Suriye ve Irak Kürdistanları birleşirse ne olur?

Okuduğunuz Yazı
Suriye ve Irak Kürdistanları birleşirse ne olur?

İçerik

Çok değil, bir aya kadar Suriye’nin, ülkelerinin ABD tarafından üçe bölünmesi projesine ilişkin ne düşündüğünü öğreneceğiz. Sayın Bakan Faysal Mikdad, başka bir engel çıkmazsa (!), Moskova’yı teşrif edecek ve muhtemelen eteklerindeki taşları dökecekler. Tabii bu arada, “epey bir şey de işitecek.”

Yapılacak basın toplantısında bulunacak muhabirler kendisine mutlaka Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin (kısaca Rojava), Irak’ta Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (KBY), Süleymaniye Bölgesi arasında kurulan hava köprüsü hakkında ne düşündüğünü sormalılar. Süleymaniye, KBY’den adeta özerk bir şekilde Kürdistan Yurtseverler Birliği Partisi Başkanı Bafel Talabani ve ağabeyi KBY Başbakan Yardımcısı Kubad Talabani tarafından yönetiliyor.

Suriye, Rojava’yı tanıyor mu? Tanımıyorsa, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın (CENTCOM) Rojava’ya tahsis ettiği mali yardımlara, askeri teçhizata ve son olarak bu yönetimin komutanı “General” Mazlum Abdi’nin (Türkiye’deki adıyla Ferhat Abdi Şahin, PKK’daki kod adıyla Şahin Cilo) Bafel Talabani tarafından “resmen” ziyaret edilmesine, kendisinin de ABD’li pilotların kullandığı Fransız helikopterleri ile Süleymaniye’yi ziyaret etmesine neden hiçbir şey söylemiyor? Belki iki komutanın DAEŞ ile mücadele konusunda Şam hükümetine yardımcı olacağını umuyorlardır. O takdirde, o basın toplantısı bir hayli neşeli geçebilir.

Ama neşeli olmayan şey, bu iki grubun, ABD’nin himayesinde kotardıkları birleşme planıdır.

Talaban Aşireti, anlaşılmayan bir tarzda, Barzan Aşireti ile anlaşmazlıklarında, eskiden beri başka güçlerle ittifak yapmayı tercih etmiştir. Bu güç bazen İngiltere, bazen bir Arap ülkesi olmuştur. ABD’nin, Irak’taki mevcut yapıyı altüst ederek kurduğu yeni düzende, KBY içinde uzlaşmış, rotasyonlu yönetimi kabul etmiş görünmelerine rağmen, Talaban tarafını temsil eden Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Barzan tarafını temsil eden Kürdistan Demokratik Partisi’nden (KDP) farklı olarak, sürekli Irak’ı parçalamak, KBY’nin bağımsızlık ilan etmesini sağlamak için komplo içinde. PKK’nın Irak’taki en büyük destekçisinin Talabani kardeşler olduğu biliniyor. KBY Başbakanı Mesrur Barzani de, babası Mesud Barzani gibi PKK’nın Irak’ta barınmasına sürekli karşı çıkmakta ve PKK’nin bir uzantısı olan PYD, YPG ve şimdi ABD’nin himayesinde güya Suriyeli Kürtleri de temsil eden Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile hiçbir bağ kurmamaktadır.

Çünkü bu bağ, sadece Suriyeli Kürtleri değil, Irak’taki bütün etnik grupları, bütün mezhep mensuplarını yeniden bir savaşın içine atabilecektir. SDG, sadece CENTCOM’un DAEŞ’le sözde savaşındaki müttefiki değil, aynı zamanda Neoconların “4 Kürdistan’ı birleştirme” projesinin ilk adımıdır. Irak ve Suriye Kürtleri birleştikten sonra, sıra diğer iki Kürdistan’a gelecektir. Görünen o ki, nükleer silah imal etme niyetini bahane ederek, İran’daki güç dengesini ve mevcut istikrarı yok edecek bir askeri müdahale ve onu izleyecek bir sivil ayaklanma İran’ı bu sıralamada üçüncü yapabilecektir.

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad, Moskova’ya, “ülkesindeki Türk askeri varlığını sona erdirme” filan gibi son derece yanlış bakış açılarının sonucu yapay gündemlerle değil, “Suriye ve Irak Kürdistanları birleşirse ne olur?” gibi ciddi sorulara cevap aramak üzere gelmelidir.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hakkı ÖCAL