HDP’nin adayı Kemal Kılıçdaroğlu sağına Pervin Buldan’ı, soluna Mithat Sancar’ı alarak; “Bu ülkede kavgayı bitireceğim” dedi.

Bir saniye Kemal Bey pardon; “Kavga” derken?

Yanınızdaki kişiler, “TSK sınır ötesinde katliam yapıyor” demiyor mu?

Dolayısıyla bir Türk-Kürt kavgası yok; millet birbiriyle gayet net istişare ediyor.

Bu durumda PKK ve TSK’yı mı kastettiniz?

Peki PKK (Partiya Karkeren Kürdistan) terör örgütü ve Türk Silahlı Kuvvetleri kavga mı ediyor?

“Terörle mücadelenin” ismi ne zamandan beri “Kavga” oldu?

HDP’nin esas talebi TSK’nın operasyonlarının durdurulması değil mi?

“İYİ PARTİ”

Meral Akşener bu mevzuya çoktan gözünü yumdu bile; ondan bir şey beklemeyin! Kızacak, kendisine HDP sorulduğunda, “Bizim değil, Kemal Bey’in meselesi” diyecek; ama oy pusulasında Pervin Buldan’la beraber “aynı adaya” mühür basacak!

“Erdoğan gitsin” diye bu durumu sürekli geçiştirecek!

Ancak İyi Parti’nin tabanındaki ciddi bir kesim bu duruma tepki gösterecektir. İyi Parti oylarının bir kısmı eriyecektir. Yavuz Ağıralioğlu kızsa da küsse de durum budur!

“Türk Silahlı Kuvvetleri katliam yapıyor” diyenlerle İyi Parti yönetimi “aynı adayı” destekleyecek!

Akşener; “HDP’yi PKK’nın yanında konumlandırıyoruz” diyordu!

Peki adayınız Kemal Kılıçdaroğlu’nu kimin yanında konumlandırıyorsunuz?

“ÇÖZÜM SÜRECİ”

HDP seçmeniyle yahut Kürt kardeşimle benim bir kavgam yok, sıkıntım yok; sıkıntı silahlı terör örgütüdür!

Birileri; “AK Parti çözüm süreci yapıp HDP’yle ittifak kurdu” diyor!

Yalan, yanlış ve bu bir algı yönetimi!

2014 çözüm sürecinde HDP ile “seçim ittifakı” yapılmadı; “PKK silah bıraksın” diye bir süreç işletildi!

AK Partili bir yönetici ile HDP’li bir yönetici “oy pusulasında” asla birleşmedi. Asla “aynı adaya” oy vermediler!

Çözüm sürecini HDP baltaladı!

“Kürtler ve kültür” adına hiçbir talepleri olmadı, sürekli PKK’yı daha çok palazlandırma derdine düştüler!

“Çözüm süreci yaptınız” diyenler “Öyleyse bizim ittifakımız normal” diyerek PKK’ya alan açılmasına göz yumuyor!

“CUMHURBAŞKANI AYNI ZAMANDA BAŞKOMUTAN’DIR”

HDP şu anda İyi Parti’den çok daha fazla biçimde Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekliyor!

İşi son hamleyle bitirme derdindeler!

Çünkü ülkenin Cumhurbaşkanı aynı zamanda Başkomutan oluyor!

Kendilerince orduların Başkomutanı’na “TSK’yı Kandil’den çek” diyecekler!

Tek talepleri bu; bakanlık falan istemiyorlar!

Bu tek talep kabul edilmişse destekleyecekler!

Şu anda Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır!

“Türk Silahlı Kuvvetleri katliam yapıyor, Kandil’den çekilmelidir” diyen HDP’nin desteklediği birisi Başkomutan olabilir mi?

AK Parti ve MHP bugüne kadar HDP ile hiçbir zaman seçim ittifakı kurmadı; ama siz kurdunuz!

“ÖCALAN VE TRT GERÇEĞİ”

“Osman Öcalan TRT’ye çıktı” deyip duruyorsunuz. TRT Kürdî’de; “PKK Kürtleri temsil edemez” dedi.

Niye TRT’ye çıktığını söylüyorsunuz da bu sözlerini aktarmıyorsunuz?

Zaten seçmen bu TRT olayını yanlış bulduğunu söyledi. Ama hangi HDP’li bugüne dek “PKK, Kürtleri temsil edemez” diyebildi!

Osman Öcalan TRT’ye çıktı da “PKK’ya özgürlük” mü dedi?

“Türkiye bölünsün” mü dedi?

“TSK operasyonları durdursun” mu dedi?

Pervin Buldan; “AKP-MHP iktidarı toplumun bugününü çalmıştır, yarınını tehdit etmektedir” diyerek aday çıkarmayacaklarını açıkladı.

Toplumun yarınını PKK tehdit etmiyor, ama Erdoğan ve Bahçeli tehdit ediyor; öyle mi?

“Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin iktidarı devam ederse biteriz” diyen PKK elebaşlarını sadece biz mi duyuyoruz?

Neden; “Kemal Kılıçdaroğlu iktidara gelirse biteriz” demiyorlar!

AK Parti’nin seçim stratejisi ülkeyi kalkındırma üzerine kurulu!

Tüm bu “seçim hengamesinde” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın baş gündemi deprem yaralarının sarılması!

“Türkiye’de adalet yok” diyenler sürekli Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’ya özgürlük istiyor!

İkisi serbest kalsa adalet gelmiş olacak! Başka hiçbir sorun kalmayacak! Vatandaşın adaleti umurlarında değil!

“SINIR ÖTESİ Mİ, SINIR İÇİ Mİ?”

Terörle mücadele devam edecek, ama mesele şu: Mücadele sınır ötesinde terörist kovalayıp yok ederek mi yoksa sınır içinde mi devam edecek?

Daha açık yazayım!

Kandil’de PKK elebaşlarını etkisiz hale getirmek için mücadele ediliyor. Şu anda teröristler Türkiye’den süpürüldü. Suriye ve Irak’ta bulunup yok ediliyorlar.

MİT ve TSK an itibariyle “Kendin bul, kendin yok et” konseptinde çalışıyor.

Eğer bu konsept değişirse siz PKK’yla yine Şırnak’ta, Hakkâri’de, Ankara’da, Sultan Ahmet Meydanı’nda çatışmak zorunda kalacaksınız!

Yine köylerde öğretmenler şehit edilecek! Bu mudur terörle mücadele?

Türkiye şimdi bir yol ayrımında!

Ya eski Türkiye yeniden tercih edilecek yahut dünyaya damga vurmak için yola devam edilecek!

Tercih milletindir!

“YARGILAYACAKLARMIŞ”

Türkiye’nin küresel bir güç olarak yoluna devam etmesini isteyen yerli ve millî duyarlılığa sahip kim varsa tehdit ediyorlar!

“15 Mayıs’ta ülkeyi terk edin yoksa sizi yargılayacağız” diyorlar.

“15 Mayıs’ta ülkeyi terk edin yoksa sizi yargılayacağız” diyorlar.

Gelecek Partisi Genel Merkez Sosyal Politikalar Komisyon Üyesi Hüseyin Ceyhan isimli şahıs sosyal medyadan bana mesaj atarak; “15 Mayıs’ta Avrupa uçuşları ful doluymuş, sen de bilet aldın mı?” diye yazıyor!

En basit örneği yazdım!

Yargılanmaktan korkan yok!

Ama siz bir yerlerden delil ve belge uydurup insanları suçlu pozisyona düşürecekseniz buna yargılama denmez; infaz denir!

İsterseniz boynumuza ilmek geçirip bizi boğabilirsiniz yahut kafatasımızdan şarap içebilirsiniz!

Siz bu zulümleri yapmaktan korkmayabilirsiniz!

Biz de sizden korkmuyoruz!

Bu vatan için ölmek gerekirse Allah rızası için ölmek şereftir!

“Yatakta basıp şafakta asacağız” diyen namertlere karşı Allah bizi güçlü kılsın!

Ben bu dünyaya sizden korkmaya gelmedim!

Ben bu dünyaya sizin karşınızda diz çöktükten sonra tekrar ahirete gitmek için gelmedim!

Biz ölmek için değil; yaşamak ve yaşatmak için mücadele ediyoruz!

Üzerinde beş vakit ezan okunan bu topraklar dünyanın en müreffeh devleti olana kadar ve sonrasında tüm sömürülen halklar dirilene kadar mücadeleye devam!

Allah yâr ve yardımcımız olsun!

SON SÖZ: Bugün de dâhil olmak üzere 21 yıldır Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı oy oranını geçen lider olmadı! Hâlâ önde… Deprem nedeniyle sessiz, uhuletle ve suhuletle hareket ediyor. Önceliği vatandaşın ayağa kalkması… Muhalefet partileri ise kurdukları proje masasında “zafer havası” içinde birbirine makam ve mevki dağıtıyor!