Pensilvanya’dan yazdırılan şarkı sözleri
Pensilvanya’dan yazdırılan şarkı sözlerinin hiçbir hükmü yoktur!
Ben bu cümleyi yazınca birdenbire “fonlanmış zavallılar” pire gibi zıplamaya başladı. İnlerine saklananlar kafalarını yavaş yavaş göstermeye başladı. Hedef saptırdılar, son dönem planlarını kendi kendilerine deşifre ettiler. Bu sözü “Tarkan” isimli sözde sanatçı için yazdığımı bile söyleyenler oldu. Oysa elimde belge olmadan konuşmam. Elimde belge olursa da bunu sosyal medyadan açıklamak yerine Yeni Akit Gazetesi’nin yöneticilerine ulaştırırım. Onlar belgeye bakarlar ve haber değeri görürlerse ona göre değerlendirip kamuoyuna duyururlar.
Tarkan kim oluyor ki onu eleştireyim, toplum için ne yapmış ki onu yazayım! Tarkan isimli sözde sanatçıyı sevmem, şarkılarını dinlemem, şarkı sözlerini kimin yazdığını da bilmem! Eğer onun için söyleyecek olsaydım hiç çekinmeden ve adını vere vere yazardım!
Şimdi birileri; “Bak tornistan yaptı, geri adım attı” diye saçmalayacaktır. Allah kendinden başkasına karşı yüreğimize korku vermesin! Hak ve hakikat bildiğimiz yolda geri adım atmayız. Yeter ki doğruyu söyleyelim, gerisi Allah’ın takdiri!
Mesele Tarkan meselesi değil! İsterseniz onu da konuşuruz, fakat ben burada onu yazmak için sanatsal bir değer görmüyorum. Gördüğüm bir şey varsa CHP ve İyi Partili siyasetçilerin çok kötü bir şarkıdan medet umacak pozisyona düştükleridir!
Kimlerin, nerelere, nasıl gittiğini de kimlerin halkın gönlünde yer ettiğini de 19 yıldır milletimiz gayet net ve güzel bir şekilde takdir ediyor!
“İFTİRACI ALÇAKLAR”
Rahmetli Hasan Karakaya 2015’te Medine’de Peygamber (SAV) Efendimizin ravzasını ziyaret ettikten sonra Cumhurbaşkanı heyetinin ve gazeteci arkadaşlarının kaldığı otelin lobisinde, herkesin gözü önünde kalp krizi geçirip ruhunu Rahman’a teslim etmişti.
Buna rağmen FETÖ’cü alçaklar iftira kampanyası başlatıp ölümünü çarpıtacak kadar köpekleştiler. Attıkları iftirayı yaydılar. Ahiretlerini satacak kadar değersizleştiler.
Aynı satılık maşalar bize de iftiralarla saldırıyor. Hem dünyalarını hem ahiretlerini satıyorlar. Kesiyorlar, kırpıyorlar, bağlamından koparıyorlar, önünü arkasını vermiyorlar! Sonra “çamur at izi kalsın” diyorlar. Oysa kendileri bizzat çamurlar! Siz doğrusunu yazdıkça daha ileri gidip farklı yöntemlere başvuruyorlar.
Milli Gazete’ye ne demeli? Siyasi olarak aynı yerde değiliz diye siz de iftiracılarla bir olmak zorunda mıydınız? Sözde Cumhuriyet, Yeniçağ, Tele1, Odatv, Solhaber nasıl algı yönetimi yapmışsa siz de aynısını yapmışsınız!
“YAKIŞMADI HAMZAÇEBİ”
CHP Milletvekili Akif Hamzaçebi; size yakıştıramadım! FETÖ’cüler topyekûn bize saldırırken size ne oluyor da sosyal medyada adımı aratıyorsunuz! “Yanlışlık olmuş” diye mesaj atmışsınız ama ben bu tavrı “milletvekili makamı” sahibi birine yakıştıramadım! Beni eleştirebilirsiniz, ben de sizi eleştiririm; ama iftira furyası içine karışmak nedir?
Ama bak İyi Parti Milletvekili Lütfü Türkkan’a yakıştı! Kendisi çarpıtılmış bir mesajımın ekran görüntüsünü alıp “Erk Acarer” isimli şahsa sosyal medya hesabı üzerinden jurnalledi! Niye? Çünkü “Türkkan’ın şehit yakınına küfrettiği için İyi Parti’den ihracı gerekir” dediğim için büyük bir karın ağrısı yaşıyor! Ben aynı yerdeyim, siz ise şehit yakınından özür dileyemeyecek kadar yerlerdesiniz!
“HADDİNİ BİL NEVŞİN MENGÜ”
“Hacı Yakışıklı isimli gazeteci mi trol mü?” şeklindeki sözlerin içindeki suçluluk psikolojisinin dışa vurumu olsa gerek! Beni dilediğin gibi eleştir, ancak iftiralara tutulan çanaktan biraz farkın olsun; sonra çanak ile senin farkını karıştırmayalım!
“KEMAL BEY’İN 28 ŞUBAT MAĞDURU
OLDUĞU DOĞRUDUR”
Kılıçdaroğlu; “Ben de 28 Şubat mağduruyum” dedi ve tepkiler geldi. Ama Kemal Bey doğru söylüyordu. Kendisi 28 Şubat darbesinin mağduru değil; fakat 28 Şubat 2022’de yapılacak 6 parti genel başkanının açıklamasında şimdiden “mağdur” oldu. Kemal Bey Cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanmak istiyordu. Akşener buna itiraz edince Kemal Bey acayip “mağdur” oldu. 28 Şubat 2022 mağduru! Lakin hiç kimse Ekrem İmamoğlu kadar mağdur olamaz, boşa çabalamayın Kemal Bey!
“BAŞKAN ERDOĞAN”
Bu kadar karanlık içinde ülkesi için mücadele eden bir lider var, o da Başkan Erdoğan! Hiçbir engele aldırmıyor, “mağdurum” deyip de hizmetleri aksatmıyor, gecesini gündüzüne katıyor.
Birileri Tarkan’ın şarkısıyla avunurken o; “Acaba ülkem ve halkım için neler yaparım” diye düşünüyor.
Siz bu yazıyı okurken bizler de Başkan Erdoğan ve heyetiyle Afrika programına eşlik ediyoruz. Türkiye’nin 2002’de “54 ülke bulunan tüm Afrika kıtasında” sadece 12 büyükelçiliği varken bugün 43 büyükelçiliğimiz var. Hedef bu sayıyı 50’ye yükseltmek!
Sömürgeciler, ağababalar, komprodorlar kuduruyor! En çok da içimize saldıkları fonlanmış alçaklar ve iftiracılar kuduruyor! Onlar ürüsün, Türkiye’miz yürüsün! Devam..!