Mütareke yosmaları, Elizabeth bozmaları
Boğaziçi Üniversitesi’nin gelenekleri varmış. Yeni rektör ataması geleneklere aykırıymış! Fakülteler kanunla mı yönetiliyor yoksa geleneklerle mi? Hem hangi gelenek? Yeni kayıt yaptıran öğrencilerden yüz görümlüğü mü istiyorsunuz? Mezuniyet törenlerinde “beşi bir yerde takma fasılları” mı icra ediliyor? Mezun olanlar üniversiteden ayrılırken, “Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar, aşrı aşrı memlekete kız vermesinler” türküsü mü çalıyorsunuz? Hangi gelenek?
Yoksa siz “gelenekler” derken Robert Koleji’nin ecnebi geleneklerinden mi bahsediyorsunuz? O sebeple mi “ABD Boğaziçi’ne el koyabilir” haberleri yapıyorsunuz? “Ordu yönetime el koydu” manşetini nasıl da özlemişsiniz sizi gidi dıştan besili mütareke yosmaları!
Birileri ısrarla “Gençleri rahat bırakın” diyor. Gezi Parkı’nda da “Ağaçları rahat bırakın” diyorlardı. Orada mesele “ağaçlar” değildi, burada mesele “rektör” değil! “Gençler” diyenler algı yönetimi yapıyorlar! Orada gençlik değil, Kâbe’yi yere seren dönmeler var! Polisi molotofla yakmak isteyen katiller var. Savcı öldüren alçaklar var! LGBT var, istismar var; “gençler” kullanımlık aparat!
Canan Kaftancıoğlu’nun oraya gitmesine tek kelime etmeyenler, “rektör ataması siyasidir” diyorsa burada kirli bir arka plan vardır!
“ONLAR DEMOKRAT, ERDOĞAN DİKTATÖR”
Onlar emredince polis araçları taşlanıyor, Recep Tayyip Erdoğan emredince Hukuk Fakültesi kuruluyor. Ama onlar demokrat, Erdoğan diktatör oluyor!
“WALDO SEN NEDEN BURADA DEĞİLSİN?”
“Devletin yanında olmak” darbelere karşı olmak demektir. “Devletin yanında olmak” ezanların darbeleri susturması demektir, Allah’ın izniyle egemenliğin millete ait olduğunu deklare etmektir. Birçok vatandaş bu duygularla “Devletimin yanındayım” mesajları atarken niçin CHP, İyi Parti, Saadet Partisi mensuplarından biri bile çıkıp, “Devletimin yanındayım” mesajı atmadı! Bir yerden işaret mi bekliyorlar?
“BAŞÖRTÜ, NAMAZ, ORUÇ, ZEKÂT”
Hepsi Allah’ın emridir, hepsi yapılması gereken işlerdir. Fakat bunları yapanlar her zaman “doğru yol üzerinde” olmayabiliyor. Bu sebeple olayları değerlendirirken “hak, hukuk” temelinde bakmak gerekir. Başını örtüyor ama gidip PKK saflarında masum insanlara ateş ediyor. Bu kişi Allah’ın bir emrini yerine getirirken, başka bir emrine karşı çıkıyor. Bizim için ideal olan; hem başını örtmesi hem de masumları savunmasıdır. Namazdan kalkıp işkence odalarına geçenleri FETÖ’de gördük. İdeal olan ile yapılan arasında fark var ise bunları birbirine karıştırmadan değerlendirmek gerekir.
En ideal insan; Kur’an-ı Kerim’e en iyi uyan ve Peygamberimizin (SAV) yolundan en sağlam giden kişidir.
“YERDE SÜRÜNÜYOR,
AMA İSTİKBAL GÖKTE DİYOR”
Bazı terör sempatizanları çıkmış, “İstikbal göklerde” diyor. İstikbal sadece göklerde değil, aynı zamanda köklerdedir! Anadolu çınarı ezanlı topraklarda kök tutmuştur. Dün Abdülhamid Han’a hasım olan “güncel köksüzler” bunu anlamıyor!
“KARŞINIZDA LEŞLER VAR”
Karşınızda normal insanlar, öğrenciler, veliler, akademisyenler yok; onlar bahane! Türkiye’nin “içerideki rakipleri” normal insan değil! Karşınızda leşler var. Midesi kaldırmayan yola çıkmasın, yola çıkan sakın geri adım atmasın. Kazanan Türkiye olacak.
“ESNAF NE VAKİT KEPENK İNDİRDİ”
1)PKK sokak eylemleri başlatınca
2)Gezi Parkı olaylarında taşkınlık her yeri sarınca
3)Boğaziçi eylemi yapıyorum deyip polis aracı taşlayanlar kaçarken, polise yardım eden esnaf kardeşimiz hedef gösterilince…
Başka söze hacet var mı? Esnaf kepenk indiriyor, ama siz “halkçı, emekçi” oluyorsunuz?
“NEREDE AĞAÇLAR?”
Mansur Yavaş EYT’lileri emekli edecekti. Ekrem İmamoğlu herkesi kucaklayacaktı. Orhan Veli’yi mahveden güzel havalar herkesi neşe dolduracaktı. Her yer ağaçlarla yeşerecek, çevre sevgisi şaha kalkacaktı. Yolsuzluklar açıklanacak, belediye bütçeleri her şeye yetecekti; hatta “tasarruf” bile yapılacaktı. Ama hiçbiri yapılmadı! Onun yerine Ankara’nın belediye başkanı çıkıp İstanbul’daki bir üniversitenin rektörünü istifaya çağırdı! Hani Boğaziçi’nde siyaset istemiyordunuz?
Geriye elde kalan bir eski ağıt oldu: “Alp Er Tunga öldü mü? Isız acun (kötü dünya) kaldı mı? Ödlek (felek) öcün aldı mı? Şimdi yürek yırtılır”…
Yırttınız! Topluma verdiğiniz sözleri 2 yılda cart diye yırttınız!
“ÜÇÜNCÜ İTTİFAK”
Seçim atmosferi olmadığı için tüm kulisler yarım kalıyor. Formüller dile getirilse de sonunda “Henüz vakti değil” diyerek detaylara girilmiyor. Cumhur ve Millet ittifaklarından sonra üçüncü ittifak için kuvvetli sinyaller geliyor. Muharrem İnce, Mustafa Sarıgül, Demokratik Sol Parti, Yeniden Refah Partisi, Anavatan Partisi, Demokrat Parti “üçüncü ittifak” için önemli görüşmeler gerçekleştirebilir. Bunlar 2021’in değil 2022’nin konusu olduğu için detaylara girmek beyhude; günü gelince güçlü fırtınalar esebilir.