“Taliban ve Türk Solu” aynı işi yaptı
“Taliban 1996-2001 yılları arasında Afganistan’da kız çocuklarını okutmadı” diyorlar.
Bu bir zulümdür. Çok net!
Aynı yıllarda CHP zihniyeti ve sözde Türk(!) Solu da kız çocuklarını okutmadı!
“Örtülü/açık” diyerek kategorize etti!
AMA onlar bu duruma “Çağdaşşşşlık” dediler! Eleştirdikleri ve muhalefet ettikleri her şeyin çok daha beterini, rezilini, esfel-i safilin olanını kendileri üstelik “modernite” adı altında yapıyor.
“TÜRKİYE’NİN
AFGANİSTAN’DA NE İŞİ VAR?”
İki şey söylüyorlar. Birincisi, “Canım yaaa bizim Afganistan’da ne işimiz var?” sorusu; diğeri ise “Orada bir askerimiz şehit olursa sorumlusu hükümettir” ifadesi!
Bu sözleri bir yerlerden hatırladınız değil mi?
Aynısını Mehmetçiklerimiz Suriye’ye giderken yaptılar. Aynısını Libya’da yaptılar. Hatta Türk yurdu, İslam toprağı Karabağ’da yaptılar. Kemal Kılıçdaroğlu; “Maalesef Azerbaycan’a yardım ediyoruz” diyerek işi daha çukurumsu seviyelere çekmişti.
Onlar tabir-i caizse boş boş sallıyor. Kim çabalıyor? Recep Tayyip Erdoğan çabalıyor, Hulusi Akar çabalıyor, Mevlüt Çavuşoğlu çabalıyor. Peki vatanı savunmak yalnız bu kişilerin yükü mü? CHP ve İyi Parti neden adetâ düşman safından hükümete ateş ediyor vaziyete geçti. Neden HDP’nin açık terör yandaşlığına rağmen onunla “sözlü ortaklık” içindeler!
Elini taşın altına koyanlar elbet galip gelecektir. “Fondaşlarla” iş tutanlar ise hakikatin aydınlığından kaçan yarasalar gibi inlerinde kalacaktır.
200 yıllık eziklik son buldu. Milletimiz hafızasını diri tuttukça eski menfur günlere dönmeyecek ve kazanacaktır.
“FETÖ ARTIK KEMALİSTLEŞTİ”
Çünkü kullanacakları tek orası kaldı.
FETÖCÜLER artık ideolojik olarak Kemalizm’e sırtlarını yasladılar. “Aşırı sağcı Kemalistler” böylece yeni ekip kazanmış oldu. Katar düşmanlığını, Peker videolarını ve gördüğünüz pek çok sosyal medya manipülasyonunu onlar yayıyorlar.
Hükümeti pozitif değerlendiren yazar, gazeteci, sanatçı kim varsa ona anında saldırıyorlar. Onunla istihza yollu dalga geçip yıpratmaya çalışıyorlar.
Size de denk gelmiştir belki; sakın umursamayın! Onlar sizden güçlü değil, onlar pısırık birer uşak, emir almaya alışmış birer halı altı pisliği zavallılar!
“HANİ VİDEOLAR ÇOK İZLENİYORDU”
Ne oldu? Hani savcıları, hakimleri göreve çağırıyordunuz? “Derhal harekete geçilsin” diye ortalığı velveleye veriyordunuz. Temel Karamollaoğlu tam sayfa açıklama yayınlıyor; Meral Akşener, “Hükümet devrilecek” diyor; Kılıçdaroğlu, “Çetelere teslim olmuşlar” açıklaması yapıyor; HDP 90’lar benzetmesi yapıyordu. Yangından mal kaçırma telaşı içinde çırpınıyorlardı.
Biz ise acele edilmemesi gerektiğini, varsa bir suç veya suçlu gereğinin yapılacağına inandığımızı; ancak olayın artık “konsensusa” dönüştüğünü ve çok yönlü çarpıtıldığını söylüyorduk.
Ne oldu? Neden koro halinde anında sustular? Şimdi cevap verme sırası onlarda ama onlar bu millete karşı hiçbir sorumluluk hissetmediği için kaçamak cevaplarına da hiç hevesli değiliz!
Haydi herkes işine baksın!
“UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE”
Cumartesi günü Şanlıurfa’daydık. Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından düzenlenen ve İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen sempozyuma meslektaşlarım Emin Pazarcı, Zafer Şahin, Melik Yiğitel ve Sinan Burhan’la katıldık. Alanında uzman doktorlar Doç.Dr. İsmail Altıntop ve Klinik Psikolog Dr.Mehmet Karakaya ile Hukukçu Semra Ilık da güzel birer sunum yaptılar.
Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül ile sohbet ettik. Zeynel Bey sohbet esnasında, “Hacı Bey artık bazı konularda muhalefet diyerek işi genelleştirmemek lazım, kim ne diyorsa direkt adını söylemek gerek” diyerek haklı bir mevzuya değindi.
Sayın Vali’nin de şehirde sevildiğini öğrendim. Kendisi şehirde konuşulan dilleri de biliyor. Bir arkadaşım; “Vali Bey mevzuları yerinde çözdüğü için çok seviliyor” dedi. Böyle sevilen ve halkla iç içe olan valileri görünce gerçekten seviniyorum.
“İBRAHİM TORU”
Şanlıurfa’da kıymetli kardeşim İbrahim Toru’nun kabrini de ziyaret ettim. Elbette ölüm Allah’ın emridir, yine de insan derinden üzülüyor. Daha dün dertleştiğin insandan bugün “Kabrine gittim” diye bahsetmek insanı düşünmeye sevkediyor. İbrahim sağlam adamdı, mütevazı, güler yüzlüydü. İbadetlerini de aksatmazdı. Toru ailesi de samimi bir aile… İbrahim’in evlatları ve kardeşleri de adeta ondan ilham almış gibi benzer güzelliklere sahipler. Allah mekanını cennet eylesin güzel insan, değerli kardeşim, Urfa ve Türkiye sevdalısı, İslam ve Kuran sevdalısı İbrahim…