Seçim hukuku 1946’da takılı mı kalsaydı?

Okuduğunuz Yazı
Seçim hukuku 1946’da takılı mı kalsaydı?

İçerik

Tarih; 21 Temmuz 1946.

Türkiye genel seçimlere gitmiş ve açık oy gizli tasnif (sayım) usulüne göre seçimler gerçekleştirilmişti. CHP’li olan devlet görevlilerinden oluşan sandık kurulu önünde ve jandarma nezaretinde seçmenler oylarını açık olarak kullanmışlar; sayım da kapalı kapılar ardında gerçekleştirilmişti. Neticede CHP 395, DP 66 ve bağımsızlar da 4 milletvekilliği kazanmıştı.

CHP’ye kalsa demokrasi ve seçim hukuku işte bu yüz karası tabloda takılı kalmalıydı. Böylelikle Türkiye hep “baharı” yaşamış olacaktı(!). Yani Türkiye’de bahar hep elitlere gelirken aynı mevsimde halk, kışı yaşamaya devam edecekti. Elbette öyle kalmadı. Halkımız hakkını sandıkta bu elitlerden söke söke aldı ve bir demokrasi geleneğini oluşturdu.

Şimdi aynı zihniyet “bir şekilde” İstanbul seçimlerinde elde etmiş olduğu üstünlüğü, ne kadar şaibe olursa olsun herkesin kabul etmesini istiyor.

Siyasetçiler konuşmasın!

Hukuk sussun!

YSK usulsüzlükleri görmezden gelsin!

Halkoyuna sahip çıkmasın!

AK Parti usulsüzlüğe boyun eğsin. Hukuk mücadelesi yapmasın!

CHP tencere-tava çalarak, günlerdir YSK’yı tehdit ederek, medyada kalemşorlarını ve sözde hukukçularını konuşturarak tüm Türkiye’yi etki altına almaya çalıştı ama muvaffak olamadı.

“Nasıl olduysa oldu işte, biz kazandık, bizim oldu(!)” anlayışı asla kabul edilemez. Burası muz cumhuriyeti değil! Burası köklü devlet geleneği olan, adaletin ve hoşgörünün tarihini yazmış bir coğrafya. O nedenle “Zulüm 1453’te başladı” lafına atıf yaparak “mücadele tarihleri”ni 15. yüzyılda başlatanlara karşı dik duracağız… Ve durduk da, şükürler olsun.

İstanbul ki; payitahttır, İstanbul ki; sevdamızdır, İstanbul ki; tüm ümmetin yönünü döndüğü bir inci tanesidir.

İstanbul seçimleri üzerindeki şaibenin ortadan kaldırılması için hak mücadelesinde bulunan, vatandaşının oyuna sahip çıkan AK Partilileri ve Cumhur İttifakı temsilcilerini bir vatandaş olarak tebrik ederim. Adaletin tecelli etmesi için bilgi-belge çalışmasından, yapılan girişimlere, sürecin yönetilmesindeki siyasi iletişime kadar tüm alanlarda emek verenleri alkışlıyorum.

Seçim hukuku işletilirken CHP’nin tehditlerine, medyada çekilen algı operasyonlarına, kaba siyasi söylemlere aldırış etmeden hukukun tecellisi için, demokrasi geleneğimizin yükselerek yoluna devam etmesi yolunda son kararını veren YSK üyelerini yine bir vatandaş olarak kutluyorum. Adalet şuna-buna bakmadan, ilke ve prensiplerden ayrılmadan yürüyen hukukçular omuzunda yükselecektir.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%