Son 10 günde ne oldu?

Okuduğunuz Yazı
Son 10 günde ne oldu?

İçerik

Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin gündemi oldukça yoğun.

Dışa dönük, üretken ve proaktif gündemin içinde kapsamlı çalışmalar var. Bir de her yapılanı kötü addedip, sürekli manipülatif ve suni bir gündemin peşinde koşan muhalif siyaset ve medya mevcut.

Son on gün baş döndürücü iç ve dış gelişmeler yaşandı. Bu gelişmeler Türkiye’nin bugününü ve geleceğini yansıtan özelliğe sahip. Ayrıca büyüyen Türkiye’nin önüne taş koyma potansiyeli olan tehditleri de bize anlatıyor.

Yorumla birlikte kısaca özetleyelim. Bakalım Türkiye nereye koşuyor? Türkiye’nin yabancı ülkelerde imajı nasıl? Türkiye’nin bir vizyonu var mı? Türkiye küresel sorunlarla baş edebiliyor mu? Türkiye’yi paçasından aşağı çeken suni gündemler ve ayak oyunları ne?

***

ERMENİ SÖYLEMİNE TEPKİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan hafta başında NATO’nun 2030 yılı vizyonunun belirleneceği zirveye katılmadan önce basın toplantısında ABD’ye mesajlar verdi.

Verilen mesajların en başına ABD’nin Ermeni söylemi getirilmişti. Erdoğan, zaten çok sorunlu bir ülke olarak ABD ile ilişkileri daha da işin içinden çıkılmaz hale getirmemek için görüşmede bu konuyu ele almadı fakat basın toplantısında Ermeni söyleminin kabul edilemez olduğunu söyledi ve Amerika’nın çıkışına tepkili olduğunu belirtti. Sayın Cumhurbaşkanı, kısaca “unutmadık, not ediyoruz” mealinde konuştu.

TERÖRLE MÜCADELEDEKİ KARARLILIK

ABD Başkanı Biden ile görüşmede daha güncel ve öncelikli bir konu öne çıkarıldı. Toplantıda İletişim Başkanlığı’nın hazırlamış olduğu Türkiye’nin terörle mücadelesini anlatan kitapçık, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önünde duruyordu. Objektiflere yansıyan ve gazetecilerin merak ettiği o kitapçık toplantı sonrası Biden’a hediye edildi. Türkiye PKK, FETÖ ve DEAŞ ile aynı ölçüde mücadele ederken, bu söylemi yansıtan kitapçıkla ABD’ye bir anlamda ders verdi. Türkiye iddiasını, faaliyetlerini ve başarısını ortaya koydu.

S-400’DEN GERİ ADIM YOK

ABD’nin ısrarla gündemde tuttuğu S-400 söylemi, Türkiye için bir şey ifade etmiyor.

Bazı Batı tutkunu monşerler, görüşme öncesinde Erdoğan’ın bu konuda mutlaka geri adım atacağını söylediler. Ne Erdoğan’ın siyaset tarzını ne de dış ilişkileri iyi kavrayabilmişler ne yazık ki…

Hulusi Akar’ın “Bize saldırmayı düşünmüyorsanız S-400’lerin size bir zararı yok” açıklaması konuyu çok iyi özetliyor. Türkiye yerli hava savunma sistemi yapılana kadar bu sistemden geri adım atmadı, atmayacaktır.

ÖNCE LİBYA SONRASINDA AZERBAYCAN

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO Zirvesi’ne katılımı öncesi ve sonrasında yaşanan diplomatik gelişmeler Türkiye karşıtı ülkelere ciddi anlamda bir mesaj veriyor.

Zirve öncesi Libya ile yoğun temaslar güncellendi. Zirve sonrasında ise Azerbaycan ile verilen kardeşlik ve dayanışma mesajları düşmana kaygı, dosta ise sevinç kaynağı oldu.

VE AFGANİSTAN

Zirvede gündeme gelen Afganistan’da huzurun tesisi için Türk askerinin talep edilmesi ülkemiz için isabetli adımlarla yeni bir etkinlik alanına dönüştürülebilir. ABD’nin burada Türkiye’ye muhtaçlığı bariz göze çarpıyor. ABD Afganistan’dan çıkıyor ve Afganların Türk sevgisi çok açık olduğundan özellikle havalimanının güvenliği için Türkiye’den destek istiyor.

Türkiye’nin temkinli adımlarla Pakistan ve Macaristan ile birlikte konuya dair yaklaşımı ise ilerleyen günlerde yeni gelişmelerin olacağını gösteriyor. Bölgedeki yerli Afgan güçlerle temas sonrası resim daha da netleşecek.

İÇERDE NELER OLUYOR?

Cumhurbaşkanı Erdoğan Azerbaycan dönüşü Antalya’da gerçekleşen Diplomasi Forumu’na katıldı.

Türkiye merkezli aktif diplomasiyi yükseltmek için önemli bir organizasyon olarak Antalya Diplomasi Forumu’na 10 devlet başkanı, 41 dışişleri bakanı, 25 oturumda 140 konuşmacı katılım sağladı.

*Türkiye ciddi atılımların odağında bir ülke. Önümüzdeki hafta çok gecikmiş bir proje olarak, belki de 40-50 sene evvel yapılması icap eden bir hamle olarak Kanal İstanbul için ilk kazma vurulacak.

*Pandemi gündeminde aşı tedariği, aşının lojistiği ve vatandaşa uygulanması süreci ciddi anlamda hız kazandı. Aşı uygulaması 35 yaşa kadar indi. Bu süreçte Almanya bile daha 45 yaş vatandaşını aşılayamazken bizdeki akl-ı evveller olmayan aşı sıralarından yakınır oldular. Hükümet çeşit çeşit aşıyı getirmiş, aile hekiminde mi yoksa hastane mi aşı olmak istersin diye soruyor, sonra da en hijyenik ve hızlı şekilde süreci işletiyor yine de sözde muhaliflere yaranamıyor.

*Diğer taraftan müsilaj temizliği de bakanlık tarafından titizlilikle sürdürülüyor. Tabi bu konuda müsilajı temizlemek kadar kirliliğin kaynağına inmek de önemli. Bakalım bu konudaki gelişmeleri de beklemekteyiz.

*Bir güzel haber var ki yine gururumuz oldu. Yerli savunma sanayi ürünlerimize eklenen ATMACA Gemisavar Füzemiz, test atışında ilk defa bir gemi hedefini başarıyla vurdu. Bir haber de milli muharip uçak projesine dair… Yazılım çalışmaları başladı. Bu değerli haberler sonrasında biz seviniyoruz, görmezden gelenlerin halet-i ruhiyesini ve nedenlerini ise çok iyi biliyoruz.

MAFYA VAMPİR MUHALEFET

Hükümet icraata odaklanmışken muhalefet ise ‘kaos’ peşinde dersek abartılı bir tanım yapmış olmayız. Tam anlamıyla böyle. Nasıl mı?

*Bir suç örgütü ele başının söylemleri yargının konusu olabilir hatta yargının merceği altındadır. Bununla birlikte “söylemler” muhalif siyasetin ana argümanı haline geliyorsa işte orada büyük sıkıntı var demektir. Ne yazık ki muhalif medya da dahil olarak bu tuzağa düşmektedir ve asıl gündemi kaçırmaktadırlar.

*’Nüfuzunu kirli ilişkiler için kullanan gazeteciler’ konusunda duruşum çok net. Mesleği bırakıp acilen yargıya hesap versinler.

*Önce HDP’ye ardından AK Parti binasına yapılan saldırılar çok açık şekilde bir kaos planının parçasıydı. Halkımız bu gibi teşebbüslere karşı uyanık olmaya devam etmelidir.

*Gelelim NATO Zirvesi’ndeki Biden görüşmesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile tercüman olarak fotoğraf veren Fatıma Gülhan Kavakçı’nın hem başörtülü oluşundan hem de Merve Kavakçı’nın kızı oluşundan rahatsızlık duyanlara…

İsmi lazım değil eski hariciyecilerden birinin laf atmasıyla oluşan kirli gündemi, CHP’li Özgür Özel “vampir” diye hakaret ederek daha da çirkinleştirdi.

Buradan anlıyoruz ki, başörtüsü hazımsızlığı ve özünde İslam karşıtlığı barındıran refleksler hala çok diri.

Halkımızın oyunu almak için sadece ve sadece takiyye yapıyorlar.

Fatıma Hanım liyakati ve ehliyeti tam bir hanımefendidir. Akademik başarılarıyla göz dolduran özgeçmişi ve ana dil seviyesindeki İngilizcesiyle işinin ehli bir iş insanıdır. Merve Kavakçı’ya yapılan büyük haksızlıklar hala hafızamızda çok canlıyken bir de kızına hakaret edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Nokta.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
100%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%