Şırnak rektörü Alkış’a tüm iddiaları sordum
Şırnak Üniversitesi Rektörü Abdurrahim Alkış’la ilgili iddialar birkaç haftadır dikkatimi çekiyordu.
Rektörün kardeşinin; “Dost düşman görsün. Torpille üniversitede işe girdim. Bana özel ilan hazırladılar. Rektör abim sayesinde” minvalinde paylaşımlar yaptığı iddiası bana inandırıcı gelmedi.
Ben bugüne dek bunu alenen söyleyeni görmedim, siz gördünüz mü bilmiyorum?
Rektör Alkış’ın yayınladığı iddia edilen; “Benim mutlak irademe karşı başkaldıran üniversitemizdeki zavallı ve beyinsiz bir güruhun…” sözleri ve bir de bunu sosyal medya hesabından açıkça yayınladığı iddiası da hayatın olağan akışına ters görünüyordu.
Ancak özellikle sosyal medyada birçok sitenin ısrarlı yayınlarının devam ettiğini gördüm.
Haberin öznesi olan kişiye hiçbir cevap hakkı tanımadan ve gerçekliği belli olmayan birkaç sosyal medya ekran görüntüsü üzerinden yayınlar yapıldığını fark ettim.
Ben de Şırnak Üniversitesi Rektörü Abdurrahim Alkış’ı aradım, merak edilenleri ve iddiaları kendisine sordum.
İşte sorularım ve Rektör Alkış’ın cevapları:
“ADIMA AÇILAN SAHTE HESAPLARDAN PAYLAŞIMLAR YAPILIYOR”
SORU: “Şahsınız adına herhangi bir sosyal medya hesabınız var mı? İddia edilen mesajların yer aldığı Facebook hesapları sizin mi, yoksa adınıza açılmış sahte hesaplar mı?”
Sosyal medya hesabım var elbette, facebook ve “X” hesaplarımı aktif olarak kullanmaktayım. İddia edilen mesajların paylaşıldığı facebook hesabı bana ait değildir, mevcut hesabımda yaklaşık 5000 kişi bulunmaktadır, beni takip edenler böyle bir paylaşım yapmadığımı bilirler. Sosyal medya hesaplarında bana aitmiş gibi gösterilen mesajların içeriği tamamen sahtedir, hiçbir cümlesi bana ait değildir. Şırnak Üniversitesi rektörü olarak atanmamla beraber benzeri sahte WhatsApp, facebook vb. hesaplardan adıma çok sayıda farklı iddialar ortaya atılmış fakat bu iddialarla ilgili paylaşımlar adli merciler tarafından incelenmiş, bu incelemeler neticesinde paylaşımların bana ait olmadığı ortaya konulmuştur.
SORU: “Tüm akademik ve idari personelime uyarımdır” başlığıyla yer alan ve “Benim mutlak irademe karşı başkaldıran üniversitemizdeki zavallı ve beyinsiz bir güruhun…” şeklinde ifadelerin olduğu açıklama size mi ait?”
Bu ifadeler tamamen başkaları tarafından düzenlenmiş uydurmalardan ibarettir. Böyle bir beyanatı facebook gibi bir hesap üzerinden paylaşmanın akıl ve mantık dışı olduğunu bilmek çok zor değildir. İlgili haberlerin yalan ve iftira olduğu apaçık ortadadır. Ayrıca hakaretvari konuşmak tabiatıma uygun düşmeyen bir özelliktir.
SORU: “Sizin mesajlarınızın yer aldığı iddia edilen sosyal medya hesaplarının kime ait olduğunu tespit ettiniz mi?”
Maalesef henüz bu sahte hesapların ve bu paylaşımların kime ait olduğunu tespit edemedik. Bunların bir kısmı yurt dışından da paylaşılabiliyor. Son günler çokça paylaşılan sahte paylaşımların üniversiteden uzaklaştırdığımız bir iki isim tarafından yapılması da muhtemeldir.
“İLAN ŞARTLARINA KARDEŞİM ZATEN UYMUYOR”
SORU: “Kardeşinizin nokta atışı bir ilanla personel olarak alınmak istediği doğru mu? Böyle bir ilan varsa kardeşinizin şartları gerçekten buna uyuyor mu?”
30 Kasım, 5 Aralık ve 10 Aralık’ta yayımlanan birkaç haberde kardeşimle ilgili sahte paylaşımlar yapıldı. Kardeşim bu haberlerin yalan olduğunu ve bu haberlerle ilgili suç duyurusunda bulunacağını söyledi ve gerekli girişimlerde bulundu. İdari personel kadroları ile ilgili çıktığımız ilanda alım yapacağımız 1 kişilik büro personeli alım şartında “lisans mezunu olmak” şartını koşmuşuz. Kardeşim ön lisans mezunu olması hasebiyle bu kadroya başvuramaz. Zaten bu ilana kendisinin bir başvurusu da bulunmuyor. İlanın neticesinde alımları yaptık, kazanan ismi sayfamızda ilan ettik.
“BENDEN ÖNCEKİ REKTÖRLERE DE İFTİRA ATILMIŞTI”
SORU: “Size iftira attığını düşündüğünüz kişi veya kişiler var mı?”
Evet bu konuda tahminlerimiz, şüphelendiğimiz kişiler var elbette. Üniversitemizde eskilerden kalma problemli isimler var tabi. Şantaj, tehdit, montaj, iftira ile iş gören birkaç ismi görevden uzaklaştırdık. Bu isimler bu tür kirli işlere sadece bizim dönemde başvurmadılar daha öncesinde de benzeri yalan ve iftira dolu haberleri bazı medya gruplarında yayımladılar. Şırnak Üniversitesi’nde benden önce rektörlük görevini ifa eden hocalarımız hakkında da benzeri iftira dolu haberler yapıldı. Bu durum bize şunu gösteriyor, burada bu sahtekarlıktan beslenen marjinal bir grup var ve hala etkin olabilme durumları söz konusu. Şantaj ve montajı geçim kaynağı olarak gören kişiler hâlâ mevcut.
“ŞIRNAK’IN HUZUR VE REFAHI BİRKAÇ YILDIR YÜKSELİŞTE”
SORU: “Siz Şırnak’ın bir evladısınız ve şimdi şehrinize rektör olarak hizmet ediyorsunuz. Neden hedef alınıyorsunuz?”
Şırnak pek çok yönlü olarak gelişmekte olan bir şehir. Şehirdeki huzur ve refahı birkaç yıldır düzenli bir şekilde yükselmekte. Şehrin gelişimiyle beraber Şırnak Üniversitesi de büyümekte ve gelişmektedir. Üniversitenin şehre çok ciddi katkılar sunduğu tüm hemşehrilerimizin kabulüdür, diyebilirim. Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği, Sondaj Teknolojisi, Ebelik, Hemşirelik vb. bölümleri üniversitemize kazandırmakla gençlerimize farklı iş alanlarında istihdam edilmelerinin önünü açtık. Üniversitemizin bünyesinde çok değerli laboratuvarlar açarak pek çok farklı alanda değerli analizlerin yapılabilmesini sağladık. Sahip olduğumuz modern kampüsümüzün gelişmiş imkanları sayesinde öğrencilerimiz gerçek bir üniversite ortamında öğrenimlerini gerçekleştirmelerini temin ettik. Eğitim-öğretim, araştırma-inceleme, toplumsal katkı alanlarında pek çok değerli başarılara imza attık. Bu nevi başarılarımızı görünce bizimle ilgili yapılan yanlış haberlere fazla da itibar etmedik. Fakat yeri geldiğinde cevap vermenin gerekliliğine inanıyoruz.
SORU: “Eklemek istedikleriniz var mı?”
Ülkemiz, şehirlerimiz, üniversitelerimiz pek çok farklı alanda değerli çalışmalara imza atmaktadır. Herkesin bu konuda üstüne düşeni fazlasıyla yapması gerektiğine inanıyoruz. Hep birlikte bu gelişmeleri kaydedip yaşarken dünya da hassas süreçlerden geçiyor ve biz de bunlardan etkilenebiliyoruz. Temennimiz daha güçlü ve daha müreffeh yarınlar.
SON SÖZ: Rektör Bey’in cevapları bu şekildeydi. Kardeşi için kadro açılmamış, başvuru olmamış. “Mutlak irademe uyun diye yayınladığım mesajım yok” diyor. “Var” diyenler şahitleri de alenen yazsınlar. Şırnak Üniversitesi Rektörü Abdurrahim Alkış ile sizin de okuduğunuz bu röportaj vesilesi ile ilk kez görüşmüş oldum. Gazetecilik her şeyden evvel, “haber yapılan kişiyi” arayarak cevap hakkına riayet etmektir. Şimdi iddia sahiplerinin ve haberi yayan internet sitelerinin alenen çıkarak “iddialarını somut şekilde” ispat etmeleri gerekir. Aksi takdirde “müfteri” pozisyonuna düşerler ve bu vebalin altından kalkamazlar.
