Niye gizlediler?..
İstanbul kar altında, ortalık felaket filmlerini aratmayacak halde, yaşananlar karşısında herkes topu birbirine atıyor…
Durum böyleyken doğal olarak insanın gözü İstanbul’un belediye başkanını arıyor… Daha önce de birkaç kez böyle felaketler sırasında yaptıklarıyla eleştiri oklarının hedefinde olan Ekrem İmamoğlu yine ortalarda yok…
Bir süre sonra öğreniyoruz ki, İngiltere Büyükelçisi ile Rumeli Kavağı’ndaki bir balıkçıda yemekte…
İngiltere Büyükelçisi ile ne işi var sorusunun da çok önemli olduğunu düşünsem de bunu bir kenara bırakarak kriz yönetimine ve sorularıma dönmek istiyorum…
İstanbul gibi bir metropolün belediye başkanı böyle bir kaos ortamında göz önünden uzaklaşmaz…. Her saniye işinin başında olur ve krizi yönetir… Daha önceden planlanmış bir randevuda olsa bunu erteler ve işinin başından ayrılmaz… Ayrılıyorsa da yapılan eleştirilere katlanır ve “ne var ki bunda” diyerek geçiştiremez…
Bunun yanısıra olayın ortaya çıkmasıyla birlikte İmamoğlu’nun yaptığı çelişkili açıklamalara da anlam veremedim… Önce saklamaya çalıştı, sonra masumane bir yemek arası dedi ve son olarak da itiraf etmek zorunda kaldı… Ancak şunu ıskaladı; kendisi 3 saat balık arası verdiğinde, İstanbullu arabasının içinde yollarda aç susuz çaresiz bir şekilde kabusu yaşadı…
Gelelim olayın bir başka boyutuna…
İmamoğlu’nun balık molasının patlak vermesinin ardından CHP yöneticilerinden arka arkaya yalanlamalar geldi… Kimi yok böyle bir şey derken, kimileri de fotoğrafın daha önce çekildiğini, AK Partili trollerin algı operasyonu yapmaya çalıştığını iddia ettiler…Tewetler attılar, açıklamalar yaptılar… Olayın doğru olduğu kanıtlanınca bir baktık hepsi suspus…
Şimdi soralım…
İmamoğlu’nun nerede olduğunu bilmiyorlar mıydı?… Yoksa biliyorlardı da gizlemeye mi çalıştılar?…
Bilmiyorlarsa da büyük sorun, gizlemeye çalışsalar da…
İşte bu noktada görüşmenin İngiliz Büyükelçisi yapılmasının önemi ortaya çıkıyor…
CHP’li yetkililerin ‘yok öyle bir şey’ demelerinin arkasında Büyükelçi ile yapılan görüşmenin ifşa olmasından duydukları endişe olabilir mi sorusu akıllara geliyor…
Yani soru şu; İstanbul bu kadar büyük bir kabus yaşarken, İmamoğlu İngiltere Büyükelçisi ile ne konuştu?..
