzerine kıyas suyunu dökebilmektir.
Daha iyisini ortaya koymadıkça eleştirmemektir.
Bildiği yaptığıdır.
Yetkisi yetebildiği kadardır.
İnkârın karşısına ispat ile çıkmaktır.
Dünya’nın çivisini çıktığı yere çakmaktır.
***
Şimdi ‘ne bu’ diyenler varsa…
Diktim bir elbise, kim üzerine giyerse…