Rus medyası Erdoğan’ın karizmasını çizebildi mi?

Okuduğunuz Yazı
Rus medyası Erdoğan’ın karizmasını çizebildi mi?

İçerik

Rus medyasının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı zayıf görmek, göstermek istemesi anlaşılmaz değil. Ruslar da kendilerini en az ABD kadar “süper güç” olarak görüyor. Putin’i de bu gücün lideri. Ancak Erdoğan, Rusya ve Putin’e rağmen Suriye’de Esed’i ezdi geçti. Sonra da ateşkesi Rusya ve Putin’e kabul ettirdi. Kabul edelim ki Ruslar bu durumu hâlâ hazmetmiş değil.

Türkiye’nin Rusya’ya, Erdoğan’ın da Putin’e borçluymuş gibi davranmasını bekliyorlar. Sanki Erdoğan, Rusya ve ABD’ye rağmen Suriye’ye girip PKK/YPG’yi, DEAŞ ve Esed’i ezmemiş gibi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ve Rusya’ya rağmen savaşı göze alıp Suriye ve Irak’a girdiği için bugün Türkiye hâlâ tek parça halinde varlığını sürdürüyor.

İşte bu gerçeği sindiremedikleri için görüntü oyunlarına başvuruyorlar. Rus medyasının, Erdoğan ve Putin zirvesinin kamera görüntüleriyle oynayarak Erdoğan’ın karizmasını çizmeye çalışması öncelikle bir zayıflık göstergesidir. Erdoğan gerçekten güçsüz ve karizması çizilen bir lider olsaydı, inanın bu görüntü oyunlarına, kamera numaralarına hiç gerek kalmazdı. Rus medyasının Erdoğan’ı güçsüz gösterme gayreti, Suriye’de güçlü bir irade ortaya koyan ve Rusya’yı bu anlamda ezen, rencide eden Erdoğan’dan duydukları rahatsızlığı yansıtır en fazla.

Erdoğan, güçlü bir lider olarak ağırlığını ortaya koyduğu için onu zayıf göstermeye çalışıyorlar; gerçekten zayıf, aciz olan birini kimse zayıf göstermek için uğraşmaz. Rus müesses nizami, Erdoğan’ın bir hafta içinde Suriye ordusunu yerle bir etmesini ve Rus savunma sistemlerini havaya uçurmasını sindirememiş durumda. Erdoğan’ın karizmasını çizme çabalarını, Rusların rencide olan egolarını tamir etme, onarma isteğiyle açıklayabiliriz.

Batı güçsüz Türkiye, CHP de güçsüz Erdoğan görmek istiyor. Türkiye, Batı karşısında güçlendikçe hınçlarını, öfkelerini, nefretlerini daha çok Erdoğan’a yansıtıyorlar. Çünkü bu güçlenmenin lideri Erdoğan! Kemal Kılıçdaroğlu’nun başını çektiği siyasi cepheye dikkat edin, ağızlarını her açtıklarında Erdoğan’ın kişiliğinde yara açmaya çalıştıklarını göreceksiniz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bütün siyasi faaliyeti bu sıralar neredeyse Erdoğan’ı “küçük” ve “güçsüz” gösterme üzerine odaklanmış durumda. Erdoğan’ı aslında güçlü görmeye dayanamıyorlar. Ve bu güçlü lideri, Erdoğan’ı biraz olsun güçsüz kılmak için de her gün ayrı birini sahaya sürüp, ayrı bir parti kuruyorlar.

Erdoğan’ı güçsüz, aciz, sıkışmış, yıkılmış görmek ve göstermek istemelerini artık anlıyoruz. Batı güçlenmiş bir Türkiye görmek istemiyor; Batı’nın içerideki siyasi uzantılarının sözcüsü konumundaki CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu da güçlü Erdoğan’a tahammül edemiyor. Her gün başka bir iftirayla, karalamayla Erdoğan’ın kişiliğini karalamaya çalışıyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkanlığa geldiği son 10 yıldır Erdoğan’ın karizmasını çizmek için debelenip durdu. Erdoğan’a kara çalmak için atmadık iftira, yalan bırakmadı. Ancak gerçeği lafla değiştirmek mümkün değil. Erdoğan’ın kişiliğine bu kadar çok saldırı yapılması onun güçlü bir kişiliğe sahip lider olmasından kaynaklanıyor, güçsüz ya da zayıf olmasından değil. Bu gerçeği millet biliyor, darısı CHP ve ‘AKP’lilerin başına.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Kurtuluş TAYİZ