Rusya, Libya ve mantık hakkında

Okuduğunuz Yazı
Rusya, Libya ve mantık hakkında

İçerik

Elbette Rusya Federasyonu haber alma örgütlerinin elindeki bilgileri bilmiyoruz. Bu bilgileri Federasyonun hangi kurumunun nasıl değerlendirdiğini de bilmiyoruz. Sadece görünürde attıkları adımları, duyduğumuz açıklamaları değerlendiriyoruz. Öyle de olsa, başka türlü de olsa, ortada mantık diye bir şey var; Rusya’nın olduğunu varsayabileceğimiz çıkarları var. Hepsini bir araya getirdiğiniz zaman Putin’in Libya siyasetinin ülkesinin çıkarlarına ve Orta Doğu’nun uzun vadeli bir istikrara kavuşmasına uygun olmadığı sonucuna varmak zor değil.
ABD ve Avrupalı ortaklarının, önce icat ettikleri Arap Baharı senaryosu ile parçaladıkları, sonra tayin ettikleri oyuncularla geliştirdikleri iç savaş kurgusu, bugün nerede ise “İki Libya” olgusuyla sona ermek üzere. Aslında “üzereydi”, çünkü Türkiye tek başına bu oyunu bozdu. BM’nin tanıdığı taraf olan Ulusal Mutabakat Hükumeti, Türkiye’nin istihbarat ve lojistik desteği sayesinde, isyancı General Halife Hafter’e karşı mutlak bir mağlubiyetten kurtulmuş oldu. Türkiye bu desteği, BM’nin ateşkes çağrısındaki kuralları ihlal etmeden sağlıyor. Libya’nın meşru yönetimi, UMH Başbakanı Mustafa es-Serrac’ın Türkiye ile imzaladığı münhasır ekonomik bölgeleri birleştirme anlaşması, iki ülkeye geniş kapsamlı iş birliği imkânı veriyor.

Bu anlaşma Fransa, İsrail, Mısır ve Yunanistan’ın bölgedeki diğer bütün ülkeleri ve Filistin halkını saf dışı bırakarak Doğu Akdeniz’de gaz ve petrol aramalarını da imkânsız kılmış oldu. İsrail bu konsorsiyumdan tümüyle çekilmedi ise de başka seçeneklere açık olduğunu açıkladı; ABD ise Hafter’i derhal silah bırakmaya çağırdı. Bu anlaşmanın yürümesi için tek çarenin Hafter’in UMH’i yenerek, Türkiye ile anlaşmayı iptal etmesinden başka çare kalmadı. Nitekim Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Yunanistan ve Mısır’ı, Hafter’i desteklemeye kışkırtırken, kendi de aklınca Türkiye’yi uluslararası platformda sıkıştırmaya çalışıyor. Fransa’nın Total petrol şirketi yoluyla Doğu Akdeniz gaz ve petrolünden umduğu 200 milyar Euro’yu kazanmasının başka yolu yok: Yunan ve Mısır askerlerini Libya ve/veya Türkiye savaşına sokmak!

Şimdi siz Rusya’nın lideri olsaydınız, bu durumda ne yapardınız? Doğu Akdeniz pastasından tek dilimlik bile umudunuz yok ise, İsrail ve ABD, Fransa’nın macerasına sırtlarını dönmüş iseler, size ABD ambargolarına göğüs gererek, sizden 2,5 milyar nakit dolarla S400’leri alan, size Suriye’de İran ile birlikte uluslararası oyuncu sıfatı kazandırmış olan Türkiye’yi bırakıp da Hafter kampında yer alır mıydınız?

Putin’in önünde Hafter’den-kurtulmasını sağlayacak çok sayıda yol var. Bu yolların hemen hepsi ona bugün izlediği maddi açıdan bir getirisi olmayan siyasetin aksine, para da kazandırabilir. BAE’nin özel Rus güvenlik şirketine verdiği üç beş kuruş, bu gelirin yanında devede kulak gibi kalacaktır.

Rusya kendi yöntemiyle Doğu Akdeniz’den gaz çıkmasını önlemek istiyorsa, onun yolu da Libya’yı ateşe atmak olmasa gerek. Bu da biraz olsun mantık gerektiriyor.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hakkı ÖCAL