PKK VE DAEŞ’E YENİ LİDER ARAYIŞI
DAEŞ terör örgütü liderinin “öldürüldüğüne” dair çıkan haberler ve açıklamaları anlamlandırmaya çalışıyorum.
Neden bugüne kadar öldürülmedi?
Ya da neden bugüne kadar bulunamamıştı?
En son Irak toprakları ardından Afganistan’da olduğuna dair spekülasyonlar yapılsa da, gerçekte ABD istihbaratı, İsrail istihbarat birimleri ve İngiliz gizli servisi Bağdadi’nin nerede olduğuna dair bilgi sahibiydi.
Ben bir “tık” ötesini söyleyeyim.
Bağdadi Ürdün’deki bir Amerikan üssünde koruma altına alınmıştı.
Suriye’de değişen ve değişecek dengeler adına sahaya sürülmesi için bekletiliyordu.
Zamanlama olarak iflas ile sonuçlanan planların Amerikan iç kamuoyunda yaratacağı baskıyı normale çevirmek için böyle bir senaryonun dolaşıma sürüldüğü kanaatindeyim.
PKK kartında istenilen sonucun alınamamasında bunun payı olduğu düşüncesindeyim.
Oysa PKK kartının geçerli bir sebebi olması için DAEŞ kartı haklı(!) gerekçe olabilecek bir aktördü.
Daeş’in lider pozisyonunun değişimi ve dönüşümü için de bir projenin yeniden hayata geçirilmesi de mümkündür.
Zira PKK lideri Apo aktörünü pasifize eden ABD, onun yerine Mahsun kod adlı teröristi pazarlaması ve Bağdadi’nin ölüm haberi tesadüf olmasa gerek.
Lübnan’daki gösteriler ve Iraktaki ayaklanmaların eşzamanlı olarak çıkması tesadüfle izah edilmeyecek kadar projenin ayakları hükmünde.
Rakka’dan kaçırılan(!) Daeşli teröristlerin Lübnan’a taşındığına dair istihbari bilgiler ortada.
Büyük bir planın sahaya yansıtılması an meselesi…
Halk tabanlı ayaklanmaların gölgesinde PKK’nın Suriye ordusuna entegrasyonunun sağlanacağı kuşkusu bende hakim.
Değilse, El Kaide liderini ikiz kuleler bahanesi ile katleden(!) Coni’nin nasıl olur da böyle bir terör örgütü liderini dünya kamuoyunda afişe etmeden öldürebilir?
Proje Ankara tarafından görülmüştür!
Binnur GÜNAY