Siz AK Parti’siz Başkan Nedir Bilir misiniz?
Son zamanlarda Televizyon programlarında,
sosyal medyada, basılı medyada ve sohbet ortamlarında amansızca yürütülen
bir kara kampanyaya hepiniz şahit olmuşsunuzdur..
“Biz Reis için ölümüne mücadele veriyoruz, seviyoruz, destekliyoruz, desteklemeye de devam edeceğiz.
24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminde yine Reis’i destekleyip oy vereceğiz.
Ama milletvekili seçimlerinde oyumuzu AK Parti’ye vermeyeceğiz” diyorlar.
Gerekçe olarak da AK Parti’li Belediyelerden, Milletvekillerinden ve hatta Bakanlardan memnun olmadıklarını söylüyorlar..
Hatta İstanbul’un X Milletvekilinden memnun olmadığı için oy vermeyeceğini söyleyen seçmene sosyal medya aracılığıyla “O Milletvekili değişecek, bir daha aday olmayacak” dediğimizde,
“Onun yerine gelen onun gibidir” cevabını aldık.
Kara propagandanın ne kadar etkili yürütüldüğü,
Beyinlerde ne kadar şartlandırıldığını,
Algının nasıl işlediğini hayretlerle izledik….
Ve nihayet Reis halka hitaben yaptığı konuşmasında bu algıya dikkat çekmiş,
“Fitne” odaklarının yaydığını söyledi..
Ak Parti’li Belediyelerin son 16 yılda Marka Şehirler Marka Belediyeler haline getirdiğini genç seçmene anlatmak elbette zor olacak..
Ancak bu Belediyelerin nasıl canla başla çalıştıklarını görmek için toplumsal hafızanın tazelenmesi şarttır..
16 yıl öncesi Belediyelerin ve hizmet ettikleri şehirlerin ne halde olduklarını hatırlatmak,
16 yıl öncesi Türkiye’nin içinde bulunduğu vehamet ve sıkıntılardan kurtarmak için Bakanların ve dahi milletvekillerin canla başla nasıl çalışıp, ne hale getirdikleri her gün Televizyonlarda, Panellerde, konferanslarda, Sempozyumlarda, açık hava toplantılarında anlatılmalıdır..
Anlatılmalıdır ki fitnenin yaydığı bu algının önüne geçe bilsin…
Erdoğan’ın açık ara farkla Cumhurbaşkanı olarak yeniden seçileceğini muhalefet de çok iyi biliyor.
Muhalefetin bu seçim kampanyasında sığınacağı tek kale Milletvekili sayısını artırmak olacaktır.
Daha aday belirtilirken havlu atan muhalefet,
Cumhurbaşkanı olarak seçilecek olan Erdoğan’ı Külliyede yalnızlaştırmak, yetkisiz kılmak, kanunlar yerine kararnamelere mahkûm etmek için bu kara propagandayı yaymaktadır.
Peki AK Parti’siz bir Reis nedir bilir misiniz?
Savaşa giren bir komutanın askersiz savaşmasıdır,
Düşman saflarına dalan bir kahramanın silahsız olmasıdır,
Kolu kırılmış pehlivanın er meydanında güreşmesidir,
Ayağı kırılan atletin Dünya Atletizm Şampiyonasında koşmasıdır,
Sesi kısılmış hatibin halka hitabıdır,
Hasılı Külliye’de Yetkisizleştirilen BAŞKAN’dır…
Bugüne kadar meclis çoğunluğunun AK Parti’de olmadığını düşünelim bir an..
Amerika bir taraftan, DAİŞ’i, diğer taraftan YPG’yi silahlandırıp,
Sınırlarımızda yapmasını istediği eylemleri nasıl durdurabilirdik?
Meclis Afrin ve diğer sınır ötesi hareketler için Tezkere çıkarmamış olsaydı,
Bugün ABD’ye kafa tutabilir miydi Reis?
Reis’in arkasında milletin desteği ve TBMM gücü olmasaydı,Borç batağındaki Türkiye, IMF’nin borcunu ödeyip IMF’ye borç vermeyi teklif edebilir miydi?
Düne kadar “dokunulamaz” olan siyonizmin başına “one munite” restini çekebilir miydi?
5 devletin dünyayı parmağında oynattığı günleri ne çabuk unuttuk,
Arkasında Milletvekili gücü olmayan Reis “Dünya 5’ten Büyüktür” çıkışıyla dünya liderlerine özgüveni aşılayabilir miydi?
Daha geçenlerde ABD’nin şımarık Başkanı “Kudüs’ü İsrail’in Başkenti İlan Ediyorum” deyip uzun imzasını dünyanın gözüne sokmuşken,
Reis’in arkasında Meclis Desteği olmamış olsaydı, İslam İşbirliği Teşkilatı “Kudüs Filistin’in Başkentidir” gerçeğini haykırabilir miydi?
Ve hemen akabinde dünyayı yanına alarak BİRLEŞMİŞ MİLLETLER Oylamasında ABD’nin Sarı Şımarık Çocuğuna Ezici bir çoğunlukla Kırmızı Kart gösterebilir miydi?
Eğer Reis’in arkasında Meclisin Çoğunluk Gücü Olmamış Olsaydı,
Türkiye’yi “Hasta Adam” ilan eden Avrupa’yı HASTA edebilir miydi?
Bu algı
Reis’e gönül vermiş,
Reis’le yol yürüyen dava adamlarının zihnine uğramadan çürümelidir,
Aksi halde muhalefet ittifakının gayesine, amacına bilmeden hizmet etmiş olurlar..
Vesselam…