Mehmet Ali Erbil’den den linç çetesine tokat gibi cevap: ‘Eskiden 8 saatte gittiğim İzmir şimdi 3.5 saat!’

Okuduğunuz Yazı
Mehmet Ali Erbil’den den linç çetesine tokat gibi cevap: ‘Eskiden 8 saatte gittiğim İzmir şimdi 3.5 saat!’

İçerik

Yeni projelerinden anne-babasıyla ilişkisine kadar çok özel açıklamalarda bulunan Erbil, Türkiye’nin sağlık sistemini övdüğü için linç edilmesine sert tepki gösterdi. Türkiye’nin AK Parti yönetimindeki son 20 yılda rönesans yaşadığına belirten Erbil, ‘Sadece sağlıkta değil, ulaşımda da çok önemli işler yapıldı. Ülkemizin boynu artık uluslararası arenada da eğilmiyor. Yunanistan başını kaldırmaya kalktı, Milli Savunma Bakanımız F 16 ile onlara güzel cevap verdi.’ ifadelerini kullandı. Erbil, ‘Hep sevgi eksikliği yaşadım, bu yüzden de sevgiyi depolamak istedim, sevgi konusunda yedekleme isteğiyle hareket ettim. Bu da beni aldatmaya itti’ dedi. Türk-Amerikan yapımı ‘The Hope’ filminde başrolde oynuyorsunuz. Bize biraz bundan bahseder misiniz? Alzheimer olan bir babayı canlandırıyorum. Role hazırlanmak için Balıklı Rum Hastanesi’ne gittim, orada bu hastalığa sahip insanları gözlemledim. Ters köşe bir rol oldu benim için. Bugüne kadar hep komedide oynamıştım, şimdi dram dolu bir projede yer alıyorum. Güzel bir oyuncu kadrosu, çok güçlü bir senaryosu var. Amerikalı yönetmen Sean GK tarafından çekildi. İlk Amerika’da vizyona girecek.

BABAM BANA BİR KERE BİLE SARILMADI
Sosyal medyada yaptığınız yayınlarla çok konuşuluyorsunuz… Gündemde olmak için mi böyle yayınlar yapıyorsunuz? Ben ne para ne de gündemde olmak için bu yayınları yapıyorum. Sosyal medyada bu yayınlar sayesinde izleyicilerimle buluşuyorum. Çarkıfelek’teki günlerime geri döndüm. Çok özlediğim bir şeydi bu. O günlerdeki Mehmet Ali Erbil, sevenleriyle buluşuyor. Benim oradan gelecek paraya ihtiyacım yok ki… Sosyal medyayı iyi kullanırsan çok güzel bir mecra. Haddini aşanlar da oluyor tabii. Yayınlarımda dikkatli konuşmaya özen gösteriyorum. Gençlere tavsiyelerde bulunuyorum. Z Kuşağı’nı yakalamak çok önemli. Zamanın ruhuna ayak uyduruyorum. Onlara hitap etmek çok önemli. Beni bugün Z Kuşağı da tanıyor ve seviyor. Z Kuşağı’ndaki gençleri niye eleştireyim ki? Onları anlamak gerekiyor. Ben bu kuşağın çok özgür olduğunu ve duygularını rahatça dile getirdiğini görüyorum. Bu çok önemli. Bizim kuşak böyle değildi. Ben babamın yanında ayak ayak üstüne bile atamazdım. Babam ile aramda hep bir mesafe vardı.

Duygularını hiç göstermezdi. Babam bana bir kere bile sarılmamıştı mesela. Hiç hatırlamıyorum sarıldığını, bu ne kadar travmatik bir şey aslında. Ben asla böyle bir baba olmadım. Kızlarımla 17-18 yaşına kadar birlikte uyudum. Oğlumla da öyle. Ben babam gibi otoriter değilim, hiçbir zaman da olmadım. Siz son röportajımızda sağlık sistemine yönelik sözlerinizden dolayı linç edilmiştiniz. Neler hissettiniz linç edildiğinizde? İstedikleri kadar linç etsinler. Hizmeti övüyorum ben. Türkiye AK Parti döneminde sağlık alanında rönesans yaşadı Şehir hastanelerimiz çok güzel Eskiden hastaneler hastaları kapıya alanında rönesans yaşadı. Şehir hastanelerimiz çok güzel. Eskiden hastaneler hastaları kapıya
koyardı, şimdi mağdur olmuyor kimse. Sağlık Bakanımız çok başarılı. Yıllarca devletime vergi ödedim, sağlığım bozulduğunda da devletim bana sahip çıkıyor. Avrupa’nın çok ilerisindeyiz. Sadece sağlık alanında da değil, ulaşım alanında da önemli hizmetler yapıldı. AK Parti yaptı diye bu yapılanları söylemeyecek miyim? Kim hizmet ederse bunu söylerim. Eskiden 8 saatte gittiğim İzmir’e şimdi 3.5 saatte gidiyorum. Bu yolları kimse yadsıyamaz. 20 yıldır gelinen nokta ortada. Ülkemizin boynu uluslararası alanda da artık eğilmiyor. Yunanistan başını kaldırmaya kalktı, Milli Savunma Bakanımız F 16 ile onlara güzel cevap verdi.

ŞİŞİRİLMİŞ OYUNCULAR BÜYÜK PARALAR KAZANIYOR
Yıllar önce atv ekranlarda yayınlanan ‘Tatlı Kaçıklar’ dizisi hâlâ hafızalarda. Çok uzun soluklu bir projeydi. Şimdi böyle dizilere çok rastlamıyoruz. Neden? Çok güzel bir projeydi. Kadromuz o kadar güçlüydü ki. Yalçın Menteş, İsmet Ay, Erol Günaydın, Buket Dereoğlu… Şimdi böyle iyi kadroya sahip kaç dizi var ekranlarda? Dizilerde artık böyle gerçek oyuncular yok ki… Tiyatro kökenli oyuncuları ayrı tutuyorum tabii. Sağdan soldan magazinde ünlü olmuş, güzellik yarışmasından çıkmış oyuncu olmuşlar, dizilerde oynuyorlar. Şişirilmiş oyuncular… Çok yüksek ücretler alıyorlar. Hiç hak etmedikleri paralar kazanıyorlar. Bunlar yüzünden dizi sektörü de bitecek. Böyle insanlar önce sinema sektörünü bitirdi, şimdi sıra dizi sektörüne geldi. Televizyonlar bu ücretleri ödemeye nereye kadar dayanabilir ki? Şişirilmiş ünlüler bunlar, kaç yıl bu ünlerini devam ettirebilirler ki?

KIZIMA BASKI KURMAM BAĞIMLI OLMASIN YETER
Kızınız Yasemin Erbil’in sosyal medyadaki pozları çok konuşuluyor. Siz bu konuda ona karışıyor musunuz? Ona hiç karışmıyorum. Herkes paylaşıyor, o niye paylaşmasın ki? Ona baskı kurmuyorum hiçbir konuda. Bikinili poz koysun ama bağımlılıkları olmasın. Böyle pozlar koymak yerine uyuşturucu kullansaydı daha mı iyiydi? Ben kızıma güveniyorum.

OĞLUMLA AYNI FİLMDE OYNAYACAĞIZ
Yeni bir sinema projeniz var mı? Evet. Oğlum Ali Sadi ile Şafak Sezer’in filminde birlikte oynayacağız. Ali Sadi ilk defa kamera karşısına geçecek. Onunla bu deneyimi paylaşacağım için çok mutluyum. Hayatınızın film yapılmasını ister misiniz? Evet isterim. Ama filmimi yapmaya kim cesaret eder bilemem tabii…

Tiyatro yapmayı düşünüyor musunuz? Evet. Çiğdem Tunç ile düşünüyoruz. Çok sevdiğim bir arkadaşım, o benim için bir proje hazırlıyor.

SEVGİYİ HEP YEDEKLEMEK İSTEDİM BU DA BENİ ALDATMAYA İTTİ

Annenizle barıştınız mı? Evet, annem İstanbul’da, onu gözlerinden ameliyat ettireceğim. Ne olursa olsun, annemdir. Hiçbir şekilde vazgeçilemez. Annemle olan problemli ilişkim benim sonraki yıllarımda kadınlarla olan ilişkimi de etkiledi. Belli bir yaştan sonra bunun daha çok farkına vardım. Hep sevgi eksikliği yaşadım, bu yüzden de sevgiyi hep depolamak istedim. Sevgi konusunda hep bir yedekleme isteğiyle hareket ettim. Yani, her seferinde bir stepne istedim. Bu da beni aldatmaya itti. Bu da psikolojik bir şey. Yaşadığım travmalardan dolayı böyle olduğunu düşünüyorum. Bakın ben eşlerimi aldattım ama hiçbirine şiddet göstermedim. Ne psikolojik ne de fiziksel…

ŞİDDET GÖRDÜM
Peki siz hiç şiddet gördünüz mü? Evet. Üvey babamdan fiziksel ve psikolojik şiddet gördüm. Küçük yaşlarımda gördüğüm için bende travma yarattı tabii bu durum. Ama ben affettim. Üvey babama ölene kadar hep yardım ettim. Ben hastanede yattığım 2 yıl boyunca da ailemin hepsine maddi olarak destek olmaya devam ettim.

EŞCİNSELLİK SAPKINLIKTIR SANATÇILAR BUNUN BAYRAKTARLIĞINI YAPMAMALI
Bazı sanatçılarımız son günlerde LGBT’yi destekleyen açıklamalarda bulunuyor… Eşcinsellik benim için sapkınlıktır. Benim de 16 yaşında oğlum var. Böyle sapkınlardan gençlerimizi korumalıyız. Eşcinsellerin yaşamlarına saygı duyuyorum ama bunun bayraktarlığı yapılmamalı. Sanki güzel bir şeymiş gibi göstermek yanlış. Bizim adetlerimizde böyle bir şey yok. Sanatçılarımız daha özenli olmalı.

ERŞAN KUNERİ BENİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI
Stand-up’çıları nasıl buluyorsunuz peki? Cem Yılmaz’ı çok beğendiğini belirten Erbil, ‘Ama artık o da kendini tekrarlamaya başladı. Bir de son işi ‘Erşan Kuneri’ beni hayal kırıklığına uğrattı. Küfre dayalı komedi yapmış. Halk tarafından bu film kırmızı kart görmeli. Devletimiz de bence müdahale etmeliydi. Bu kadar olmaz… Ben erkek halimle bu küfürlerden utandım. 18 yaş ibaresi konmuş ama yine de bu kadar küfre dayalı yapılmamalı. Mizah zekaya dayalı yapılmalı, küfre dayalı olursa sonuç bu oluyor işte… Cem Yılmaz bana bu işi için teklifte bulunsaydı, kabul etmezdim. Böyle bir projede yer almak istemezdim.’ dedi.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
ajansturk online