SİBER SPEKÜLATÖRLER KİM?

Ekonomik saldırının farklı bir ayağını oluşturan bankacılık sektörü ya da Ekonomik istikrarı bozmaya ve itibarsızlaştırma ayağı da diyebileceğimiz siber bir hamle geldi.

Devlet bankası algısı ve bankaların güvenlik duvarının aşılması hadisesi elbette sıradan bir hamle değildi.
Konuya dair gece elime gelen bilgileri değerlendirdiğimde oldukça kapsamlı bir proje ve kumaşın olacağına dair sonuçlara ulaşmıştım.

Coni’nin Halk Bankası ve Reza Zarrab dosyası üzerinden daha komplike bir saldırıyı hesap edeceğine dair işaretler vardı. Sosyal tabanlı bir provokasyonun en etkili silahı para kullanılacaktı.

17 -25 Aralık ekonomik çökertme hamlesinin hedefindeki halkın baskın kullanılması tesadüf olamazdı elbette.
Öyle de oldu…

Döviz kuru üzerinden elde edilecek haksız kazanç ya da bir diğer algıyla “içi boşaltılan banka” imajının doğuracağı toplumsal etki hesap edilecekti.
Dün geceki Halkbank operasyonunun dış basında ve özellikle CHP kanadında büyük ses getirmesi de sıradan bir durum değildi.

Hatta sosyal medya üzerinden harekete geçen aynı eller farklı mesajlarla kamuoyunu yönlendirecek girişimlerin içinde görülecektir.

Elbette bu operasyonun içeride de aktörleri var.
17-25 Aralık gibi bir operasyon yemiş bir devlet bankasının itibarının böyle bir hamle ile düşürülmesine sebep teşkil edecek dahiliyetleri var mı bilinmez…

Gerçek olan şu ki, o “yarım saatlik” “hacker” gerekçesi arka planından nemalanmak meselesi değil.
Bunun zincirleme olarak farklı düzlemlerle destekleneceği kendini belli etti.

Bürokratik ve bankacı etiketli teröristlerin hedefinde toplumsal infialleri tetikleyecek materyaller olduğu belli oldu.

Hükümet kanadına yakın bürokratlar üzerine açılmış sahte hesaplar ve gerçek hesaplar üzerinde spekülatif işlemlerin olduğu iddia ediliyor.

Konu çok önemli.
Provokasyonun sorumluları vatana ihanet suçuyla yargılanmalı ve hesap vermelidir.