Starbucks’tan twet atan yalancılar ve ülkenin altın gerçeği
Soykırımcı İsrail’e “yaptırım kararı alan” ilk ve tek İslam ülkesi Türkiye oldu.
Dünyada İsrail’e karşı ticaret ambargosu uygulayan ilk ülke Türkiye…
Buna rağmen birileri ısrarla Türkiye’ye saldırıp, “Ticaret devam ediyor” diyorlar.
İşin garibi bunlar aynı zamanda, “Filistin meselemiz değil” diyenler!
Mesele onlar için Türkiye’yi yerden yere vurmak!
Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile bu hususta bir görüşme yaparak hem köşe yazımda hem TV100 ekranlarında mevzuyu detaylı anlatmıştım.
Ama anlamak istemeyene anlatamazsın.
Türkiye hükümeti ilk aşamada 9 Nisan 2024’ten itibaren 54 ürün grubundaki 1019 ürünün İsrail’e ihracatını kısıtlamış, 2 Mayıs 2024’te İsrail ile ilgili ithalat ve ihracat işlemleri tüm ürünleri kapsayacak şekilde tamamen durdurulmuştu.
Kısıtlama kararları net şekilde uygulanmaya devam ediliyor.
İsrail’e gönderilmek üzere beyan edilen hiçbir ürünün Türkiye gümrük bölgesinden çıkışı kesinlikle mümkün değil.
Ama yalan makineleri durmuyor.
Çoğu İsrail ve FETÖ destekli yalan makineleri!
Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın Başkomutanlığındaki Türkiye, Gazze’ye en fazla yardım gönderen ülke oldu.
Hem FKÖ Lideri Mahmud Abbas hem Hamas liderleri Türkiye’ye her açıdan teşekkür ederken içimizdeki “Türkiyeli görünümlü İsrail lobisi” sürekli iftira atıyor.
Yalanları servis eden odaklar Filistin için azıcık üzülseydi belki teselli bulurduk.
Ama onlar bilerek veya bilmeyerek İsrail’in yararına çalışıyor.
İsrail; Gazze’yi, Lübnan’ı, 100 km ötemizde Suriye’yi bombalıyor. Ama İsrail’in Türkiye ile mücadele etmesi düşünülemezmiş. Bunu diyenler “düşünmemizi” istemiyor. Planları deşifre olsun istemiyorlar. Oysa Türkiye çoktan uyandı. İsrail; ABD ve Batı sömürgelerinin vekilidir. Durdurulması zorunluluktur.
“Türkiye ticarete devam ediyor” yalanını söyleyenler İsrail’e çıt çıkarmıyor; çıkaramazlar.
“2001’E KADAR HİÇ ALTIN ÇIKARMAYAN TÜRKİYE”
Süleyman Demirel’in, “Petrol vardı da biz mi içtik?” sözünü hatırlayanlar “yaşlandık” diye üzülebilir. Ama ben, “Yıllarca uyutulduk” diye hayıflanıyorum.
Gabar’da petrol, denizlerimizde doğalgaz varmış.
Bugün evlerdeki doğalgazın %13’ü Türkiye’nin kendi üretimi!
Altın madenlerinde de durum böyle; ülkemizde 2001’e kadar hiç altın çıkarılmamış.
Yanlış duymadınız. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nden aldığım bilgilerle haydi madde madde gidelim…
İŞTE “ALTIN” GERÇEKLERİ:
1)Ülkemiz, dünya kara yüzölçümünün %0,5’ini, dünya nüfusunun %1,0’ini oluşturuyor
2)Dünya rezervleri içinde %0,5’ten fazla paya sahip olduğumuz madenler ülkemiz için önemli madenler olarak nitelenebilir. Altın, dünya rezervleri içinde %0,5’den fazla (yaklaşık % 2,0) paya sahip olduğumuz madenler arasındadır.
3)Ancak, ülkemizdeki altın üretimi, tüketimini karşılayamadığı için Türkiye, aynı zamanda dünyanın en önemli altın ithalatçılarından birisi konumundadır. Türkiye’nin altın ithalatı son 20 yılda ortalama 156 ton/yıl civarına yükselmiştir. Bu nedenle, ülkede var olduğu bilinen altın madeni potansiyelinin değerlendirilmesi, Türkiye’nin altın işlemeye dayalı ticaretten elde ettiği kazancını önemli ölçüde artırmakla kalmayacak aynı zamanda önemli ölçüde döviz tasarrufu ve istihdam da oluşturacaktır.
4)Yapılan araştırmalara göre altından yapılmış süs eşyaları M.Ö. 5000 yıllarında Anadolu’da kullanılmaya başlanmıştır. Dünyada ilk altın para Salihli-Sart yöresinde basılmıştır.
5)Ülkemizde Cumhuriyet döneminde resmi olarak ilk altın üretimi 2001 yılında İzmir/Bergama’da Ovacık altın madeninde başlamıştır.
6)Üretim başlangıçta 1,4 ton/yıl seviyesindeyken yeni açılan altın madenleri ve gerçekleştirilen kapasite artışları 2023’te 36 tona ulaşmıştır.
7)Altının pazar fiyatının artmasına müteakip ülkemiz üretim potansiyelinin 50 ton/yıl olabileceği öngörülmektedir.
8)Günümüzde 19 noktada altın üretimi gerçekleştirilmektedir.
En verimli noktalar Kışladağ, Çöpler ve Himmetdede altın madenleri olarak görülüyor.
Bunlardan Çöpler Altın Madeni’nde 13 Şubat 2024’te toprak kayması meydana gelmişti. Bu sebeple 8 aydır işletme faaliyete geçmedi.
Burası hem rezerv olarak yoğun hem de binlerce kişiye istihdam sağlıyor. Türkiye’nin 10 tonluk altın ihtiyacı da buradan sağlanıyor.
Elbette kazaya sebep olanlara gereği yapılıyor, yapılmalı da; mağdurların yaraları sarılıyor, sarılmalı da!
İşletmeyi yahut sahiplerini tanımıyorum, ancak ülkemize “altın madenlerinin” çok büyük katkısı olduğunu biliyorum.
Kendilerinin basın açıklamasını okudum. TBMM Araştırma Komisyonuna sunulan rapordaki iddiaları cevaplamışlar.
Hülâsa; Türkiye’nin petrolleri ve altınları dikkatli şekilde ekonomiye kazandırılmalıdır. Bir dönem “üzeri betonla kapalı” petrol sahaları tek tek açılıyor. Altın madenlerimizin de çevre sağlığı ve güvenlik şartları sağlanmışsa en hızlı şekilde işlemesi ülkemiz için elzemdir.
SON SÖZ: 2011’e kadar İsrail Heron’larını yani Siyonistlerin İHA’larını kullanan bir Türkiye vardı. Ülkemiz savunma sanayiine yatırımlar sayesinde hakikaten uçurumun kenarından dönmüş. Çok daha sıkı hazırlıklar yapmak zorundayız.