MUHALEFETİN MUTABAKAT METNİ VE MAYINLI ALANLAR -5-

Okuduğunuz Yazı
MUHALEFETİN MUTABAKAT METNİ VE MAYINLI ALANLAR -5-

İçerik

Muhalefetin mutabakat metnindeki 50 mayınlı maddenin deşifre edilmesi ile alakalı son bölümü paylaşıyoruz.

41.) Anayasa Mahkemesine üye seçim yöntemini çoğulculuk sağlayacak şekilde yeniden düzenliyeceğiz.Anayasa Mahkemesine dava açmayı kolaylaştıracağız.

Anayasa Mahkemesi kararları üzerinden ülkenin menfaati olan her meselede bu kirli ittifak ortaya çıkıp itiraz etmedi mi?Bu itirazlar neticesinde Anayasa mahkemesinin üyeleri tarafından birçok kanun iptal edilmedi mi? Bu Anayasa Mahkemesi ülkenin alt mahkemeleri tarafından verilen yasal manada anayasaya uygun olan birçok kararı bu kirli ittifak üyelerinin itirazları ile görüşüp kanunsuz bir şekilde yok saymadı mı?

Adaletin bir kılıcı gibi Anayasa mahkemesinin kararları bu ülkede hukuka darbe vurarak gerek devletin işleyişine,gerekse milletin haklarına karşı bir duruş sergilemedi mi?Son döneme kadar Anayasa mahkemesi üyelerinin ideolojik manada seçilmesi ve adeta siyasi kararlar vermesi sebebiyle ne kadar çok mağduriyetler yaşandığını yıllarca görmedik mi?Anayasa mahkemesinin adaletli kararlar alabilmesi adına üyelerinin belirlenmesi için yapılan değişikliklere bu kirli ittifak neden karşı çıkıyor?Acaba istedikleri kararları artık çıkaramayacakları endişesi taşıyor olabilirler mi?

42.) Yargıtay ve Danıştaya üye seçimlerini yeniden düzenliyeceğiz.

Anayasa mahkemesi üyelerinin belirlenmesi noktasındaki adaletli seçim mevzusu yine üst mahkemeler olan Yargıtay ve Danıştay üyelerinin seçimi meselesi için de geçerlidir. Son düzenlemeler ile Anayasa Mahkemesi üyelerinin üçte biri Cumhurbaşkanı üçte biri parlamento ve üçte biri de,adli ve idari yargı yüksek mahkemeleri tarafından seçilir.

Yargıtay üyelerinin seçilmesi hakimler ve savcılar kurulunca üye tam sayısının Salt çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir.Üyelerin 14’ünü Cumhurbaşkanı 3 üyesini TBMM seçer.Danıştay üyelerinin dörtte üçü idari yargı hakim ve savcılığından,dörtte biri Cumhurbaşkanı tarafından seçilir.

Bu manada acaba,bu üç mahkemenin üyelerinin seçilmesi kurallarını ne maksatla değiştirmek istiyorlar?Acaba kendilerine verilen talimatların yerine getirilmesi adına devletin ve milletin adaletli bir şekilde yönetilmesini istemedikleri için olabilir mi?

43.) Fetö darbesi sonrasında OHAL kanunları hükmünde KHK’ları tekrar gözden geçireceĝiz.

15 Temmuz Fetö darbe girişimi sonrasında ülkemizde OHAL kararı alınması ve bu kapsamda darbe girişimine kalkışan,bu kalkışmanın yanında yer alan,destek veren, bizzat devlet kurumlarına yerleşmiş ve paralel devlet yapılanması için faaliyet gösteren terör örgütü elemanlarının KHK’lar ile görevlerinden alınması,cezalandırılması bu kirli ittifak için neden kanunsuz algılanıp,bu şahısları tekrar görevlerine iade etme ihtiyacı duyduklarını anlamak mümkün değildir.

Bu istekleri Fetö PDY üyeleri ile işbirliği içinde oldukları manasına gelmez mi?Hangi Vatansever,Demokrat ve milletini düşünen güruh böylesi bir yapılanma içinde yer aldıkları hukuken de ispat edilmiş terör unsurlarını tekrar görevlerine iade etmek isteyebilir ki?Bu İsteğin manası vatan hainliği değil midir?

44.) Hazineyi Maliye Bakanlığından ayıracak ve ayrı bir Bakanlık şeklinde yeniden yapılandıracağız.

Hazinenin temel görevleri maliye ve ekonomik politikalarının hazırlanmasına yardımcı olmak ve bu politikalara uygulamak, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ve özel bütçeli idarelerinin hukuk danışmanlığını ve muhakemet hizmetlerinin,talepleri halinde yerine getirmek devlet hesaplarını tutmak, Saymanlık hizmetlerini yapmaktır.

Bu kapsamda Hazine ve Maliye birbirinden ayrılmayacak yapıda olan kurumlardır.Bu iki unsuru birbirinden ayırarak daha bağımsız hareket etmek suretiyle ekonomi yönetim şeklinin kaotik manada değişmesine sebebiyet verecektir.Maalesef bu kirli ittifak kurumların işleyişini rutinini bozmak suretiyle devlete nasıl maksimum seviyede zarar verebilirimin peşinde koşmaktadır.

45.) Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı için,sınırlama sebeplerini,hürriyetin esas olduğu anlayışı doğrultusunda daraltacağız.İdari makamların toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapılacağı zaman ve yer belirleme yetkilerini sınırlandıracağız.

Demokratik hak olan bazı toplantı ve Gösteri faaliyetlerini kullanırken,devletin kurumlarına vatandaşın canı ve malına zarar verecek şekilde toplumsal bir eyleme çevirmek, güvenlik güçlerine karşı bir mukavemet göstermek gösterileri siyasi ve ideolojik manada manipüle etmek ve hatta bu gösterilerde devletin bekasına tehdit oluşturacak terör unsurlarının argümanlarını kullanmak,dünyanın her ülkesinde suç unsuru olarak görülmektedir.

Bu sebeple toplantı ve yürüyüşler kanunu çerçevesinde, idari makamların önlemler alması,yer ve zaman tayininde bulunması, güvenlik ve toplumun selahiyeti açısından elzen bir durumdur.Bu kirli ittifakın bu yetkileri sınırlandırıp,yeniden düzenleme ihtiyacı hissetmesi toplumsal olaylarda kaos ortamı oluşturma çabası anlamını taşımaz mı? Bu manada geçmişte yaşanan acı tecrübeleri de hatırlatmamız da fayda var.

46.) Cumhur Başkanlığını Çankaya’ya taşıyacağız.CB’nın kullanımındaki saray,köşk ve yalıların halkın kullanımına açacağız.

Tam bir vizyonsuzluk örneği.Beştepe’nin ülkemizin büyük ve güçlü devlet oluşumundaki görselliğini ve işlevselliğini göremeyip,Çankaya yerleşkesine dönme isteği eski Türkiye özleminden ileri gelmektedir.Bugün dünyada etkinliği her manada kabul edilen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin,Başkanlık makamları da aynı şekilde bu görüşe uygun manada olmalıdır.

Cumhurbaşkanlığına bağlı yerleşkeler devletimizin uluslararası ilişkiler ve ülke içindeki siyasi politik mevzuatlar gereği en etkin manada kullanılmaktadır.Kirli ittifakın diğer pek çok mevzuda olduğu gibi bu isteğinde de eski Türkiye’ye dönme plan ve projesi olduğu aşikardır.

47.) CB’nın yurt dışı teşkilatlarını yeniden yapılandıracak,gereksiz yurt dışı kadrolarını iptal edeceĝiz.

Mevcut iktidar özellikle uluslararası ilişkiler bağlamında bugün dünyanın pek çok ülkesiyle gerek ikili,gerekse çoklu ilişkiler kurmakta olup, bu ilişkileri ülkemizin çıkarları doğrultusunda gözetmektedir.Bu kapsamda dünyanın birçok ülkesinde Cumhurbaşkanlığı ofislerine bağlı kadrolar oluşturulup gerek ticari,gerek siyasi,gerekse stratejik manada çalışmalar yapılmaktadır.

Bu sayede Türkiye’nin her geçen gün dünya kamuoyunda bu kadroların aktif rol alarak yapılan piar çalışmaları sayesinde hem ekonomik,hem İmaj,hem de stratejik manada ciddi kazanımlar elde edilmektedir.Bu kirli ittifakı idare eden yabancı ortakları,Ülkemizin dünya kamuoyunda elde ettiğimiz bu kazanımlardan çok rahatsız olacaklar ki mutabakat metnine bu maddeyi koydurmuşlar.

48.) Usulsüzlük ve yolsuzluk tespit edilen projeler için ulusal ve uluslararası tüm hukuki yolları kullanacak,gerekirse tahkim süreçlerini işletecek varsa kamuyu zarar uğratan yüklenici şirketler,bunların ortakları ve sorumlu şahıslarla ilgili yasal işlemeleri başlatacak ve oluşan zararların ilgililerinden tahsilini sağlayacağız.

Bu madde ile ülkemizin gerçekleştirdiği projelerde uluslararası şirket ortakları ve ulusal şirketlerimizin önünü kesip,projelerin iptal edilmesi,durdurulması ve mevcut gerçekleştirilmiş olanlarında kapatılması İmad edilmiştir. Tehdit dili kullanılarak, gerçekleştirilecek projelerin devletimizin gerek ulusal,gerekse uluslararası hukuk ve ticari kurallarına uygun olarak icra edilen ve bu manada ülkemizin,milletimizin faydasına olan her türlü girişimi engellemek,kirli ittifaka ne kazandıracak merak konusudur!

49.) Küresel firmaların ve yabancı akademisyen ve araştırmacıların Ar-ge faaliyetlerinde bulunacağı teknoloji ve inovasyon ekosistemleri oluşturacağız.

Mevcut iktidar yerli ve milli üretim üzerinde çalışmalar yapı dursun,savunma sanayinde, makine üretiminde,teknoloji ve yazılım alanında yerli unsurların oranını arttırma adına her türlü fedakarlığı esirgemesin,ama gelin görün ki bu kirli ittifak bütün bu yapılanları yok etme adına girişimde bulunsun.

Ülkemizin yerli ve milli kazanımlarını yabancı küresel sermayeye teslim etmek ve bu manada vesayet unsurlarını oluşturup yeniden uyutulan Türkiye konumuna döndürülmesini bu millet artık kabul etmeyecektir.

50.) Sosyal medya platformlarının hak ve yükümlülüklerini tekrar ele alacak,sansür hükümlerini iptal edeceğiz.

Kirli ittifakın en aktif olduğu yer malumunuz sosyal medyadır.Bu platformlarda her türlü yalan algı üzerinden,devlet büyüklerini, kurumlarını,iktidarı,vatandaşlarımızı,yapılan hizmetleri karalayıp,yok sayıp, hakaret ve iftiralarla manipüle etmek,bunların siyasi anlayışı haline gelmiştir.

Hiçbir müsbet icraat üretemeyen,proje oluşturamayan milletimizin faydasına hizmet veremeyen bu zihniyet,sosyal medyada yaptıkları provokasyonlarının önünün kesilmesi manasında oluşturulacak, demokratik yasalara sansür hükmü olarak bakmaktadır. Ellerinde kalan tek unsuru kaybetmeme adına kanunsuz usulsüz ve etik olmayan adımlar atmalarını beklemek bizleri şaşırtmıyor.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
100%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Sinan ÖZTEKİN