Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu: “Şehir hastanelerinde hasta garantisi diye bir şey yok”

Okuduğunuz Yazı
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu: “Şehir hastanelerinde hasta garantisi diye bir şey yok”

İçerik

Sağlık Bakanı Prof.Dr. Kemal Memişoğlu ile makamında baş başa sohbet ettik.

Her ne kadar uzun yıllar İstanbul’da sağlığın farklı kademelerinde yönetici olarak çalışsa da Ankara’ya yabancı değil, 1990’da Hacettepe Tıp’ı bitirmiş. Kendisi genel cerrah… Rizeli…

Sayın Memişoğlu ile Aile Sağlığı Merkezleri’nden sağlık çalışanlarına, hastanelerden yeni uygulamalara pek çok mevzuyu konuştuk.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu: “Şehir hastanelerinde hasta garantisi diye bir şey yok” - Resim : 1

Gündemde Suriye olunca; “Siz de Şam’a gidecek misiniz?” diye sordum.

Gideceğini belirterek; “Suriye’de yeni yönetimin Sağlık Bakanı Mahir Şara ile konuştum. Türkiye olarak her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu kendisine ifade ettim. Bize, ‘Suriyelilere sahip çıktığınız için ve kardeşlik gösterdiğiniz için teşekkür ediyorum’ dedi. Suriye’ye Bakanlık olarak heyetimizi de önden gönderdik. Türkiye’nin sağlık alanındaki tecrübesini aktarmaya ve her türlü desteğe hazırız.” dedi.

Sağlık Bakanı Prof.Dr. Kemal Memişoğlu ile makamında baş başa sohbet ettik.

Her ne kadar uzun yıllar İstanbul’da sağlığın farklı kademelerinde yönetici olarak çalışsa da Ankara’ya yabancı değil, 1990’da Hacettepe Tıp’ı bitirmiş. Kendisi genel cerrah… Rizeli…

Sayın Memişoğlu ile Aile Sağlığı Merkezleri’nden sağlık çalışanlarına, hastanelerden yeni uygulamalara pek çok mevzuyu konuştuk.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu: “Şehir hastanelerinde hasta garantisi diye bir şey yok” - Resim : 1

Gündemde Suriye olunca; “Siz de Şam’a gidecek misiniz?” diye sordum.

Gideceğini belirterek; “Suriye’de yeni yönetimin Sağlık Bakanı Mahir Şara ile konuştum. Türkiye olarak her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu kendisine ifade ettim. Bize, ‘Suriyelilere sahip çıktığınız için ve kardeşlik gösterdiğiniz için teşekkür ediyorum’ dedi. Suriye’ye Bakanlık olarak heyetimizi de önden gönderdik. Türkiye’nin sağlık alanındaki tecrübesini aktarmaya ve her türlü desteğe hazırız.” dedi.

Bakan Memişoğlu, “1.000 Aile Sağlığı Merkezi” daha yapacaklarını söyledi. Doğrusu, en ufak bir şikâyette aile hekimine müracaat etmeden doğrudan eğitim araştırma hastanesinin yolunu tutmak bana da pek makul gelmiyor.

Ekranlarda sıkça işittiğimiz, “Şehir Hastaneleri’nde hasta garantisi” konusunu bir de Bakan Bey’den dinledim.

“Hacı Bey, böyle bir garanti yok” dedi ve ekledi “Bu hastaneler bizim hastanelerimiz, bu hastaneleri biz işletiyoruz. Şehir hastanelerimizin bulunduğu illerde nitelikli ameliyatların yüzde 44’ünü ve muayenelerin yüzde 24’ünü şehir hastanelerinde sunuyoruz. Biz hastaneleri yapanlardan hizmet de alıyoruz. Ama birileri bunu ‘hasta garantisi’ diye sunarak kamuoyunu yanıltıyorlar.” şeklinde konuştu.

Bu arada Bakan Memişoğlu, sağlık hizmetlerinde dünyada çok özellikli operasyonların Türkiye’de başarıyla gerçekleştirildiğini anlattı. Karaciğer naklinde Türkiye’nin dünyada ilk 5’te, böbrek naklinde dünyada 1’inci, organ naklinde ilk 10’da olduğunu vurguladı.

 “Yenidoğan çetesini” de konuştuk ama yargı süreci devam ettiği için detaylara girmeyeceğim. Ancak Bakan Bey’in sürece hâkim olduğunu ve davayı yakından takip ettiğini gördüm.

Bakan Memişoğlu; “Dünyanın en iyi sağlık hizmetini verirken tek üzüntüm bu ‘İnsanlıktan nasibini almamışlar çetesi’ yüzünden fedakârca ve cansiperane çalışan 1,5 milyonluk sağlık çalışanlarımıza haksızlık yapılmasıdır.  Eğer biz bu durumu bizzat adli sürece taşımasaydık ve sıkı bir şekilde takip etmeseydik şu anda bu çete bulunamayacak ve bu hadise konuşulmayacaktı.” dedi.

Bu arada şu tespiti yapmam gerekiyor: Suç örgütüne yolsuzluk operasyonu yapıldıktan, sağlık bakanlığı suç örgütü ile bebek ölümleri arasında illiyet bağı kurduktan, iddianame yayınlandıktan ve tapeler ortalığa saçıldıktan sonra bazı muhalefet milletvekilleri, sanki bu süreci kendileri ortaya çıkartmışlar gibi ekran ekran dolaşıyorlar.

Bununla da yetinmeyip operasyonu başlatan ve suç örgütünü çökerten kamu görevlilerini suçluyorlar. Bunu yaparken de tüm sağlık çalışanlarını zan altında bırakmaktan ve hasta-hekim ilişkisinde güveni zedelemekten de zerre çekinmiyorlar.

SON SÖZ: Yazımızı, şiirlerinde Muhibbi adını kullanan Kanuni Sultan Süleyman’ın 500 sene evvel yazdığı beytiyle bitirelim: “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi”

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hacı YAKIŞIKLI