“Piyale Makarnası” gibi bir parti ve Meral Akşener’in cüretkâr teklifi
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, önceki günkü grup toplantısında Yeni Akit’ten Yeni Şafak gazetesine, Refah Partisi’nden Tayyip Erdoğan’a, Şevket Kazan’dan Kemal Kılıçdaroğlu’na kadar herkesin yardımına nasıl cansiperane koştuğunu “ha ha ha” diye tuhaf gülme efektleri çıkararak anlatması, yalnızca Ekrem İmamoğlu’na verdiği “abla desteği”nin bir izahatı değildi. Akşener geçmişi hatırlatarak sanki alacak tahsiline çıkmıştı ve hepsine birden “Ben size zamanında yardım ettim” diyor, diyetini istiyordu.
Müthiş bir siyasi ihtirasın kıvılcımları çakıyordu gözlerinde.
28 Şubat sürecindeki tele kulak skandalları, koalisyon darbeleri, faili meçhul cinayetlerle ilgili yazılanlar, başörtü zulmüne gönüllü ortaklığı bugün olacakların fragmanı gibiydi. Akşener’in hırsını ve üzerindeki “Cemaat” gölgesini 2015 yılından itibaren daha net biçimde hissetmeye başladık. Onunla ilgili ilk işareti çakan da MHP lideri Devlet Bahçeli’ydi. Meral Hanım’ı 1 Kasım 2015 seçimlerinde, “Hanımefendinin biraz dinlenmeye ihtiyacı var” diyerek aday göstermeyince anladık. O da boş durmadı ve kolları sıvayarak MHP’yi ele geçirmeye kalktı malumunuz. 2016 Mayıs ayında çakma bir olağanüstü kongre yaptı. MHP ve Akşener grubu davalık oldu.
Başaramadı.
Ardından İYİ Parti’yi kurdu.
Ama bir de BUNDAN ÖNCESİ var.
Malum, Süleyman Demirel’in ismiyle tarihe yazılan Adalet Partisi, 12 Eylül darbesinin hemen ardından 1981 tarihinde kapatılmıştı. Demirel Doğru Yol Partisi’ni kurarak iktidara geldi ve Cumhurbaşkanı oldu ama Adalet Partisi hiç açılmadı. Oysa merkez sağ olarak nitelenen bir seçmen kitlesinin hafızasında önemli bir yere sahipti Adalet Partisi. İsim hakkı da orta yerde duruyordu. Sonra bu partiyi açmak isteyen biri çıktı ortaya; Prof. Dr. Vecdet Öz’dü adı. Çok parlak bir akademik kariyere sahip olan, ulusal ve uluslararası çapta büyük başarılara imza atan bilimsel makalelerin sahibi olan Vecdet Öz, Sağlık Bakanlığı Hıfzısıhha İstanbul Bölge Müdürlüğü’nün ardından genç yaşında (1993) Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı olmuştu.
1991 YILINDA AYVAZ GÖKDEMİR’İN GETİRDİĞİ LİSE HOCASI KİMDİ?
Vecdet Öz memuriyeti nedeniyle siyasete giremiyordu ama aktif siyasetin içindeydi. 1 Kasım 1992’de Bakırköy’e özel yerel ara seçimlerinde eşi Dilek Öz Güngören Belediyesi’nde DYP’den aday olmuştu. Yarış çok çetin geçeceğe benziyordu ve bir gün dönemin aktif siyasetçilerinden Ayvaz Gökdemir Vecdet Öz’ü arayarak “Senin hanıma yardım edecek birini buldum, yarın getiriyorum” dedi. Ertesi gün Dilek Öz’ün seçim ofisine Ayvaz Gökdemir yanında iki kişiyle gelmişti. Hırkalı, etekli ve hayli mütevazı görünümlü bir lise hocası ile eşi. O genç kadın Meral Akşener’di.
Bu seçimdeki çalışmaları esnasında Meral Akşener çalışkanlığı ve azmiyle Tansu Çiller’in dikkatini çekmişti. Çiller onu yanına aldı. Sonra da yürüdü gitti.
Aradan yıllar geçmiş köprülerin altından çok sular akmıştı. Vecdet Öz emekli oldu ve aktif siyasete atıldı. Hatta 2009’da Beylikdüzü ilçesi belediye başkanlığı için CHP adına yarıştı ve yaklaşık bin oy farkla AK Parti adayı karşısında kaybetti. Ama gönlünde yatan aslan başkaydı. Aktif siyasete başlayacaktı ve Adalet Partisi’ni yeniden kurmak istiyordu. Birlikte yola çıktığı arkadaşları başka isimler önerse de ısrarcıydı. Sık sık bir araya geldiği Adalet Partisi’nin altın yıllarının Genel Başkanı ve eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ona bir gün öyle bir şey söyledi ki kararı kesinleşti. O tarihe geçecek sözler şöyleydi:
ADALET PARTİSİ PİYALE MAKARNALARINA BENZER
“Piyale makarnalarının özelliği nedir bilir misin? Türkiye’nin ilk makarna fabrikasıdır. 1922’de Hasan Tahsin Piyale kurmuştur. Piyale Türk kadınının hafızasına kazınmış makarna markasıdır. Şimdi kapalı fabrikası, ama yarın tekrar açıldığında kadınlar yine gidip o makarnayı alacaktır. Adalet Partisi işte Piyale Makarnası gibidir. Kapatılsa ve üstünden yıllar geçse bile seçmenin hafızasındadır, gönlündedir. Eğer iktidardan memnun değilse gider ona oy verir”
Vecdet Öz, Demirel ile bu konuşmayı yaptığında 2010 civarıydı. Aradan dört yıl geçmişti ve çalışmalarını hızlandırmıştı. Demirel 15 Haziran 2015’te vefat ettikten yaklaşık dört ay sonra, 9 Ekim 2015’te Adalet Partisi’ni kurdu.
“ABLA-KARDEŞ YÖNETELİM PARTİYİ”
Ama sonra ilginç bir şey oldu. Önce eski DYP Genel Başkanı Tansu Çiller aradı kendisini ve ona, “Ben ablan olarak partinin başına geçeyim sen de ikinci adam ol” teklifinde bulundu. Ne tuhaf, Türk siyasi geleneğinde hep bu var. Ya baba-oğul ya da abla-kardeş. Reddetti tabii.
Ama asıl bomba bu değildi. Bir gün kendisini 1991 seçimlerinde belediye başkan adayı olan eşine yardıma gelen Hırkalı lise öğretmenliğinden tanıdığı o eski “dost” da aradı; Meral Akşener. MHP’yi ele geçirememiş, 15 Temmuz darbesi başarılamamış, kendisi Başbakan olamamıştı. Adeta bastığı yerde ot bitmiyordu ve her tarafı tırmalayarak bir çıkış yolu arıyordu. Çiller’den sonra ikinci telefonu Akşener’den alan Öz, “Hayırdır inşallah” diyerek görüşmeyi kabul etti. Akşener ile Vecdet Öz arasında dramatik bir yaş farkı yoktu, o yüzden İmamoğlu’na karşı kullandığı “abla” sıfatını tercih etmedi ama aynen şu teklifte bulundu:
“CUMHURBAŞKANI OLMAK İSTİYORUM”
“Benim niyetim Cumhurbaşkanı olmak. MHP’den büyük kopuşlar var. CHP’den memnuniyetsizlerin de bize gelme ihtimali mevcut. Ben partinin genel Başkanı olayım, sen de yardımcılığıma geç, bu partiyi büyütelim.”
Vecdet Öz onu da nezaketle reddetti.
Akıllarda kalansa Meral Akşener’in bu buluşmada CUMHURBAŞKANI OLMAK İSTİYORUM demesiydi. 15 Temmuz öncesi meydan meydan dolaşıp, “Ben Başbakan olacağım” diyordu ama bu kez niyeti farklıydı anlaşılan. Şimdi altılı masa görüşmeleri, İmamoğlu hikâyeleri, masa altı tepişmeleri ile ayyuka çıkan Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmaları dikkate alındığında İYİ Partililerin zaman zaman “Cumhurbaşkanı adayımız Meral Akşener” demelerindeki kritik noktayı anlamamıza daha çok yardımcı oldu bu anekdot.
Vecdet Öz ve Adalet Partisi’ne dönelim. Adalet Partisi 81 ilde örgütlü ve seçimlere katılma yeterliliğine sahip. Vecdet Öz 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için imza topladı. Amacı partisinin adını duyurmaktı ama yeterli 100 bin sayısına ulaşamadı.
Şimdi Zafer Partisi ve Memleket Partisi ittifak çalışmalarında sona gelmiş durumda.