Millet söndürdü ışığı
Olmuyor, Türkiye demokrasi yolunda ne kadar mesafe kat ederse etsin, eski alışkanlıklarından vazgeçmeyenler mutlaka çıkıyor. Vesayetçi dönem arzuları zaman zaman boy gösteriyor…
Tıpkı Anayasa Mahkemesi Üyesi Engin Yıldırım’ın yaptığı gibi!
Attığı ve sonradan silmek zorunda kaldığı tweet ortada: Anayasa Mahkemesi Binası’nın gece çekilmiş bir fotoğrafını koyup altına da “ışıklar yanıyor” diye yazdı. Doğal olarak Türkiye ayağa kalktı.
Çünkü…
Bu “ışıklar yanıyor” ifadesinin ne anlama geldiğini iyi biliyoruz biz. Çok sıkıntısını çektik. Vesayet yılları döneminde Genelkurmay’ın ışıklarına bakardı Türkiye. O ışıklarla baskı altına alınmaya çalışılırdı milli irade. Işıklar yanıyorsa, “Ordu’da hareketlenme var” demekti. Bu, sivil siyasete “ayağını denk al” anlamına gelirdi.
Ama köprünün altından çok sular aktı. Tepkiler de gösteriyor ki geçti o kara günler.
Tepkiler büyüyünce, Engin Yıldırım silmek zorunda kaldı o tweeti. Yanlış anlaşıldığını ifade etti. “Benim gayem, Anayasa Mahkemesi’nin hukuk ışığı olduğuna vurgu yapmaktı” dedi.
Zırva tevil götürmez. Ama diyelim ki öyle. Bir an için Engin Yıldırım’ın bu düşünce ile bir paylaşım yaptığını düşünelim. Bu da son derece vahim bir durum! Anayasa Mahkemesi’nin bir üyesi, yaptığı paylaşımın nasıl bir sonuç vereceğini hesap edemiyor. Gerekli feraseti gösteremiyor. Türkiye’yi ayağa kaldıracak bir eylemin içinde yer alıyor.
Şimdi soruyorum:
Hepimizin gördüğünü göremeyen, attığı adımın sonuçlarını hesap edemeyen, yaptığı paylaşımdan “pardon” deyip geri dönen bir ismin altına imza attığı kararlara nasıl güveneceğiz biz?
***MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, birkaç gün önce Anayasa Mahkemesi’ni hedef aldı. “AYM’nin yeni sistemin doğasına uygun biçimde yeniden yapılanmasını” istedi.
Engin Yıldırım’ın attığı tweet, Bahçeli’yi haklı çıkarttı.
Biliyorsunuz, Anayasa Mahkemesi yetki aşımı yapıp, Enis Berberoğlu’nun yeniden yargılanmasını istedi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi de “gerek yok” cevabını verdi.
Yetmedi, adeta Anayasa Mahkemesi’ne yerini ve konumunu bil mesajını iletti. Buna yetkisinin olmadığını belirterek, “Anayasa Mahkemesi yerindelik denetimi yapamaz” görüşünü kamuoyu ile paylaştı.
İşte talihsiz paylaşım da tam bu noktada geldi. Bir Anayasa Mahkemesi Üyesi, ergen çocuklar gibi tartışmayı sosyal medyaya taşıdı. Öyle ya da böyle kabul edilmesi mümkün olmayan bir tavır sergiledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da dün tepkisini ortaya koydu. Sergilenen tavrın “bireysel bir tavır olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını” söyledi. Yıldırım için “Siyaset yapacaksa, görevinden istifa etsin ve siyasete girsin” sözlerini sarf etti.
Aslında doğru bir noktaya temas etti. Engin Yıldırım, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde ataması yapılan bir isim. Görev süresinin sonuna doğru yol alıyor.
Muhtemelen şimdi siyasete göz kırpıyor.
Hukuk, mukuk gibi açıklamaların bence hiçbir değeri yok. Işık, mışık hikâye. Milletin aklı ve feraseti ile bu kadar da alay edilmesin.
Ama iyi oluyor, görüyor millet bütün olan biteni. Gerekli tepkiyi gösteriyor. Taşlar da yerine oturuyor