Millet İttifakı’nda Mansur Yavaş çatlağı! ‘Demirtaş için ‘inşallah’ demedim’ sözlerine HDP’den çok
Ankara Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Koordinatörü Volkan Memduh Gültekin’in; ‘Mansur Yavaş, ‘Selahattin Demirtaş’ı istiyoruz’ sözüne ‘İnşallah’ demedi’ şeklindeki açıklaması HDP tarafından tepkiyle karşılandı.
BEŞTAŞ: ‘YA, AYIP YA’
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş; Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin açıklamasının ‘ayıp’ olduğunu söyledi.
Meral Danış Beştaş, şunları söyledi: ‘Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı çıkmış, Sevgili Demirtaş’ın serbest bırakılmasıyla ilgili ‘İnşallah demedim’ diye açıklama yaptırmış. Belediye basın-yayın birimine hem de. Ya, ayıp ya. En ciddi konularda açıklama yapmayan bir belediye basın-yayın birimi ‘İnşallah’ karşısında açıklama yapma gereği duymuş.’
Beştaş, siyasetin cesaret işi olduğunu iddia ederek şunları söyledi: ‘Sevgili Demirtaş, Yüksekdağ, Kavala ve daha yüzlerce siyasetçi neden cezaevinde? İktidarın rehine siyaseti nedeniyle cezaevinde. Onları orada tutan siyasete karşı çıkmadan, karşı durmadan muhalif siyaset olmaz, olamaz. Eğer ‘İnşallah’ demekten bile imtina ediyorsanız iktidarın rehine politikasının yanında yer alıyorsunuz demektir. Maşallah size, gerçekten maşallah. Bu ikircikli, ilkesiz politikayla Türkiye yol alamaz diyorum ve HDP mücadelesiyle, dik duruşuyla, demokratik güçlerin direnişiyle kesinlikle kararlılıkla yol alacaktır. ‘Verin bana yetkiyi’ veya ‘Bize katılın’ demekle de olmaz. Ortak mücadeleye katılmakla, birlikte mücadeleyi yürütmekle ancak rehine siyasetinin karşısında durulabilir.’
YİĞİTALP: ‘DESE NE OLUR, DEMESE NE OLUR’
HDP 25 ve 26. Dönem Diyarbakır Milletvekili Sevgi Yiğitalp de; ‘Ankara Büyükşehir Belediyesi: Mansur Yavaş, ‘Selahattin Demirtaş’ı istiyoruz’ sözüne ‘İnşallah’ demedi’ şeklindeki sözlerini alıntılayarak şunları söyledi: Kürdistan gerçeğini kabul etmeyen insanın İnşallah dememiş olmasının bir kıymeti var mı! Dese ne olur, demese ne olur…’
GÜLTEKİN: ”SELAHATTİN DEMIRTAŞ’I İSTİYORUZ’ SÖZÜNE BU YANITIN VERİLDİĞİ ŞEKLİNDEKİ MANIPÜLATİF HABERLER GERÇEĞİ YANSITMAMAKTA’
Ankara Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Koordinatörü Volkan Memduh Gültekin, Mansur Yavaş’ın, ‘Selahattin Demirtaş’ı istiyoruz’ sözüne ‘İnşallah’ demediğini açıkladı.
Volkan Memduh Gültekin, şunları söyledi: ‘ABB Başkanı Mansur Yavaş, Belediye Başkanları toplantısına katıldığı Van’da vatandaşlarla bir araya gelmiştir. Van halkı Sayın Başkan’a yoğun ilgi göstermiş, bu nedenle zaman zaman programda aksamalar dahi yaşanmıştır. Bu ilginin bazı odakları rahatsız ettiği açıktır.’
‘Sayın Başkan, yüzlerce insanın bulunduğu gürültülü ortamda yönetimsel şikâyetini dile getiren bir kişiye sıkça ‘inşallah’ sözüyle yanıt vermiştir. Özellikle ‘Selahattin Demirtaş’ı istiyoruz’ sözüne bu yanıtın verildiği şeklindeki manipülatif haberler gerçeği yansıtmamaktadır.’
‘Esnaf ziyareti esnasında kalabalıkta oluşan bu durum görüntülerde de net olarak anlaşılmaktadır. Hal böyle iken; özel demeç verilmiş gibi atılan başlıklar, kesilip biçilen videolar ve dev bir trol organizasyonu ile yapılan suni algılar gerçeğin karşısında hapsolmaya mahkumdur.’
‘ABB Başkanı, 6 milyon Ankaralının Belediye Başkanı olma vazifesini hiçbir ayrım gözetmeksizin sürdürmektedir. Bu sorumluluk gereği bugüne dek siyasi hiçbir konuda yorum yapmamıştır; bundan sonra da görevi tamamlanana kadar yapmayacaktır.’
Selahattin Demirtaş konusunun muhatabı ABB Başkanı Mansur Yavaş değil, mahkemelerdir. Hukukun üstün olduğu çağdaş demokrasilerde bu meseleler siyasetin değil hukuk devletinin konusudur. Bir hukukçu olan Sayın Başkan da ülkemizde bu ilkenin yerleşmesini gönülden savunmaktadır.’
‘Sayın Başkan’ın vatan ve millet sevgisi mevsimlik değildir; manipülatif haberleri yapanlarin meşrebinde olduğu gibi zaman ayarli hiç değildir. Bu duruş, ezelden ebede sabit kalacaktır.’
‘Belli odaklarca’ yapılan ve her geçen gün dozu artırılarak sürdürülen kirli siyasetin farkındayız. Altını çizerek söylüyoruz: İstediğiniz tuzağı kurun, elinizden geleni ardınıza koymayın.’
‘En nihayetinde ‘samimiyet’ kazanacak, ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın Ankara’da 3 yıldır hiçbir vatandaşı ayırt etmeden inşa ettiği ‘güven’ duygusu daha da artacaktır.’
‘YAVAŞ VE İMAMOĞLU HDP’LİLERİ YOK SAYARAK SİYASET YAPAMAZ’
HDP Eş Eski Genel Başkanı Sezai Temelli, CHP’nin Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayları Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun seçildikleri takdirde, bunun HDP’lilerin oyları ile olacağını söylemişti.
24 Haziran seçimlerinde ikinci tura kalınamamasına ilişkin olarak Temelli, şunları söylemişti:
‘Hep burada HDP meselesi, HDP ile olan mesafe ve ilişki meseleleri muhalefet partileri için sorun oldu. O zaman şimdi yerel seçimlere gidiyorsak, biz bir hamle daha yaptık. Türkiye’deki demokrasiden yana, bu iktidarın karşısında, bu otoriter rejimden mağdur olmuş, itirazı olan seçmenleri seçeneksiz bırakmamak için demokrasi zemini anlamında bir seçenek yarattık. Dedik ki ‘biz aday çıkarmıyoruz’. Bizim aday çıkarmamamız bir seçenektir. Dolayısıyla bir demokrasi referandumu gibi her yerel kendi referandumunu yapsın. Hangi aday öndeyse demokrasi güçlerinin taleplerine ses olsun, ortaklaştırsın, alsın oyları Cumhur İttifakı karşısında demokrasi güçleri kazansın. Bunu yapmak orada demokrasi referandumunda aday olanın sorumluluğundadır. HDP seçmenleri buna rıza göstermiştir.’
Stratejilerinin çok net olduğunu, tek başına girdikleri yerde seçimleri kazanacaklarını, diğer yerlerde de ‘Cumhur İttifakı’na kaybettireceklerini iddia eden Temelli, ‘Ankara adayı HDP’ye vaatte bulunmayabilir. Ankara adayının bizimle bir yerde yolu hiç kesişmemiş olabilir. Ankara adayının demokrasi ile ilişkisini oturup tartmıyoruz. Biz demokrasi adına bir hamle yapıyoruz’ demişti.
‘Seçmeniniz buna ikna oldu mu?’ sorusuna Temelli, ‘Evet. Seçmen buna ikna olmuş durumda. HDP’liler kararlı’ yanıtını vermişti.
Temelli, şunları söylemişti: ‘Mansur Yavaş da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir. HDP’lileri yok sayarak, Kürtleri yok sayarak, Ankaralıları yok sayarak siyaset yapamaz. O da işte bizim gücümüzdür. Ekrem İmamoğlu seçilmişse bilecek ki o kentte yaşayan 3 milyon Kürt’ün oyuyla seçilmiştir. Kürtlere rağmen siyaset yapamayacağını bilecektir. Yapmaya çabalarsa zaten siyaseten bir karşılığı olmayacaktır. O kentin belediye başkanı olmayacak, o olsa olsa o kentin kayyumu olur. Biz bu riski alıyoruz. Seçmenlerimize diyoruz ki biz bu riski alacağız ve Türkiye’yi değiştireceğiz.’