Müzmin muhaliflerin Guaido hayranlığı
Sandıkta umudu olmayanlar…
Müzmin muhalifler…
“Halkçı” gömleğini giymiş ama seçkinci ve elitist…
Halkı beğenmeyen ama halkı yönetmeye talip.
Yıllar yılı bu ülkenin pastasından en büyük dilimi alanlar,
Bir türlü iktidar olamayıp, hep muktedir olanlar!
İşte bunlar bürokrasideki gücünü kaybetmeye başladıklarından beridir bir Amerikan hülyasına yatmış pozisyonda öylece beklemektedirler.
Bu bahsettiğimiz profilin ucuz taşeron olmanın ötesinde bir hayali yok.
İstiyor ki, ABD’den gelecek bir “atama” ile kendilerine alan açılsın.
Onlar için;
Ülkenin itibarı, onuru, bağımsızlığı, idealleri, projeleri, demokratik rejimin gelişmesi, terör ile mücadeledeki yol haritası… Hiç biri önemli değil.
Varsa, yoksa kendi kişisel ikbal endişeleri.
İstiyorlar ki; Venezuela’da olan “şey” burada da olsun.
İstiyorlar ki birileri kendilerine iktidarı altın tepside sunsun.
Ülkenin geleceğine dair kafa yormaya, çalışmaya, ter akıtmaya gerek yok.
Bu kesim için, en kestirmeden iktidar olmanın ve iktidarda kalmanın yolu ABD’nin ve bilumum kurumlarının hazırladığı reçeteleri, politikaları hayata geçirmek.
Bu beklenti vicdanlarında en ufak bir rahatsızlığa yol açmıyor.
Çünkü çapları bu kadar.
Çünkü yerli değiller.
Çünkü zihin dünyalarındaki toplumsal-tarihi kodlar çoktan göç edip gitmiş.
TÜRKİYE’NİN BAHTSIZLIĞI OLAN MUHALİF YAPI
Gündemdeki yerini koruyan Venezuela darbe girişiminin muhalefetimizi test etmek noktasında bir anlamı var. Muhalefet bu darbe girişiminde sınıfta kaldı. Ve bu ilkesizliğin yerel seçimler açısından bir yorumu da var. Ona geçmeden belirtelim…
ABD’nin Venezuela’da gerçekleştirdiği darbe girişiminin nedenini sokaktaki çocuk dahi biliyor.
ABD Venezuela’daki petrol ve altını istiyor. “Ülkemin milli değerini emperyalistlere yedirmem” diyen Maduro’yu o yüzden alaşağı etmeye çalışıyor.
Şimdi son gelişmelere bakalım; Avrupa Parlamentosu, ABD’nin atadığı Guaidó’yu Venezuela’nın geçici devlet başkanı olarak tanıdı.
İngiltere Venezuela’nın 8 milyar dolarlık altınına el koydu.
ABD ise 7 milyar dolarlık mal varlığını dondurdu.
Hal böyle iken, sosyalist geçinip emperyalistlere karşı duramayan muhalefetimiz ilkesiz, omurgasız bir yaklaşım içerisinde.
İki gün sonra ‘belki bu tarz bir müdahale bizim de işimize yarayabilir’ diye bakıyorlar.
Açıktan darbeye karşı duramamalarının nedeni yakın vadede yerel seçimlerde Cumhur İttifakı’nın bazı büyükşehirleri kaybetmesi ihtimali üzerine bir kurgu ile alakalı.
Plan; AK Parti bazı büyükşehirleri kaybedecek ve bunun üzerinden erken genel seçim gündemi oluşturulacak. Sonra yeni getirilen sistem sorgulanabilir hale getirilecek. Ardından mümkünse sokak karıştırılacak. Sonrasında da artık birilerin hevesle bekledikleri o “dış müdahale” hülyası…
Çok fazla heveslenmeyin!
Sizin çukur hesaplarınız varsa, milletin de 2013’ten bu yana tüm kaos planlarını etkisizleştiren feraseti ve basireti var.
O nedenle “kaderin üstünde bir kader vardır” diyerek biz işimize bakacağız.
Birileri kirli tuzaklar peşinde koşsun biz dinimiz, vatanımız ve tüm insanlık için çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz.