NEDEN SİVİL BİR ANAYASA’YA İHTİYACIMIZ VAR-1
🔴Sivil bir Anayasa’ya neden ihtiyacımız var öyle bir köşe yazısı ile anlatılabilinecek bir konu olmadığı İçin naçizane yazımı 3 bölüme ayırmayı uygun gördüm.Çünkü darbeciler ve vesayetçi bürokratlarca milletin iradesi ve demokrasisine gem vuran ve geçmişte yaşadığımız tüm acıların müsebibi olan halihazırdaki Darbe Anayasası’nın acılarını hala yaşıyoruz.
Konunun teknik kısımlarını tartışacak değilim,nihayetinde bir hukukçuda değilim.Ama 28 Şubat’ı iliklerine kadar yaşamış biri olarak Darbe Anayasası’nın bir mağduru olarak neden bir Sivil Anayasa olmalı bunu yaşanmış gerçekler ile anlatmayı ve hatırlatmayı kendime görev sayarım,benden sonrakiler de bilsin ve yaşamasınlar diye.
Şu an halihazırda ki Anayasamız 12 Eylül Cuntasının bu vatana ve millete yaşattıkları zulmü ve haksızlıkları örtbas etmek için vesayet bürokrasisi ve atanan teknokratlarca yazılıp silah zoru ile meclise ve millete dayatılan bir Anayasadır!
Ve bu Anayasa ile birlikte demokrasi her seferinde vesayetçi kurumlar ve kuruluşlarla ipotek altına alınmış ve milletin iradesi sürekli yok sayılmıştır!Bunun en yakın örnekleri 28 Şubat (Post Modern Darbe),27 Nisan (E-Muhtıra) en nihayetinde kanlı 15 Temmuz darbe ve işgal girişimi ile tüm jenerasyonlar hep birlikte tüm ağırlığı İle yaşadık.
Gaziantep’te 1997 yılında bir Baklavacı’ya girip bir tepsi baklava ve fıstık çalan çocuklar 1998 de “Azılı Hırsızlık” suçlaması ile mahkemeye çıkarıldılar..Yapılan itirazlara rağmen mahkeme o yoksul çocuklara bir tepsi baklava için yaşları 18 yaşından küçük olduğu için 9 yıl hapis cezasına çarptırdı!
Bu zalim sistemde mağdur daha da mağdur olurken,zalimin sırtı sıvazlanır ve arkasında dağ gibi Anayasa ve Vesayetçi kamu kurum ve kuruluşları ile elini kolunu sallaya sallaya hortumladığı milyarlar ile Miami ve Londra’da ki lüks malikanelerinde ultra lüks hayatlarını sürdürürlerdi.
28 Şubat bunun en çarpıcı örneği,milletin seçtikleri sudan bahaneler,düzmece ve sahte deliller ve ifadeler ile Refah ve sonra Fazilet partisi kapatıldı.Başbakan Erbakan ve arkadaşları hakkında hapis ve siyasi yasak getirildi.Dönemin İBB Belediye Başkanı olan Cumhurbaşkanımız, Sn.Erdoğan bir şiir okudu diye hapse atıldı ve siyasi yasaklı oldu.Yetmedi sırf eşi başörtülü yada Cuma namazı kılıyor veya oruç tutuyor diye TSK başta devlet kamu ve kuruluşlarında çalışan insanlar fişlenerek işlerinden atıldı.İmam Hatipler ve Kuran Kursları kapatıldı.Başıörtülü ve muhafazakar kesimlerin tüm hak ve hürriyetleri baskı ve şiddet ile cebren gasp edildi Vesayetçi bürokrasi ve Darbeci zihniyetle..Ve hepsinin dayanağı 1982 Darbe Anayasası idi..
Bu keyfi zulmün bu millete faturası tam 259 Milyar Dolardı..En basit ifade ile hem sopa yedip,soyulduk ve yine biz suçlu bulunduk!
Yetme di yeter mi öyle bir adalet sistemimiz var ki!Çocuklar canları çektiği için bir Baklava tepsisi ve bir avuç fıstık için 9 yıl katıksız ceza kesen mahkemeler!
Sahte ve düzmece delillere dayanarak 28 Şubat da düzmece birde örgüt kurup Salih Mirzabeyoğlu ve birçok mazlumu 28 Şubat 1998 de işkenceler ile dolu bir mahkûmiyete dûçar eden o adalet..!
Bir anda karşımıza meşhur Rahşan Affı ile ve Dönemin Cumhurbaşkanı,Ahmet Necdet Sezer’in imzası ile 2000 yılında tüm katili,hırsızı,dolandırıcısı,teröristi elini kolunu sallıya sallıya hapisten çıkarken!
Baklava çalan çocuklar ve 28 Şubat mağdurları hala cezaevindeler di!
O salınanlar arasında kimler yoktu ki annesi ile sabah yürüyüşü yapan Sibel öğretmen ve annesine tecavüz edip sonra yüzlerce kez vahşice bıçaklayıp anneyi yaralayıp,Sibel öğretmeni katleden 4 Tinerci çocuk..!Düşünün canları çekti diye bir tepsi Baklava çalan çocuklar ve 28 Şubat mağduru mahkümları kapsamayan o af kimleri affedip dışarı saldı!
Niceler hala mağdur iken nice zalim hala zulmüne arttırarak devam ediyorsa bunun önünü alıcak tek bir adım var.Amasız ve fakatsız toplumun güvenliği,huzuru ve rafahı için toplumun tüm kesimlerinin içine dahil olacağı Sivil Anayasa daha adil bir gelecek için Türkiye için ELZEMDİR.