Tek karelik Ankara hikâyesi

Okuduğunuz Yazı
Tek karelik Ankara hikâyesi

İçerik

Ankara’yı bir haftadır sel götürüyor. 2022 Türkiye’sinde, başkentin göbeğinde gencecik insanlar sel sularına kapılarak hayatlarını kaybediyor! Esnaf, vatandaş, koca bir kent komple mağdur.

CHP’nin, İyi Partililerin, hatta tüm muhalefetin büyük ümitler beslediği Mansur Yavaş’ın ise sahadan fotoğrafı yok! Onun yerine ya Ankara Valiliği’nin uyarılarını RT ediyor ya da vatandaşlara kendi ölçülerinde tedbir almaları tavsiyesinde bulunuyor!

Ama trolleri her zamanki gibi aktif. Sosyal medyada selden şikâyetçi olan herkese “25 yıldır altyapısı olmayan Ankara’yı Mansur Yavaş üç yılda nasıl düzeltecek ki?” diye atarlanıyorlar. Oysa çok basit bir cevabı var bu sorunun. Sadece mazgalları temizlemesi yeterliydi Mansur Başkanın. Mesele altyapı eksikliği değil. Algı ve sosyal medya belediyeciliğinin sürekli yağmura, kara teslim olması.

Bu bir Mansur Yavaş eleştirisi değil, sadece durum tespiti. Hakkını teslim edelim, Yavaş’ın Türkiye genelinde olumlu bir imajı var. En azından bu son yağmurlara kadar vardı.

Ama Süleyman Soylu tek bir fotoğraf karesiyle bu imajı yerle bir etti. Fotoğrafa dikkatle bakın. Normalde ayağına çizmeyi geçirip sahaya inmesi ve yönettiği kentle ilgili olarak İçişleri Bakanı’na bilgi vermesi gereken Mansur Başkan.Ama çizme İçişleri Bakanı’nın ayağında. Sahanın son halini de doğal olarak Bakan anlatıyor Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’na! 100 bin trol bir hafta boyunca günde 200 bin tweet atsa bu fotoğrafın negatif etkisini silemez.

Mansur Başkan bizden hazzetmez ama Ankara’da yaşayan bir vatandaş olarak naçizane bir önerim var kendisine: Mansur Bey, lütfen sosyal medyayı her şeyin önüne koyan danışmanlarınızı ve ekibinizi uyarın. Algıyı tersine çevirmek için Akyurt Belediye Başkanlığı’nda çekilmiş fotoğrafın altına “Bakan Soylu ıslak botlarıyla Mansur Yavaş’ı ziyaret etti” diye yazdıran ve bunu haber yaptıran kimse onu da derhal kapının önüne koyun. Size ciddi zarar veriyorlar. Geçirin ayağınıza çizmeyi, sahaya inin. Üç yılı Melih Gökçek tartışmalarıyla geçirdiniz. İnanın size güvenen, destekleyen Ankaralıları da sıktı artık bu muhabbet. Hiçbir mazeretin başarının yerini tutmayacağını en iyi sizin bilmeniz lazım. Kalan iki yılda Ankara’da iz bırakacak projelere odaklanın. Biz de sizi destekleyelim.

Yoksa yazık olacak Ankara’ya…

Muhalefet Kadıköy’e ne diyor?

Altılı masanın gayri resmi ortağı HDP’nin 3 Temmuz’daki kongresi kritik. O kongrede verilecek mesajlar altılı masanın geleceğini, hatta kaderini belirleyecek.

Kulislerde muhalefetin Mansur Yavaş ya da Meral Akşener’i aday göstermesi durumunda HDP’nin kendi adayını çıkaracağı konuşuluyor. Hatta HDP yönetimi bu kararını masanın en büyük partisinin genel başkanın a iletmiş. Yani Kılıçdaroğlu’na.

CHP liderinin Van’da Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’ya özgürlük vaadinde bulunması boşa değilmiş. HDP muhalefete olmazları göstermiş. Kemal Bey de mesajı alıp vites yükseltmiş. Son dönemde adı yeniden Cumhurbaşkanı adayı olarak fısıldanmaya başlanan Akşener’in “Yemin billah aday değilim” noktasına gelmesi de muhtemelen HDP’nin bu tavrıyla bağlantılı.

Altılı masada herkesin bildiği ama kendilerini destekleyen seçmene itiraf edemedikleri gerçek şu: HDP olmadan bu ittifakın seçim alma şansı yok. O yüzden son tahlilde HDP ne derse, kimi işaret ederse onu aday gösterecekler.

Acı ama gerçek… Türkiye’nin üniter devlet yapısıyla sorunlu, bir terör örgütünün siyasi şubesi gibi faaliyet gösteren parti tüm muhalefete yön veriyor. Hafta sonunda Kadıköy’de terör örgütü elebaşına özgürlük isteyenlerin polise nasıl saldırdığını hep beraber gördük.

Kimse ne kendini ne de seçmeni kandırmasın… “Erdoğan gitsin de ne olursa olsun” muhalefetinin Türkiye’yi sürükleyeceği yer Kadıköy’den yansıyan o görüntülerdir. İktidar hırsıyla gözlerine perde inmiş genel başkanlar istediği kadar bunu inkâr etsin. Millet her şeyin farkında.

Biri beyin göçü mü dedi?

Enerji Bakanı Fatih Dönmez’in Karadeniz gazının denize ilk boru indirme ve kaynak töreninde yaptığı konuşmada ortaya çıkan ümit verici bir detay: Sakarya gaz sahasının keşfinden bugüne kadar yurt dışında görev yapan 100’den fazla vatandaşımız bu projede yer almak için Türkiye’ye döndü.

Bu detay o kadar önemli ki… Gençler üzerinden yürütülen, havaalanlarından paylaşılan, pasaport arası uçak biletleriyle desteklenen kirli bir algı çalışmasına verilen 10 numara bir cevap.

Demek ki neymiş… Türkiye’nin gençleri için söz konusu vatansa gerisi teferruatmış. Ülkelerinin onlara nerede ihtiyacı varsa gençler orada olurmuş. Keşiften ilk üretime kadar dünyanın en hızlı yapılan deniz saha geliştirme projesinde ter döken bizim çocuklara selam olsun. Gençlerin umutları, hayalleri üzerinden Türkiye’yi karalamaya çalışan algı operasyonlarının sahiplerine de bu detay kapak olsun.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Zafer Şahin