NATO’NUN SATIŞ LİSTESİNDEKİ FETÖCÜLER

Fetö’nün “karakutusu”na dair Bakan Soylu’nun ardından Başkan Erdoğan’ın da dikkat çekici beyatına şahit olduk.
Fetöcü Adil Öksüz’ün nerede olduğuna dair bilinmezlik perdesini aralayacak bu beyanatlar ‘Acaba Öksüz elimizde mi?’ sorusunu akla getirdi.

Nerede olduğunun bilinmesi bir çok irtibatın da bilinmesini beraberinde getirir mantıklı olarak.
En son İsveç’te saklandığı ve zaman zaman Avrupa ülkelerinde ikili ve grup görüşmelerine katıldığına dair istihbari bilgilerimiz olduğunu biliyorum.
Zira MİT’in bir çok Fetöcü gibi Adil Öksüz’ün de ensesinde olduğu biliniyor.
Üst düzey Fetöcülerin İngiliz istihbaratının “sıkı” desteği, Alman istihbarat teşkilatıyla yakın “işbirlikleri” bilinen bir gerçek.
CIA’nın Avrupa ayağı ise asıl güvendikleri başka bir güç. Gerek ticari faaliyetleri ve gerekse politik çalışmalarında her manada kollayıp, gözettikleri biliniyor.
Üst düzey Fetöcülerin zaman zaman Almanya’da sık sık bir araya gelmelerinin belli bir güvenlik sistematiği içinde gerçekleştiğine dair somut iddiaların olduğu ayrı bir hadise.

Evet Fetö’nün “karakutusu”nun yakalanması, sorgulanması bir çok karanlık noktayı, irtibatları yeniden tetkik etmemize yardımcı olacak.
Ondan daha önemlisi uyuyan kripto Fetöcü hainlerin tespitine ışık tutacak.
Şu bir gerçek ki, Adil Öksüz’ün yakalanması içerdeki bir çok kriptonun da deşifresi olacağı anlamına gelecektir.
Adil Öksüz getirildiğinde yurtdışına kimlerin kaçacağı, hangi denklemlerin bozulacağı çok net!
Adil Öksüz’ün lokal olarak yerinin belli olmasının ardındaki gerçeğe odaklandım.
Bu hamle istihbaratımızın bir başarısı kuşkusuz.
Fetöcü üst düzey hainleri ya tek tek avlayacağız ya da yakalayacağız.
Görünen o ki yabancı istihbarat servisleri Ankara’nın baskısını daha fazla kaldıramayacaklar. Ya da beklenilen bir şeyler var, ümit ediyorlar…

Adil Öksüz’ü Avrupa’da ki NATO karargahlarında saklayanların bir süre sonra şehir ve metropollerde yerleşmesine “izin” vermesi ne ile izah edilir?
Avrupa’da ki Fetöcülerin yeni bir darbe planı için istihbarat teşkilatlarına “güvence” verdikleri üzerinde duruluyor.
Peki Ankara merkezli yeni BYLOCK listesinin beyan edilmesi sizce tesadüf mü?
Bu listede hangi bürokratlar, siyasiler ve askerlerin olduğunu ise yakalamalar başladığında göreceğiz…

Son BYLOCK listesi temizliğin rengini belirleyecek.