Mezhep kavgası mı???
İslam coğrafyasında son yıllarda yapılan operasyonları ibretle ve üzüntüyle izliyoruz. Hiç düşündünüz mü neden bu coğrafyada operasyonlar hız kesmiyor bitmek bilmiyor.
Basit bir örnek vereyim, Abd elçisi Bass ın ülkemizde görev yaptığı dönemde terör eylemleri ardı ardına yaşanıyordu, daha sonra Afganistan’a atandı gitmeden önce deaş saldırılarını önlediklerini ABD ile anlaşma yapmaz isek saldırıların artacağı tehdidinde bulunmuştu.
Afganistan’a gittikten bir ay sonra orada da terör eylemleri bombalı saldırılar ardı arkasına başladı.
Afganistan dan başlayarak o. Doğu Akdeniz kuzey Afrika Yemen Somali dahil güney Afrika’ ya kadar uzanan uzun ve kadim bir ticaret yolu var,ayrıca bu yolda dünya enerji kaynaklarının neredeyse %70 i bulunmakta, bu yolda büyük çoğunluk İslam ülkeleri. Bu yüzden ticaret yolları ve enerji havzaları süper devletlerin ve küresel güçlerin bilek güreşi yaptığı alanlar olmaktan kurtulamıyor.
Bu güçler kimi zaman kendi emelleri için yetiştirip iş başı yaptırdığı siyasi isimler kimi zaman askeri isimler kimi zaman stk lar kimi zaman etki ajanları kimi zamanda askeri siyasi ekonomik saldırılar ile bu ülkeler üzerinde menfaatlerinin devamı için mücadele eder.
Bu coğrafya bulunan ülkelerin büyük çoğunluğu İslam ülkeleri olması nedeni ile bu güçlerin üzerinde çalıştığı hatta her ülkede kendilerine bağlı İslami oluşumların olması, halkı kendi peşlerinden sürükleme projesi en kapsamlı projeleri dir. (bizde feto, Suriye ‘de nusayri, Irak’ ta kesnizani vs.)
İstedikleri içini boşaltıp ezoterik gizli örgütler ile yönettikleri Hristiyanlık ve musevilik gibi İslam ülkelerinde de bu örgütleri tam faal hale geçirmek, bu zemini hazırlamaları için itikadı bozmaları yeni fikir ve inanış yolları açmaları gerekir. (Reformist siyasal islamcı mealci felsefeci gibi) .
Bunlarında itibar görmesi için itikadi ve ameli konularda temel taşlar olan mezhepleri de yerinden oynatmaları yeni mezhepler kurmaları gerekmekte olduğunu çok iyi biliyorlar.
Bu gaye ile Suud hanedanı dan Abdülvahhab eli ile vahhabiliği, İran üzerinden de Şia mezhebini kurdular, ikisi içinde de hem küresellerin hem süper devletlerin ist. Örgütlerinin klik leri vardır. vahhabilik üzerinden istedikleri başarıyı tam sağlayamadılar. Bu yüzden Şia üzerinden özellikle yukarıda anlattığımız kadim ticaret ve enerji yollarında taraftar bulmaları bu sayede yokluk çeken halkları para ile savaştırmaları daha kolay oldu.
İran devriminin en büyük destekçisi cia olduğunu tüm aklı başında araştırmacılar kabul eder. İran rejiminin İsrail ve ABD düşmanlığı tamamen propaganda dan ibarettir.
İtikat olarak kendileri gibi düşünmeyen müslümanları bile Mürted olarak gördükleri için tarihinde sadece İslam devletleri ile savaşmışlardır. Terör örgütü deaş boko haram el kaide hatta pkk pyd den hiç bir farkları yoktur, bu örgütlerin hepsi Müslüman katilidir.
Bu sapık mazhep ve örgütlerin tek amacı Afganistan dan başlayıp o. doğu Akdeniz K. Afrika’ya kadar uzanan uyuşturucu, silah, petrol, organ, insan kaçakçılığının yapıldığı istihbarat örgütlerinin destek olduğu, gizli operasyonlarına finans kaynağı olarak kullandığı bu yolun güvenliği ve devamlılığıdır,
Bu yol için küreseller ve süper devletlerin dökecekleri kanın değiştirecekleri idareci ve işgal edecekleri ülkelerin hiç önemi yoktur. Bize gösterilen mezhep kavgası din savaşı toprak kazanma devlet kurma gibi göstermelik sebeplerin hepsi göz boyamadır.
Bu güçlerin önündeki tek engel dört hak mezhep ve hak mezhepler ile amel eden ehli sünnet ülke şahıs cemaat tarkatlardır. Bu güçlerin dünyayı kan gölüne çeviren sapık tapınakçı mason satanist siyonist şeytana tapan, insanları sapık idealleri için savaştıran evanjelik örgüt ve oluşumlara karşı tek bir hareket ve sözünü duyamazsınız çünki küfür tek bir milletidir. Unuttukları Küfür asla galip gelemez, taraftarları mağlup rezil olmaya mahkumdur. Bu sapık örgüt ve devletlere karşı
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.