Muhalefetin “hayal” diye kurduğunu Başkan Erdoğan “hatıra” diye anlatıyor!

Okuduğunuz Yazı
Muhalefetin “hayal” diye kurduğunu Başkan Erdoğan “hatıra” diye anlatıyor!

İçerik

“Ayasofya ile Kudüs ne alaka” diyenler; “Amerika ile Kudüs ne alaka” demiyor ama bir türlü!

Başkan Erdoğan “One Minute” dediğinde; “Eyvah, yandık, bittik, ABD bedel ödetir” diye dizlerini dövenler İsrail Cumhurbaşkanı Herzog Ankara’ya gelince; “One Minute ne oldu?” diye eleştiriyor. Onlar “Yeni Türkiye” kavramı ve yüzyıllık politikalardan habersiz!

Şimdi en dört köşe muhalifler bile; “Türkiye’nin dış politikası iyi gidiyor” diyorlar; ama olayların “iyi noktaya” nasıl geldiğini söylemiyorlar! Türkiye Libya’da mücadele ederken; “Ne işimiz var?” diyenler Suriye’deki operasyonlara “YPG bize mi saldıracak?” diye karşı çıkıyorlardı. Son yaşananlarla “ne olduğunu” gördüler.

Başkan Erdoğan Ankara’da ne söylüyorsa Van’da, Washington’da, Berlin’de, Mekke’de aynısını söylüyor; ama Sayın Kılıçdaroğlu “Karakolda doğru söyler mahkemede şaşar” bir vaziyet içinde! Yozgat’ta muhtarlara; “Kandil’i yerle bir edeceğim” diyor; Diyarbakır’da, “Askeri operasyonlar dursun” diyenleri sessizce dinleyip, ortak basın toplantısı yapıyor.

Muhalefet genel başkanlarının hayal diye anlattıkları projelerin hepsini Recep Tayyip Erdoğan çoktan yaptı ve şimdi hatıra diye anlatıyor. Muhalefettekiler anlatacak bir şey bulamayınca “Biz sistemi değiştireceğiz” demeye başladılar ve adına “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” dediler. Yeni bir şey yok, eskiyi süsleyip pazara çıkardılar! 

Meral Hanım; “HDP’yi PKK’nın yanında konumlandırıyoruz” diyor. Kemal Bey; “Masada HDP’yi yok saymıyoruz” diyor. Sonra ikisi bir araya gelip, “Ülke yöneteceğiz” diyorlar!

“TANSU ÇİLLER”

% 0.5 oy oranına sahip partiler bile “ittifak” diyerek masa etrafında toplanınca 2002 seçimlerinde % 9.54 oy almasına rağmen istifa eden Tansu Çiller’de “siyasete dönme” fikri oluştu. Çiller’in muhakkak anlatacakları var. Parti kurar veya kurmaz; ancak aktif siyasete içerisinde tecrübelerini anlatması önemli.

“MİLLET İTTİFAKININ ADAY PROFİLİ”

Millet İttifakı’nın henüz bulunamayan “çok gizli” Cumhurbaşkanı adayı acayip bir şey olacak!

Kafası CHP, gövdesi İyi Parti, sağ parmaklar Gelecek Parti, sol parmaklar Deva Partisi, bacak Saadet Partisi, ayaklar HDP!

Kafa “yürü” diyecek, “ayak” geri gidecek, “gövde” otur oturduğun yerde diyecek, “parmaklar” hani bana diyecek, “bacak” da bu ortamda saldım çayıra mevlam kayıra diyecek! Fırsat bulurlarsa da işte terörle mücadele, küresel ekonomi falan öyle bir arkadaşa bakıp çıkacaklar herhalde!

“YETKİLİLERE NOTUMDUR”

Lütfen bazı konularda “yalanlar” alıp başını gitmeden önlem alın ve erken davranın!

Nasıl erken davranılır? Mesela “yurt tartışmaları” olduğu esnada Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu öyle net ve hızlı davrandı ki hepimiz Türkiye’de kaç yurt olduğunu, hangi yıllarda ne kadar kapasite olduğunu, kaç öğrencinin açıköğretim fakültesine gittiğini falan hepsini öğrendik! Bakın bugün “yurt konusu” hiç açılıyor mu? Açılsa bile “şak” diye rakamlar söylenince ağızlarını “pat” diye kapatmıyorlar mı?

Birileri “ayçiçeği yağı” mı dedi? Siz anında rakamları vereceksiniz. Birileri “döviz kuru” mu dedi? Siz anında nedenleri açıklayacaksınız. Ama Sevilay Yılman gibi isimlere değil, toplumun geneline konuşacaksınız.

“İSRAİL CUMHURBAŞKANI NİYE GELDİ?”

BM Genel Kurulu’nda “Kudüs ve Filistin halkı” diyen tek dünya lideri Başkan Erdoğan’dı! Ne çabuk unutuyorsunuz? İsrail Cumhurbaşkanı geldi, çünkü Türkiye onları Libya’da yendi!

Libya tartışmalarını unuttunuz mu, yapmayın yahu? Orada Türkiye “resmi yönetim” olan ve BM’nin de tanıdığı Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni destekledi. İsrail, Fransa, BAE, Suudi Arabistan, Rusya ise darbeci Hafter’i destekledi. Türkiye’nin desteklediği hükümet “galip gelince” Doğu Akdeniz’de önemli bir “güzergâha” hâkim olduk. Bu hâkimiyetimiz şimdi İsrail, Mısır, BAE, Suudi Arabistan gibi ülkelerin yolunun Türkiye’den geçmesini sağladı! İleride daha önemli gelişmeler olacak.

“TARKAN SANATÇI DEĞİLDİR”

Bunu dedim diye kudurdular. Yerlerinde duramıyorlar. Pensilvanya’dan aldıkları emirle saldıranlar var. İftira üzerine iftira atıyorlar. “Fetö arşivi var” iftirası atacak kadar azıp şımardılar. Bunların gemisine Milli Gazete de bindi! Yazıklar olsun! Oda Tv, Yeniçağ, Tele1, Solhaber, Cumhuriyet falan anladım onlar iftiracının ağababası ama sana ne oluyor Milli Gazete! Bu dünyada dava etmedim ama ahrette kesinlikle hakkımı helal etmiyorum!

FETÖ’cülere seslenip; “Hani muhterem diyordunuz, ne oldu da Fetullah demeye başladınız” sözümü bile çarpıtıp sanki ben “muhterem” demişim gibi gösterdiniz! İftiranız sizi dünyada da ahrette de kovalasın!

Evet, Tarkan denilen şahıs sanatçı değildir. Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar, Gökhan Özoğuz gibi isimler sanatçı değildir! Topluma sırtını dönmüş ve “birilerince parlatılmış” kişilerdir!

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hacı YAKIŞIKLI