Sevgili Markar, Erdoğan ve “ışıkçı” Yargıç

Okuduğunuz Yazı
Sevgili Markar, Erdoğan ve “ışıkçı” Yargıç

İçerik

Markar Esayan’ı genç yaşında kaybettik. Ailesi gibi biz arkadaşları da buna inanmakta hayli zorlandık. Genç ve hayat doluydu. Bu acıyı, üzüntüyü tarif etmek gerçekten zor.

Markar iyi bir gazeteci, iyi bir yazar ve bu ülkenin en donanımlı entelektüellerinden biriydi. Ama her şeyden önce Markar sevgi dolu güzel bir insandı. İnsanların dertleriyle dertlenen, üzülen, mütevazı, dünya iyisi biriydi. Arkasından dökülen gözyaşlarına ve sevgi seline bakınca bunu bir kez daha anladım.

Gazeteciliği, yazarlığı ve siyasetçi kimliğiyle Markar Esayan, bu ülkenin tarihine adını yazdırmayı başardı. Markar’ı unutmayacağız, onu çok özleyeceğiz. Allah gani gani rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.

ERDOĞAN’IN ŞIRNAK MESAJI

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şırnak’ta verdiği mesajlar son derece önemliydi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Şırnak’ta terörü bitiren, darbecileri tasfiye eden, devletin ve milletin birliğini sağlamış bir lider olarak konuştu.

Muhatapları şu sözlere tekrar tekrar kulak vermeli:

“Türkiye’nin geleceğinde terör örgütlerine yer olmadığı gibi darbe heveslisi yapılara da yer yoktur.”

“Milletten yetki almayan hiçbir gücün millet iradesine el uzatmasına asla müsaade etmeyiz.” “Sırtını millet iradesi dışında güç odaklarına yaslayanlar, silahı hak arama aracı görenler, dün olduğu gibi bugün de kaybetmeye mahkumdur.”

“Şiddetle ülkemizin önünü kesme girişimleri nasıl başarısız olmuşsa yurtdışı patentli senaryolarla iktidara gelme planları da boşa çıkmıştır.” Bu mesajın muhatapları sadece terör örgütü PKK, onun siyasi uzantısı HDP değil, FETÖ ve CHP’dir de aynı zamanda.

IŞIKÇI YARGIÇ VE BÜYÜK TEHLİKE

“Işıklar yanıyor” mesajıyla milli iradeyi tehdit eden Anayasa Mahkemesi üyesi Engin Yıldırım’ın kamuoyu tepkisini hiçe sayarak istifaya yanaşmaması demokrasimiz açısından çok ciddi bir sorun ve tehlike arz etmektedir.

Elbette Yıldırım, Yüce Mahkeme’den yüz bulmasa istifa etmek zorunda kalırdı. Ve demek ki Yüce Mahkeme, milli iradeyi aleni bir şekilde tehdit eden üyesinin istifasını gerekli görmüyor ve bu durumu hoş karşılıyor.

Dikkat edelim, işin asıl tehlikeli yanı burası. Kamuoyu, bu işin peşini bırakırsa yarın çok daha büyük bir problemle karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz olur. Bu geçiştirilecek bir gaf değil; Yüce Mahkeme’nin bunun farkında olmaması sanırım en büyük sorunumuz.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
100%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Kurtuluş TAYİZ