SAVAŞ DEĞİL TERÖR OPERASYONU

Okuduğunuz Yazı
SAVAŞ DEĞİL TERÖR OPERASYONU

İçerik

“Zeytin Dalı Harekatı” başarıyla devam ediyor. Mehmetçik ve ÖSO güçleri bölgeyi adım adım terörden temizlerken destan yazıyor adeta. Sivillerin burnu bile kanamadan cerrah titizliğiyle teröristlerin etkisiz hale getirilmesinin dünyada örneği yok.

Yapılan mücadelenin “Afrin Operasyonu” ya da “Zeytin Dalı Harekatı” olarak adlandırılmasına rağmen bazı çevrelerin bu operasyonu “savaş” diye tanımlaması iyi niyetten uzak bir yaklaşım. Zira şartları savaştan bile daha ağır olsa da Afrin’ de yürütülen bir terör operasyonudur. Ama ısrarla bu operasyona “savaş” diyen güçlerin amacının terör örgütünü devletleştirmek olduğunu anlamak zor değil.

Operasyon başladıktan hemen sonra HDP’ nin resmi twitter hesabından paylaştığı “ Afrin’ e saldırı Kürt düşmanlığıdır. Afrin’ de savaşa hayır” paylaşımının altında yatan niyet de budur.
Keza Türk Tabipler Birliği’nin Afrin Operasyonu ile ilgili “savaş bir halk sağlığı sorunudur” diyen skandal paylaşımında da hep bu kirli algının ipuçlarını görürüz.

Yine kendilerini aydın olarak tanımlayan karanlık zihniyetlilerin de Afrin’ de sürdürülen terör operasyonunu “savaş “ olarak niteleyip devlete derhal savaşı durdurma çağrısı yapmalarını da bu bakış açısıyla değerlendirmek gerekir. Dışarıdan tamam da, içimizden de bu söyleme daha doğrusu teröre destek verenlerin olması ülkece yaşadığımız her sıkıntının altında bu kirli zihniyetin olduğunu göstermesi bakımından önemli.

Barış maskeli terör sevicileri…
Söylediğimiz gibi şarları ağır bir operasyon yürütülüyor. Yedi düvele karşı bir mücadele veriyoruz Afrin’ de. Terör örgütü saflarında yabancı teröristlerin sayısının oldukça fazla olması karşımızda Türkiye düşmanı bir Uluslararası cephenin varlığına işaret ediyor. Kesin sayı bilinmemekle birlikte 29 Ülkeden 700 e yakın lejyoner teröristin YPG saflarında faaliyet göstermesi bu görüşü destekleyen en büyük kanıt.

Etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısının her geçen gün artması Türkiye’nin operasyonel gücünü göstermesi bakımından eşsiz. Ama içimizi acıtan yüreğimize ateş düşüren şehit haberleri de verdiğimiz mücadelenin bir parçası.

Devletin bekasını korumanın bedelini canıyla ödeyen Mehmetçiklerimizin acısını derinden yaşıyoruz. Millet ailesinin gencecik evlatlarını kaybetmenin acısını tarif etmek zor. Allah mekanlarını Cennet eylesin.
Ancak şehitler üstünden yürütülmek istenen alçakça bir algı operasyonunun da farkındayız.

Şehit ailelerinin hepimizin göğsünü kabartan vakur duruşlarını anlatmaya kelimeler yetmez.
Oğlunu toprağa verirken “ Tek isteğimiz hainlerin topraklarımızdan sökülüp atılması. Şehidim vatana feda olsun” diyen Şehit Astsubay Üstçavuş Musa Özalkan’ ın annesi Hatice Özalkan’ ın bu sözleri karşısında hangi güç durabilir?

Ama siyasi kimlikleri farklı olsa da Afrin harekatı ile ilgili kara propaganda yapanların kirli ve zehirli dilleri, teröristlerin kurşunuyla aynı etkiyi sahip.
Ülkeyi yönetmeye aday olan bir partinin “Afrin operasyonu ve YPG/PYD konusunda söylemlerini unutmak mümkün mü?

Devletin bekasına en büyük tehdit olan terör konusunda milli bir duruş sergileyememenin izahı var mıdır?
Gelin fazla detaya girmeden hafızamızı yoklayalım. Ne demişler ne söylemişler yorum katmadan hatırlayalım.

Kılıçdaroğlu’ nun “Hava desteği olmadan girilecek bir Afrin büyük maliyetlere yol açar” öngörüsüzlüğü ve sonrasında “Afrin kent merkezine girilmemeli” önerisi…
İzmir milletvekil Selin Sayek Böke’ nin ısrarla sorulmasına rağmen “PYD” ye terör örgütü diyememesi…

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’ nun da tıpkı Böke gibi, YPG/PYD ye terör örgütü demeye dilinin varmaması!
CHP Genel Başkan yardımcısı Tuncay Özkan’ ın Afrin operasyonunu “gereksiz” olarak nitelemesi…
CHP’ li Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’ un “Afrin operasyonunu onaylamıyorum, doğru bulmuyorum” çıkışı…

Sezgin Tanrıkulu’ nun “PYD bir terör örgütü değil” deyip “savaşa hayır” tweeti atması…
CHP Kilis İl Başkanı Mehmet Akif Perker’ in New York Times gazetesine verdiği röportajda “ Afrin’ e yapılacak operasyona karşı olduklarını” söylemesi…
Bir diğer Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz’ ın “ÖSO kimdir ya, kimdir bu çapulcu sürüsü, kimdir bu it sürüsü” tanımlaması…
CHP Mersin milletvekili Aytuğ Atıcı’nın “ Afrin operasyonunu “işgal” olarak nitelendirip yanlış bulması…

Nasıl da yaralayıcı, kırıcı, incitici, içimizi yakan sözler, yorumlar, değerlendirmeler. Bu millet hak ediyor mu bu durumu sizce?
Bu söylemlerden sadece bizim değil, Afrin Operasyonunu gönülden destekleyen vatansever CHP ‘lilerin de rahatsız olup, yüzlerinin kızarmaması mümkün mü?

Ama gerek Afrin Operasyonu, gerekse şehitler üstünden siyaset yapacak kadar alçalanların kirli propagandalarının sonu gelmeyecek gibi.
Nitekim en son verdiğimiz 8 şehitle ilgili, “İyi” görünümlü “kötü”lerin adeta şehit sayısının fazla olmasından haz duyan sosyal medya paylaşımlarını milletçe not ettik. Twitter’ daki paylaşımında “ Şehit sayımızın 10 olduğu haberi geldi. Alınamayan cenazelerimizin de olduğunu öğrendim, yaralı sayımız çok! diyen” dedikodu ajansı muhabiri siyasetçinin, cümlesinin sonuna eklediği “ Allah Mehmetçiğimizi korusun mealindeki sözleri kötü niyetini örtemiyor ne yazık ki.

Moral ve motivasyonumuzu yıkmaya, birlik ve beraberlik kalemizde gedik açmaya yönelik bu paylaşımları yapmak kimsenin hakkı ve haddi değil.
Bazı Sosyal medya hesaplarının Afrin operasyonu üzerinden kirli bir propagandaya ve algı operasyonuna koçbaşı olmasına son günlerde sıkça rastlar olduk.
Daha TSK açıklama yapmadan, Devlet resmi olarak şehit ve yaralı sayısını vermeden sosyal medyada çarşaf çarşaf şehit listesi yayınlayanların hangi kirli amaca hizmet ettikleri tartışma götürmez.
Üstelik şehitlerin TC numaralarını, memleketlerini, bağlı olduğu birliği, ev adreslerini ve medeni durumlarını da yazacak kadar şahsiyetsizleşmelerini sineye çekemeyiz.

Düşünün ailelerinin daha yakınlarının şehit olduğundan haberi yok. Anne baba eş çocuk, yüreği ağzında, dualarla askerini korumaya çalışırken, akbaba kılıklı şarlatanların bu insanlara yaptığı kötülüğün inanın tarifi yok.

Bu sorumsuzların bizimle aynı cephede görünüyor olması da hepimizi rahatsız ediyor. Şehitlere Rahmet dilemeleri yaptıkları yanlışı asla affettirmez.
Sosyal medya üzerinden kara propagandaya cephane taşıyan hesapların sorumsuz paylaşımlarını masumane bir hareket olmadığını anlamak için uzman olmaya gerek yok. Ayrıca çatışmanın en sıcak anında bu bilgileri servis edenleri de unutmamak lazım.
Şüphesiz unutmamamız gereken başka şeyler de var.
İstedikleri kadar uğraşsalar da Afrin Operasyonuyla sımsıkı kenetlenen Anadolu insanının verdiği birlik ve beraberlik mesajı gurur verici.

Askerler için çeşit çeşit ev yemeği yapmak için adeta yemek seferberliği ilan eden anneler…
Kurban kesip, ayaklarına taş değmesin deyip dualarla kanını askerlerin alınlarına elleriyle süren Yörük anne…
Sabah erkenden demlediği çayı askerlere servis yapan dede…

Gümüşhacıköy’den “yarım elma gönül alma” diyerek kamyonet dolusu elmanın sınıra gönderilmesi…
88 yaşındaki Denizli’ li dedenin “yazın beni de askere” deyip askerlik şubesine başvurması…
Şiirler yazıp askerlere moral olsun diye yollayan minikler…

Ve daha yazamadığımız yüzlerce, binlerce insanın Mehmetçiğe destek olmak için birbirleriyle yarışması…
Ülkenin başına, terörle, darbeyle, kaosla çorap örmek isteyenlerin kirli oyununu, 78 yaşındaki Düzce’ li Kevser ninenin, Mehmetçiğin ayakları üşümesin Vatanımıza Allah bir keder vermesin diyerek ördüğü çoraplar bozar.

Evet çizilmek istenen karamsar tabloyu bir fırçada değiştirip gelecek için umut aşılayan güzel yurdumun güzel insanları var olduğu müddetçe hiçbir güç yıkamaz bizi.
Tahsin Yıldız
 

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Tahsin YILDIZ