Necmettin Erbakan’a iki dakikada neler anlatırdınız?
Olmaz, biliyorum; giden geri gelmez. İmtihan için geldiğimiz dünyada ölüm “ne bir saniye geri ne bir saniye ileri” gidebilir. Allah’ın takdir ettiği süre dolunca Mars’a çıksanız fark etmez, ölüm sizi kâinatın neresine giderseniz gidin bulacaktır. Necip Fazıl’ın “Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber?” mısrası, esasında ölümün bitiş değil, “geri dönüş” olduğunu da vurgular. Hayy’dan gelip hû’ya gitmek! Gelirken boş geldik, giderken umarım iyi şeyler götürürüz.
Hani siz mutlu bir olay yaşamışsınızdır. O an; “Keşke babam da burada olsaydı da bu günleri görseydi” dersiniz veya ölen başka bir yakınınız için bunu temenni edersiniz. Bu bir isyan değil; bir temenni, iç geçirme ve hatırlamadır. Ben de Ayasofya Camii’nde ilk Cuma namazı kılındığı gün; “Rahmetli Necmettin Erbakan olsaydı ne mutlu olurdu” diye içimden geçirdim.
Siz olsanız rahmetli hocamıza o an neler anlatırdınız, ben aklıma ilk gelenleri yazıyorum:
Kıymetli hocam; sizinle dalga geçenleri, size tankların namlularını çevirenleri bu millet yerin dibine geçirdi hocam! Mücadeleye durmadan devam ediliyor.
28 Şubat bin yıl sürmedi kıymetli hocam! Ortaokul ve lise talebeleri isterlerse okullarına başlarını örterek gidebiliyor. Bu yasak kalkarken kimse bir diğeriyle kavga etmedi, toplumsal huzur çoğaldı.
Hocam, yerli otomobil fabrikasının temeli atıldı biliyor musunuz? İki sene sonra da Allah nasip ederse yollarda olacak.
SİHA ve İHA üretebilen 6 ülkeden biri de Türkiye oldu.
“Bütün mesele Türkiye’nin şeftali yerine motor üretmesiydi” diyordunuz ya hocam, şimdi şeftaliyle beraber motor da üreten ülkeyiz.
İsrail tohumu bitti hocam, çöktü gitti. Ülkemizin tohumlarının % 96’sı yerli üretimle sağlanıyor, üstelik öyle tek kullanımlık tohumlar değil!
Size diş bileyen, size düşmanlık edenlerle kol kola gezen Fetullah Gülen’e artık tüm ülke “terör elebaşı” diyor hocam!
40 yıllık FETÖ çökünce, yine 40 yıllık olan PKK da çöktü hocam, çökmeye devam ediyor.
Size; “Beceremedin bırak” manşeti atan bir Aydın Doğan vardı, artık yok hocam, tüm medya organlarını satarak çekildi. Gerçi yaptıklarının en ufak hesabını vermedi ama durum bu hocam!
ABD Başkanı Trump daha geçen gün; “Çin Başkanı Şi, Rusya Başkanı Putin, Türkiye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan zehir gibi akıllı; bu sebeple Amerika’ya da zehir gibi bir başkan lazım ki mücadele edebilelim” dedi. Hocam, Türkiye artık sömürülen değil “rakip olarak görülen” ülke oldu!
Hocam, Mehmetçik şimdi Ömer Muhtar’ın memleketinde öyle destan yazıyor ki yüz binlerce Müslüman katledilmekten kurtuldu.
Zalimler lanetle anılırken sen daima rahmetle anılıyorsun hocam!
Kıymetli hocam, savunan adam, Müslüman adam; mekânın cennet olsun inşaallah!
“İNGİLTERE KRALİÇESİ VE ALİ ERBAŞ”
İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in elindeki kılıca bu güne dek en ufak bir eleştiri getirmemiş olanlar şayet Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın elindeki ecdad geleneği kılıca laf ediyorsa burada büyük bir “taraf tutma” vardır. Biz onların tuttukları tarafta değiliz!
“İHANETİN SEYİR DEFTERİ”
“İhanet bir kahpe yaradır, içeriden işler” diyordu şair! Bakın “içeriden” nasıl işliyor?
• Ne gerek var Ayasofya’nın açılmasına, herkesin kültürel mirasıydı, ne gerek var cami yapıp Hıristiyan, Musevi ve ateistleri rahatsız etmeye?
• Libya’ya gitmemize ne gerek var?
• Doğu Akdeniz’de petrol arayıp da ne yapacağız?
• Ne gerek var Suriye’ye asker göndermeye?
• Yerli otomobil şimdi durup dururken nereden çıktı?
• Ne gerek var “bor madeni” işlemeye, yabancılar alıyordu yıllardır zaten?
“YAV HE HE HALK TV”
Ayasofya Camii açıldığı gün Halk TV internet sitesinde; “Ayasofya yolcuları kadın makinisti darp etmek istedi” diye bir haber geçti. Ama bu olmadı şimdi sevgili Halk TV! Ah bir de o habere “oruç tutmadığı için” ifadesini ekleseydin var ya Halk TV inan dadından yinmezdi guzuuuum! Hatırlatayım bak bu sefer kaçırmayın; Kurban Bayramı bu sene de Hac mevsimine denk geldi! Haber yaparken bu detayı “flaş, flaş” diye geçmeyi unutmayın emi guzuuuum!