Nalbantlığı bırakalım mı?

Okuduğunuz Yazı
Nalbantlığı bırakalım mı?

İçerik

Sosyal medya yalanları ile baş etmenin yollarını arıyoruz.

Saat başı orta yere kimi yalan, kimi iftira, kimi bilmem ne bela laflar atılıyor.

Ayıkla ayıklayabilirsen…!

Hep denildiği gibi, gerçek pabucunu giymeden yalan Dünya’yı dolaşıyor.

Schopenhauer “Yıkmak düzeltmekten, yalan söylemek ispatlamaktan daha kolaydır” demiş.

Yani kolay iş değil.

Önce adını koyalım.

“Bilgi kirliliği ve kara propaganda ile mücadele” olabilir.

Nereden başlayalım?

Alışkanlıklarımızdan.

“Uçan otomobiller” konuşuluyor ama “nalbantlık” yapmaya devam ediyoruz.

Farkında bile değiliz.

İletişim ortamındaki değişimi algılamalıyız.

Bu işin ehil ellerce masaya yatırılacak farklı yönleri ve boyutları var mı?

Var.

Kapsamlı bir atölye çalışması gerekmiyor mu?

Hem de nasıl…!

Ama hiç değilse adına “basın açıklaması” dediğimiz uygulama işe yarar hale getirilebilse.

Lafı uzatma devri geçti. Ne anlatılacak ise kısa ve öz olmalı. Meseleyi bir kaç cümle ile izah etmek yeterli. Hatta bir iddiaya yanıt verilirken “tek cümlelik basın açıklaması” niye olmasın?

Ama şu ayrıntı da mühim, bunu da anlatalım filan…

Geç.

Herkes durduğu yerden bakıyor meselelere.

Hani “cımbızlamak” dediğimiz şey var ya…

Buna fırsat vermemek lazım.

Roman tadında basın açıklamaları yapılıyor. Laf salatası. Kimsenin okuduğu yok.

İçinden özenle cımbızlanmış bölümler medyada yer buluyor. Geri kalanı da sosyal medya çukuruna itina ile gömülüyor.

İyi de senin “asıl anlatmak istediğin meseleye” ne oldu?

Ruhuna Fatiha…

Efendim biz bunca yıl boşuna mı okuduk, çok şey bildiğimizi göstermeyelim mi, tumturaklı cümleler kurmayalım mı, hiçbir soru işaretine yer bırakmayacak şekilde tüm detayları ortaya koymayalım mı?

Bu sorular kadük oldu.

Bildiklerimiz bugünün ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediği gibi “biliyoruz duygusu” da öğrenmemize engel.

Yani “Bilmiyoruz, öğrenmeliyiz” diyebilenler değişimi fark edip yol alabilecek.

Ortada at arabası kalmadığı halde “bildiğimi okurum” duygusuyla nalbant dükkanı çalıştırmakta ısrar edenler değil.  

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Serkan FIÇICI