NEREDE KALMIŞTIK

•       Bölgemizde her geçen gün farklı stratejik hamleler ile, hakim devletler bir adım öne çıkmak isterken,aslında bu hamlelerin yansımalarını tüm dünya düzeninde görmemiz söz konusu..Ortadoğu nun yansımaları dünyanın çehresini değiştiriyor.Bu coğrafyada aktif rol oynamaya başlayan Türkiye de bu bağlamda tüm dünyanın dikkatini çekmeye devam ediyor.

El bab’tan afrin’e…Tel Rıfat’tan Mümbiç’e …İdlib’ten Sincar’a….Halep’ten Kerkük ve Musul’a…..Satranç tahtasında aktörlerin ve rollerin değişken olduğu bir süreçten geçiyoruz.Bu süreçte krizi yönetebilen güç kazançlı çıkacaktır.Krizler ile yüz yıldır mücadele eden Türkiye bu manada hem tecrübeli hem de Ahlat Aklı sayesinde avantajlı konumdadır.Karşımızda duransa, ABD yönetiminde ki çok başlılık ve terör seviciliği ise başrolde görünüyor.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti artık üzerine oyun kurulup, o oyuna kurban edilen bir ülke değil,tam aksine artık kurulan oyunu bozup kendi kurduğu oyunu oynayıp sonuç alan bir ülke konumunda.Türkiye artık 2023,2053,2071 hedefleri üzerinde projeler üretebilen bir ülke konumunda.Nereden nerelere geldiğimizi görüp millet olarak her şeye ramen formatında devletimizin yanında olmakta bizlerin boynunun borcu olmuştur.

Artık bölge için yapılan açıklamalar öyle bir hal aldı ki, mesela Sincar’dan PKK’nın çekiliyorum demeci ardından, Haşdi Şabi güçleri bölgeye yerleşecek sözlerini artık yemiyoruz.Irak hükümeti Sincar’a operasyon yapmak isterse hava unsurları ile destek verilecek,İran ve PKK korkusu ile operasyon yapamazsa da devletimiz gereken harekatı her türlü yapacak güce sahiptir.Ayrıca Tel Rıfat’ın da alınması ile Suriye’de kontrol ettiğimiz alan Halep sınırına kadar uzanmıştır.ABD ile Mümbiç’le alakalı uzlaşma sanki rafa kalkmış gibi görünüyor.ABD Mümbiç’ten çıkmayacağı yönünde açıklamalar yapıyor.Türkiye bu açıklamalara ne diyor! Ya çekilirsiniz ya da biz gerekeni yaparız…Sınırlarımda hiç bir terör unsurlarını barındırmam,buna müsaade etmem vururum….Yani artık eski Türkiye de olduğu gibi her söylenene boyun eğen bir Türkiye yok karşılarında.Aslında bunu onlarda görüyorlar ve farklı kanallardan kazanamayacaklarını bilseler de saldırıyor ve yıpratıyorlar.

ABD’nin 11 Eylül saldırısından sonra ki stratejisi belli… Önce elde etmek istediğin bölgelerde, kendi kontrolünde terör örgütlerini kurup, kaos çıkartıp, o bölgeyi kan gölüne çevir.Sonra BM,NATO ismini kullanarak o bölgeye “barış getireceğim” diyerek müdahalede bulun… Kurtarıcı rolünü üstlen…Son 20 yılda yapılan tam manasıyla bu.Terör üzerinden nemalanma…Artık onurlu savaş dönemi bitti.Cephede karşılıklı savaş yerine, alçakça terör üzerinden,ticari ve ekonomik saldırılar ile gelip, suikastlar,darbeler ile sonuca varma yöntemleri uygulanmaktadır.ABD’nin bu yaklaşımlarına gerek şantaj ile, gerekse yaptırımlar yoluyla, özellikle bazı İslam ülkeleri de alet olmakta ve böl-parçala-hükmet politikasına hizmet etmektedirler.

ABD’nin bu politikalarına ramen, Zeytin dalı harekatı bazı gerçekleri de gün yüzüne çıkartmıştır.57. günde Afrin şehir merkezine giren TSK ve ÖSO, 57. Alaya, bir gün sonra da 18 Mart’ta Çanakkale’ye selam çakıyordu.Bu harekatta tek bir sivilin zarar görmemesi, harekat esnasında ki tüm algı içeren iddiaları da ortadan kaldırmış oldu.Demiri ABD’den, çimentoyu Fransa’dan, projeyi Almanya’dan alıp açtıkları tünellere ramen, % 80 milli silahlarla yerle bir edilen ve belirlenen 3700 üzerinde leş olarak yok edilen terör unsurları, artık Türk devletinin ciddiyetini de bir kez daha anlamış oldular.

Afrin harekatı sonrasında, ABD tekrar Deaş’ı gündeme getirmeye hazırlanıyor.DEAŞ ortaya çıkartıldıktan sonra hem İslam inancı hedef haline geldi,hem de bazı İslam ülkelerinin işgaline gerekçe yapıldı.DEAŞ işgal ettiği alanları her ne hikmetse terör örgütü YPG/PKK ile hiç çarpışmadan terör örgütüne teslim ederek geri çekildi.Bunu BBC’nin yayınladığı haberlerde net bir şekilde gördük.Bu DEAŞ unsurları ABD’nin belirlediği bölgelere çekilmiştir.Bu gün kirli bir oyun tekrar sahneye konuyor.ABD’nin Suriye’den Sina yarımadasına kaçırdığı DEAŞ unsurları tekrar Suriye’ye taşınmaya başlanmıştır.Bu manada ABD’nin amacı nedir? DEAŞ unsurlarını tekrar Suriye’ye taşıyarak “PYD ile bu unsurlarla mücadele ediyorduk.Türkiye PYD’yi vurunca DEAŞ yeniden ortaya çıktı” mesajını vermektedir.Bu durum karşısında devletimizde her türlü tedbirini alacaktır ve bölgedeki operasyonlarına hız kesmeden devam edecektir.

O zaman sırada nereler var. Mumbiç,fırat’ın doğusu,Kamışlı,Sincar,Duhok,Kandil ve bizim belirlediğimiz nerede olursa olsun terör odaklarının merkezleri hedefimizdir.Artık istihbarat binalarının içinde CIA büroları olmayan,elalemin silahlarına muhtaç durumda kalmayan,GLADYO tarafından emir verilen yöneticileri bulunmayan, Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde 2023 hedeflerine adım adım yürüyen, milleti ile bütünleşmiş bir Türkiye var karşılarında.Evet her harekat sonrasında söylediğimiz bir laf vardı…

EVET BEYLER, NEREDE KALMIŞTIK !!!!!!