Mesele Misakı-Milli ise hepimiz Atatürk’ün askeriyiz
Türkiye günlerdir Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde yaşanan olayı konuşuyor.
Sosyal medyada kurulan mahkemelerde kimi genç teğmenleri “Darbeci” ilan ediyor, kimi gizleyemediği sevinciyle “Kemalist ordu konuşacak” diyemese de 28 Şubat’tan, 2007’deki Cumhuriyet Mitinglerinden esintiler taşıyan hükümler veriyor!
Öncelikle bu ordu hepimizin. Kimsenin siyasi hesaplarla Türk Silahlı Kuvvetlerini ideolojik eksenli bir tartışmaya çekmeye hakkı yok. Hele de tarihin bu döneminde.
Bu ordu 15 Temmuz ihanetinden sonra adeta destan yazdı. Fırat Kalkanında, Zeytin Dalı’nda, Barış Pınar’ında , Pençe Kilitlerde dünya askerlik tarihine geçecek başarılar elde etti.
Küresel emperyalizm yeni bir dünya düzenini oturtmaya çalışırken Suriye’nin kuzeyinde, Irak’ta, Libya’da, Kafkaslarda, Balkanlarda, Afrika’da , Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin haklı tezlerini ve gasp edilmek istenen çıkarlarını muhafaza etti. Etmeye de devam ediyor.
Türkiye’nin etrafının ateş çemberine döndüğü bir süreçte en son ihtiyaç duyacağımız şey TSK’nın iç siyasi tartışmalara çekilmesi olur. Yukarıda saydığımız coğrafyalarda bizimle rekabette olanların en çok istediği şey tam olarak budur. Aman dikkat. Sosyal medya refleksleriyle sıcak tutulmaya çalışılan bu tartışmanın daha fazla sündürülmeden sonlandırılması gerekiyor.
Dün resmi kaynaklardan edindiğim bilgilere göre Kara Harp Okulu mezuniyet törenindeki “Kılıç Çatma” hareketiyle ilgili başlatılan bir soruşturma yok. Ancak bir inceleme yapılacak. Ant içen 980 teğmenden 200-250’sinin neden eski yemini tekrar ettiğine bakılacak. Elde edilen sonuçlara göre ilgili yönetmelik çerçevesinde hareket edilecek. Peki genç teğmenlerin yaptığı bir disiplinsizlik mi? Evet öyle. TSK kendi iç bünyesinde bu meseleyi çözecektir. Sosyal medya mahkemelerinin işi değil bu.
O teğmenler henüz 20’li yaşlarının başında. Heyecanlılar, omuzlarındaki büyük sorumluluğun farkındalar. Onların heyecanını kullanarak toplumu ayrıştırmak için fırsat kollayanlara istediklerini vermeyelim. Trakya ve boğazlarla beraber Anadolu’nun dünyanın en kıymetli mülkü olduğunu ve bu mülkün tapusunun bizde olduğunu unutmayalım. Ve tabii ki bu mülkte gözü olanları da…
Son dönemde dünyayı etkileyen savaşlar ve iç karışıkların tamamının bize kuş uçuşu 1-2 saat mesafede olması tesadüf değil. Anadolu’nun savunması bu yüzden Gazze’den başlıyor. Mehmetçik bu yüzden Suriye’de, Irak’ta, Libya’da…
Gazi Mustafa Kemal’in geçen yüzyılda çizdiği Misak-ı Milli sınırları tarihin ve coğrafyanın bize dayattığı ana hedef.
Söz konusu olan vatansa, Misak-ı Milli ise hepimiz Atatürk’ün askerleriyiz.
Kimse meseleyi başka taraflara çekmesin. Milletin çocuklarını millete karşı doldurmaya çalışmasın.
Türkiye bir kez daha bu tuzağa düşmez.