Pazarlık masasında son durum

Okuduğunuz Yazı
Pazarlık masasında son durum

İçerik

Gazeteciler için altılı masa çok verimli bir mecra. Kulis, bilgi, dedikodu çok fazla olunca masayı yazmak şart oluyor.

An itibarıyla CHP lideri Kılıçdaroğlu muhalefetin ortak adayı olmaya çok yakın. Saadet Partisi ve Demokrat Parti zaten yanında. Bu iki partiye CHP listelerinden 5’er milletvekilliği verileceği, isimlerin ve seçim bölgelerinin bugünden belli olduğu belirtiliyor.

Davutoğlu elini biraz daha yüksek tutuyor. Meclis’te grup kuracak kadar, yani 20 milletvekilliği istiyor Kılıçdaroğlu’ndan. Babacan ise öncelikle HDP’nin kapatma davasından çıkacak sonucu bekliyor. HDP kapanırsa izleyeceği yol haritası farklı olacak ama Cumhurbaşkanı adaylığında Kılıçdaroğlu’na itiraz etmesi beklenmiyor. Tabii beklentilerinin karşılanması şartıyla.

Ve Meral Akşener… Kemal Bey’i en çok onun istekleri zorluyor. İcradan sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcılığı… Hükümet Sözcülüğü ve İçişleri Bakanlığı’nın kendisine bağlanması… Bitmedi… HDP’dekine benzer bir  “Eş Başkanlık Modeli” öneriyor aslında CHP liderine. Kılıçdaroğlu seçildiği takdirde ilk gün partisinden istifa edecek. Çankaya Köşkü’nde oturacak, yürütme yetkisi Akşener tarafından kullanılacak, vs…

Peki Kemal Bey ne diyor bu taleplere derseniz… Herkese mavi boncuk dağıtıyor. Bir nevi “Ver-kurtul” taktiği uyguluyor. İş öyle bir noktaya gelmiş durumda ki… Bağımsız aday olacağı iddia edilen Ekrem İmamoğlu’nun en yakın adamlarından Gökhan Günaydın bile Kılıçdaroğlu’nun kampanya ekibine dahil edildi. Yani pazarlık masasında “Patron çıldırdı” günleri yaşanıyor. Bastıran istediğini alıyor Kemal Bey’den… Ya da aldığını zannediyor!

Aslında hepimiz için çok öğretici bir süreç oldu masanın geride kalan bir yılı. Daha ortada seçim yokken kıyasıya bir koltuk ve güç kavgasına tutuşanların ülke yönetimine geldikleri takdirde önceliklerinin ne olacağına ve neler yapabileceklerine dair hepimizde bir kanaat oluştu.

Sırf bunun için bile masaya bir teşekkür borçluyuz.

Bir Afferin için yapılması gerekenler

Kıbrıs’ta Rum yönetimi ve AB’nin tezi olan “İki toplumlu Kıbrıs” vaadinde bulunacak, Türkiye ve KKTC’nin “İki devletli Kıbrıs” politikasını rafa kaldıracaksın.

F-35 projesine dönmek için S-400’leri iade edeceğini üstü kapalı ilan edecek, Türkiye’yi hava savunma sistemi olmayan bir ülke haline getireceğini Washington’a bildireceksin.

Bazı bakanlıkların yetkilerini yerel yönetimlere devredeceğini ilan ederek PKK’nın 2015’ten beri temel hedef olarak belirlediği “Yetki devri” için altyapıyı oluşturmasına göz yumacaksın.

Uzun yıllar içinde devleti zehirli bir sarmaşık gibi saran FETÖ’yü “KHK’lılara af” vaadiyle cesaretlendirecek, yeniden devlete dönmek için umutlandıracaksın.

Dünyanın en başarılı orduları arasında gösterilen TSK’yı tartışmalı hale getirecek, komuta kademesini ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı’nı göreve gelir gelmez değiştirecek, devletin güvenlik duvarlarını ve stratejik hafızasını yok edeceksin.

Türkiye’yi bu yüzyılda öne çıkaran savunma sanayiini ve büyük altyapı yatırımlarını durduracaksın.

İçi boş ‘Bağımsız Merkez Bankası’ tartışmalarıyla yatırımı, üretimi, istihdamı ve ihracatı önceleyen ekonomi modelinden vazgeçecek, sıcak paraya dayalı borç ekonomisi modeline döneceksin.

Türkiye’nin Batı’nın çıkarlarını tehdit eden Balkanlar’da, Kafkasya’da, Libya’da, Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta, Afrika’da ortaya koyduğu iddialarını tek tek terk edecek, Suriye’de Akdeniz’e açılan terör koridoruna göz yumacaksın.

Bütün bunları yaparken toplumu da ucuz popülizm ile oyalayacak, bitmek bilmeyen seçimlerle siyasi istikrarı da yok edeceksin ki ülke bir daha dizlerinin üzerinde doğrulup küresel emperyalizm için risk teşkil etmesin.

Avrupa’dan, ABD’den “Afferin” almanın 9 başlıkta özetlenebilecek acı reçetesi böyle.

İşte millete yutturmaya çalıştıkları A-ferin bu.

Yan etkilerinin hapı yuttuktan sonra ortaya çıkacağını topluma iyi anlatmak lazım.

Turgut Aslan’ın mesajı

O bir 15 Temmuz gazisi…

Darbe girişimi öncesinde FETÖ’ye kök söktüren Terörle Mücadele Dairesi’nin başındaki isimdi.

15 Temmuz gecesi kanlı örgüt tarafından rehin alındı. Kafasına sıkılarak infaz edilmek istendi.

Tam 103 gün komada kaldı. Darbeci alçaklara inat hayata tutundu. FETÖ ile mücadelesine kararlılıkla devam ediyor. Altılı Masa’nın “Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ndeki” “KHK’lılara af” vaadini okuyunca canı sıkılmış.

Telefonda kısa ama çok anlamlı bir görüşme yaptık. Aslan “Lütfen bu mesajımı kamuoyuna ilet. Biz bu mücadeleyi boşa yapmadık. FETÖ’nün ne olduğunu unutanlar 15 Temmuz gecesi sadece Gölbaşı Özel Harekât’ta yaşananları hatırlasın. Gencecik evlatlarımız kahpece katledildi. Bazılarının kimlik tespiti DNA’larına bakılarak yapılabildi. Kimilerinin tabutlarına aileleri üzülmesin diye taş koyduk. Eğer bu alçakları affetmeyi düşünen varsa biz hakkımızı helal etmiyoruz. Bu dünyada bizler, öteki dünyada da Allah onlardan bunun hesabını sorar” diyor.

Vatan için bedel ödeyen Turgut Aslan tepki göstermekte haksız mı? Takdir sizin.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
100%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Zafer Şahin