NETANYAHU’NUN KORKULU RÜYASI
Önce şu katille ilgili içimi dökeyim… ABD kongresinde her cümlesinin ardından dakikalarca ayakta alkışlanan Gazze kasabı İsrail Başbakanı Netanyahu şovunu yaptı… Soykırım suçunun ortaklığının kanıtı niteliğindeki görüntüler aslına bakarsanız malumun ilanı gibiydi… Ancak utanç verici bu tablo insanlık tarihine kara bir leke olarak geçti…
Yalanlarla bezediği konuşmasında Netanyahu protestocu ABD halkına ‘aptallar’ dediğinde ABD kongresinde alkış tufanı koptu… Sonunda gördük ki, soykırımın azmettiricisi de tetikçisi de apaçık belli oldu… Bu görüntülerden çıkan diğer bir sonuç da, Filistinli masum çocukların katili olan Netanyahu’ya kimse ‘dur’ diyemeyecek…
Şimdi de gelelim konunun Türkiye ayağına…
Netanyahu soykırımına gırtlağı yırtılırcasına sesini yükselten tek ülke Türkiye… Her platformda cesurca Gazze kasabının yaptıklarını anlatan başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ilgili bakanlar…
Bu tespiti yaptıktan sonra hakkını vermemiz gereken gizli kahramanlara geçelim…
İsrail soykırımı başladığı andan itibaren Netanyahu’nun yalanlarını, yapmaya çalıştığı bütün algı operasyonlarını deşifre eden ve bunu dünyaya duyuran Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezerformasyonla Mücadele Merkezi’ne (DMM) ayrı bir paragraf açmak gerektiğini düşünüyorum… Dünya Filistin gerçeğini neredeyse sadece bu merkezden öğrendi bugüne kadar…
Son olarak Gazze Kasabı’nın ABD kongresindeki yalanlarıyla ilgili en az 7-8 bilgi notu geçtiler… Bunlardan bir kaçını sizlerle paylaşayım:
*İsrail Başbakanı Netanyahu’nun, “İsrail, sivillere zarar vermemek için tarihteki herhangi bir ordunun aldığından daha fazla önlem aldı” iddiası doğru değildir. Gazze Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre; İsrail’in 7 Ekim’den bu yana düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 172’si çocuk, 10 bin 798’i kadın olmak üzere 39 bin 145 Filistinli hayatını kaybetmiş, 90 bin 257 kişi yaralanmıştır…
* İsrail Başbakanı Netanyahu’nun, “Hamas 7 Ekim’de bebekleri yaptı’ iddiası doğru değildir. Söz konusu iddia ile ilgili İsrail ordusuyla temasa geçen Anadolu Ajansı muhabiri, ordunun “İddiaları doğrulayacak bilgiye sahip değiliz” dediğini aktarmıştır… Fransız Le Monde gazetesi muhabiri Sam Forey, çocukların cesetlerini toplamakla görevli acil servis görevlileriyle bu konuyu görüştüğünü ancak her ikisinin de “böyle bir duruma tanık olmadığını söylediğini” bildirmiştir…
İnanın bu örnekleri buraya sığdırmam mümkün değil…
Bütün dünya dilsiz şeytanı oynamaya devam etsin, DMM’nin Netahyahu’nun korkulu rüyası olmayı bırakacağından zerre kuşkum yok…