SON KAVGA

İçinde vicdani hasletler taşıyan, herkesçe kabul gören masumane, en tabii hak kavramlarıdır!

Dün “Gezi Kalkışması”nı başlatanların kullandığı kavram,
“Yaş kesen Baş keser” geleneğiyle büyüyen bu milletin önüne getirdikleri ağaç sevgisi ve yeşil alanlar kavramıydı.
Halkı çiçek, ağaç ve yeşillikle toplayarak galeyana getirip,
Erdoğan’ın kellesini istemekle noktalandırdılar..
Kavgacı ruh embesilleri yenildikleri her kavganın sonucunda bir yenisine hazırlanmıştır.

Eşi başörtülü, dini bütün bir Cumhurbaşkanı istemiyoruz diyemediler
Bayrak, Cumhuriyet gibi zaaf kabul edilen kavramlarla
“Cumhuriyet Mitingleri” oluşturdular..
Halkı bayrakla, devletle, cumhuriyetle sokağa döküp,
Hedeflerine Erdoğan’ı oturtup kurtulmanın yollarını aradılar…

“Yolsuzluk ve rüşvete hayır” kavramlarıyla,
17/25 Aralık siyesi darbesini oluşturdular..
Kavganın merkezine Erdoğan’ı oturtup,
Dünya’da ve Türkiye’de itibarsızlaştırma kavgası verdiler…

Terör Örgütlerine Yardım kavramlarıyla,
Şeytanın aklına gelmeyen şeytani kavgalar devreye soktular..
MİT TIRLARINI durdurup içinde bulunan malzemelerin Terör Örgütlerine Yardım amaçlı yola çıktığı algısıyla,
Erdoğan’ı hem içerde hem de dünya’da terör örgütü yetiştiren, besleyen, yardım eden biri olarak göstermeye çalıştılar..
Kavgalarının hedefinde yine Erdoğan vardı..

Yurtta Sulh Konseyi ismiyle bu Milletin Cumhuriyet tarihinde gördüğü en büyük ihaneti 15 Temmuz’da gerçekleştirdiler.
Türkiye’nin en itibarlı kurumu olan TSK’yı kavgalarına alet edip,
Çakal postuna bürünerek milletin üzerine ateş yağdırdılar
Rastgele her yeri yakıp yıktılar ki bu dünya tarihinde bir ilk,
Erdoğan’ı öldürmek için de olabileceği her yeri bombaladılar..
Ve namussuzluğu, alçaklığı yapan katiller sürüsüne SULH Konseyi dediler…

Şimdi son kavgalarına hazırlanıyorlar,
Kullandıkları kavramlar çok masum ve bir insanın en tabii hakkı:
ADALET
Ancak bu kavramı kullananın bütün tarihi adaletsizlik yapanların yanında durma tarihidir,
Çünkü Adalet adına yürüme fikri, CHP milletvekili Enis Berberboğlu’nun 25 yıl ceza alıp, tutuklanmasıyla ortaya atıldı.
Kılıçtaroğlu “bıçak kemiğe dayandı” deyip,
Yürümeye başladı..
Yani adalet CHP milletvekiline dokunulunca aklına geldi
Adalet yürüyüşü bir maske
Ulvi bir kavramın arkasına gizlenen bir maske..
Kavganın hedefi yine Erdoğan
Adalet yürüyüşünün birinci gününde,
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, yürüyüşünün maskesini düşürerek:
“Gün gelecek Recep Tayyip Erdoğan, uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanacak” dedi ve kavganın aslında adalet olmadığını söyledi…

Adalet herkese hakkı olanın verilmesini öngören ahlaki ilke ise,
CHP bugüne kadar Adalet kavramlarıyla neden tanışmadı…
Aslan postunu çalarak giyen çakallar bu milletin üzerine bomba yağdırırken akla gelmeyen adalet,
Bugün ajanlığı mahkemelerce sabit görülen bir vekil için akla geliyor..

Eğer bu yürüyüş kortejinin içinde numune de olsa bir tane tek Erdoğan’ı seven gösterebilirseniz,
Anlarız ki gayeniz Erdoğan ve milletle kavga değil, adalettir..
Sözde Adalet Yürüyüşü’nün programsız, ani gelişen basit bir olay olmadığı,
Anadolu İktidarına ve bilhassa Erdoğan’a olan kinin yeni kavgaya dönüştürülmesidir.
Sözde adalet yürüyüşünün ilk günü olan Güvenpark ayağında:
“Bütün dünya duysun, biz Türkiye’de kendi topraklarımızda bir dikta yönetimiyle karşı karşıyayız. Dikta istemiyoruz, 20 Temmuz darbesini yapanları istemiyoruz” diyen Kılıçtaroğlu’nun adalet arayışında masumiyet var mıdır?

Gezi Kalkışmasından bu güne kadar kullandıkları kavram aynı:
“Diktatörden kurtulmak”
Bu mudur adalet arayışınızdaki samimiyet?
Bu milletin hür iradesine saygısızlık yapıp, hukuksuzca saldırıcaksınız
Ve Adalet için yürüyoruz diyeceksiniz?

“Sözde adalet yürüyüşü”nü ABD, Almanya, İngiltere, Fransa yani Batı destekliyorsa,
Kılıçtaroğlu’na olan sevgilerinden değil,
Erdoğan’a olan husumetlerindendir…
Bu Adelet yürüyüşü değil,
Avrupa’nın müdahalesine gerekçe yapılacak bir biç iç savaş yürüyüşüdür!

Yolda adalet yürüyenler,
Yol kenarlarında bekletilmiş karavanlarda sokakları adaletsizce karıştırmaya başlamış,
Yolda masumane çakma gandi’ye heveslenenler,
Mülteciler üzerinden provokasyon çekmeye başlamış
Yanisi yolda adalet, paravanda ihanetsiniz…

Ve yakın tarih şahittir ki;
Erdoğan husumeti kazandırmamış, hep kaybettirmiştir..
15 yıldan beri Erdoğan’la ve dolayısıyla bu milletle kavgalı olan bir tek kişinin kazandığını göremezsiniz..

Son Kavgaları olan “Sözde Adalet Yürüyüşü”nün varılması planlanan ucunda,
Ne ihanet olursa olsun,
Nasıl bir kalkışma düşünülürse düşünülsün,
Nakavt ile kaybedilen bir kavga olacaktır!
Vesselam…