PKK VE DAEŞ TARZI ERMENİSTAN TUZAĞI

Okuduğunuz Yazı
PKK VE DAEŞ TARZI ERMENİSTAN TUZAĞI

İçerik

Ermeni saldırıları bize asimetrik savaş teknikleri ve usullerinin hangi başlıklar, eksenler üzerinden icra edildiğinin canlı numunelerini sunuyor.
İşgalci güç kavramının devlet statüsünde dünya kamuoyuna sunulduğu gerçeği gözden kaçırılıyor.

İşgalci güç olarak tasarlanan Ermenistan’ın işgal alanını genişletmekten ziyade, işgalci konumunu legal hale getirecek misyonla sunulduğunu görüyoruz.

Ermenistan savaş gücünün işgalci güç tanımlamasıyla örtüşmeyen yanları olduğunu Azarbaycan ordusunun karşı taarruzu neticesinde gördük.
Resim böyle olunca aklımıza şöyle bir soru geliyor.

O halde Ermenistan neden bu işgalde devamlılığı esas aldı ve BM kararlarına rağmen ısrar ediyor?
Azerbaycan’ın mevcut gücünü okuyamayan bir işgalcı tavrı sizce de garip değil mi?
İsrail ile iyi ilişkileri olan Ermenistan’ın Azerbaycan’ın askeri gücüne dair bilgilendirilmemesi nasıl mümkün olmuştur?

Ermenistan’ın savaş organizasyonunu geri planda örgütleyip, şekillendiren başka unsurların olmaması düşünülemez.
Ermeni ve PKK denklemi bir yana küresel ölçekte oyun kurucuların aynı argümanlara burada da sahip çıkması Türkiye’nin Kafkasya politikalarından ziyade, Türkiye’nin dengesini bozma hamle ve tuzaklarından biri olduğunu bugün daha net olarak görebiliyoruz.

Dikkat ederseniz Ermenistan’ın saldırılarının ardından ABD ve AB ülkelerinin eş zamanlı İdlip ve Suriye ekseninden başlayarak, Doğu Akdeniz eksenli açıklamalar ve görüşmelere hız vermesi tesadüfle izah edilemeyecek kadar önemli bir detay.

PKK’nın düşük yoğunluklu savaş baskısı taktiğini kullanan Ermeni güçleri bir yana, söylem olarak barajlara ve doğalgaz boru hatlarına yönelik saldırı, tehditleri ve genelde “Türk tehdidi” vurgusu sizlere de tanıdık gelmiyor mu?
Eşzamanlı olarak Fransız lider Makron’un “İslam” vurgusu Ermenistan üzerinden şekillendirilmiş projenin işaret fişeği niteliğinde değil midir?

Paşinyan’ın aptal biri olmadığını bilmekte fayda var.
Paşinyan üzerinden (ki ABD’nin eğittiği bir CIA ajanıdır.) haçlı ittifakının bilinç altını harekete geçirecek argümanlarla hareket etmesi tezgâhın daha büyük olduğunu gösteriyor.
Kuşkusuz Paşinyan ve Ermenistan Batı emperyalizminin “truva atı” misyonunu üstlenen Kafkasya jandarması hüviyetindedir.

Oldukça sinsi bir planın tezgaha konulduğunu olaya detaylar üzerinden baktığımızda daha net görüyoruz.
Küresel güç dengeleri ve söylemlerini yerle bir eden yeni eksenli Türkiye gerçeğinin kazandığı bütün mevzileri itibarsızlaştırmak adına hamleleri görmemiz yakındır.

Asıl mesele PKK Kürdistan’ın da sona gelindiği ve Türkiye’nin bütün politikalarının bu eksende bastırılmasıdır.
Ermenistan PKK’nın Kafkasya’daki ikinci Kandil’i hüviyetinde ve hareket üslerinden biridir.

Son bir detay vermek gerekirse, Dağlık Karabağ bölgesinde üs bölgesi tesis edilen PKK’lılara ABD yardımının ne ölçekte sağlandığı ve sağlanmaya devam edildiğini yeniden gözden geçirmekte fayda var.

Gözden kaçan başka bir detay ise, 300 PKK’lı ya da “cihatçı” algısı neden dünya kamuoyuna servis edildi?
Yunanistan’ı savunacak 300 Spartalı algısı Ermenistan üzerinden neden servis edilir?
Azerbaycan üzerinden asimetrik bir tuzak kuruldu ve bu tuzak bozulacak!.

Binnur Günay

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
100%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Binnur Günay