MIT-CIA-KGB

BUNLAR DAHA BAŞLANGIÇ..

MİT bugüne kadar kendisiyle ilgili yapılan CIA, KGB kıyaslamasına noktayı koydu. Üstün olan güç benim, sahaya hâkim olan benim, herkes attığı adıma dikkat etsin.

Lazkiye Operasyonu
Lazkiye Rusya’nın Akdeniz’de en önemli askeri üssünün bulunduğu bir yer ve bu nedenle Rus istihbarat teşkilatı (KGB) bu bölgeye çok önem veriyor, sahaya da oldukça hâkim. Lazkiye için Suriye İstihbarat teşkilatı El Muhaberat ile KGB’nin cirit attığı, adeta bu yapıların kalesi olmuş bölge denilebilir.

Bu nedenle yapılan operasyon bu yönüyle çok daha büyük anlam kazanıyor. Siz böylesi bir yerde düzenlediğiniz operasyonla, mantar tabancası patlatmadan bu teşkilatların en büyük kozu olan bir haini adeta tereyağından kıl çeker gibi Türk Milletine servis eden bir operasyonla tutup alıyorsunuz. Bu inanılmaz bir olay. Amerika böylesi bir operasyonu ancak Hollywood sahnelerinde, filmlerde hayal edebilir.

Şunu belirteyim; KGB ve El Muhaberat böylesine hâkim olduğu bir bölgede yediği bu operasyonun acısını uzun süre üzerinden atamayacaktır. Kısacası bu operasyon her iki teşkilatta da çok kelle yer. Muhtemelen şu an her iki teşkilatta da olay ile ilgili soruşturma başlamıştır. Eminim; Putin ve Esed bu operasyonun nasıl başarıldığını anlamaya çalışıyorlardır. Gelelim bir başkasına;

Sincar Operasyonu
Lazkiye operasyonuna benzer bir başka çarpıcı örnekte Irak’ın Sincar bölgesinde yaşandı. Geçtiğimiz günlerde Amerika’nın yeni kandil yapmaya çalıştığı Sincar Bölgesinde, yani CIA’nın cirit attığı ve en hâkim olduğu yerde yine Amerikan’ın göz bebeği İsmail Özden denen vatan hainini hem de ölü olarak aldık. Bu hain kırmızı listedeki sözde Sincar Bölge Sorumlusuydu.

Bakın devlet olarak iki ayrı ülkede iki süper(!) güce ayrı zamanlı operasyon gerçekleştirdik. Operasyonları; biri Rusya’nın, bir diğeri de Amerika’nın en etkili olduğu bölgelerde gerçekleştirdik. Ümit ediyorum; yazımın başında vurguladığım Milli İstihbarat Teşkilatı’mızın kıyas tartışmasına neden nokta koyduğunu şimdi daha iyi anlamışızdır.

Şu an dış güçlerle iş tutan bütün hainler dünyanın neresine giderse gitsinler asla rahat değiller, hepsini ölüm korkusu sarmış durumda. Ancak korkunun ölüme, korkunun paketlenmeye faydası yok. Yatakta da olsanız kapınızı çalacaklar, şafak vakti de olsa milletin huzuruna çıkaracaklar. Bekleyin…

Milli İstihbarat Teşkilatımızın yaptığı operasyon tek kelime ile mükemmel. Zaten son zamanlarda yapılan bütün nokta operasyonlarının tamamı bu şekilde kusursuz. Emin olun gelecekte bu operasyonlar dünyanın her coğrafyasında istihbarat teşkilatlarında ders olarak okutulacak.

Elbette bu operasyonlar Türkiye’nin içte ve dışta verdiği terörle mücadeleye ve teröre destek veren küresel güçlere karşı verdiği görünmez savaşa çok önemli katkılar sağlayacaktır. Bu operasyonlar mücadelemizin etkilerini artıracak, güçlerimizin sahadaki elini çok güçlendirecektir. Çünkü bu tür operasyonlar hain örgütler içinde çok çabuk yayılır ve psikolojik etkileri derin olur.

Son zamanlardaki PKK/PYD/YPG örgütündeki çözülmede nokta operasyonların etkisi inanılmaz. Operasyonda sağ ele geçme, kendiliğinden teslim olma uzun süredir görülmeyen vakalardı. Çünkü örgüt baskısı inanılmaz etkiliydi. Teslim olmanın örgütteki karşılığı üyeler huzurunda yapılan işkencelerle yapılan infazlardı.

Ama artık bu işin sonunu görmeye başlayan eli kanlı örgütte örgüt korkusu da bir işe yaramıyor. Yakın gelecekte kendiliğinden teslim olan örgüt elemanlarında çok büyük artış yaşanacaktır. Bunu hep birlikte göreceğiz. Muhtemelen bu kışa Doğu ve Güneydoğu bölgemiz başta olmak üzere ulusça terör belasından kurtulmuş olarak gireceğiz.

Yalnız bu operasyonların görünmez kahramanları MİT mensuplarımızdan bahsetmeden edemem.. Onlar asla ortalıkta görünmezler, bu kahramanları asla tanıma şansınız olamaz. Canı burnunda her şeyi göze alarak mücadele eden bu aslanlar acıyı da gururu da kendi içlerinde, vicdanlarında yaşarlar. Vatan uğruna şehit olduklarında birçoğumuz onların yaptıkları kahramanlığı, göze aldıklarını dahi bilmeyiz.

Bu kahramanlar sessiz sedasız ahirete göçer giderler. Bu mücadeledeki tek mükâfatları mesai arkadaşlarının bir avuç topraktan önce kefeninin üzerine attıkları ay yıldızlı madalyondur.
Varolun, nurolun…